SETA'da "Türkiye'nin Terörizmle Mücadelesi" sempozyumu düzenlendi

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Genel Koordinatörü Burhanettin Duran, "Terörle nasıl mücadele edileceği üzerinde farklı fikirlere sahip olabiliriz. Eleştiriler de yapabiliriz ama terörizmi meşrulaştıracak ve mücadelenin altını oyacak ve teröristlere siyasi ideolojik anlamda bir alan açacak pozisyonda olmaması gerekir." dedi.

Duran, SETA Genel Merkezi'nde düzenlenen "Türkiye'nin Terörizmle Mücadelesi" konulu sempozyumun açılışında yaptığı konuşmada, bu alanda Türkiye'nin geldiği noktayı ve yapılanları anlatmak istediklerini söyledi.

Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yüzyılını tamamladığını, yeni yüzyılda Türkiye'nin önüne neler çıkacağı, Türkiye'nin iddiasının ne olacağı ve Türkiye'nin nasıl yönetileceği meselesinin siyasetin en önemli tercih konusu olduğunu dile getiren Duran, bu hususun 14 Mayıs seçimlerini kritik hale getirdiği değerlendirmesinde bulundu.

Bu şekilde bakıldığında Türkiye'deki insanların temel tercihinin 14 Mayıs'ta ne olacağını belirleyeceğini ve bu çerçevede Türkiye'nin geleceğinin şekilleneceğini ifade eden Duran, "Bunun, siyasetin ülkemizde kazandığı önemle yakından alakası var. Türkiye son 20 yılda yapılan mücadeleyle vesayeti geriletmiş ve siyaseti öne çıkarmıştır. Dolayısıyla biz istersek bugün seçtiğimiz siyasetçilerle Türkiye'deki hükümet sistemini değiştirebiliyoruz. Belli başlı bütün büyük meselelerin kararını eskiden olduğu gibi askeri bürokratik kesimler değil, siyasetçiler veriyorlar." diye konuştu.

"Terörle mücadele, seçimlerdeki çekişmelerin önünde olması gerekir

Bu programı, seçimden önce yapmalarının temel sebebinin Türkiye'de terörle mücadelenin seçim konularının ortasında bir yere oturması olduğuna işaret eden Duran, Türkiye'de siyasetin çok çekişmeli gittiğini ancak bazı meselelerin parti siyasetinin üstünde değerlendirilmesi gerektiği görüşünü dile getirdi.

Duran, "Siyaset bunları tartışamaz değil. Elbette tartışır ama ortak bir noktaya ulaşmak gerekir bu konularda. Terörizmle mücadele bunun başta gelenidir. Terörle nasıl mücadele edileceği üzerinde farklı fikirlere sahip olabiliriz. Eleştiriler de yapabiliriz ama terörizmi meşrulaştıracak ve mücadelenin altını oyacak ve teröristlere siyasi ideolojik anlamda bir alan açacak pozisyonda olmaması gerekir. Bunun, parti siyaseti ve seçimlerdeki çekişmelerin önünde olması gerekir diye düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Son günlerde ve haftalarda terör örgütü PKK ve FETÖ çevrelerinin seçimlerle ilgili yorumlar yapmasının rahatsız edici bulunduğunu aktaran Duran, SETA olarak Türkiye'nin terörizmle mücadelede nerede olduğunu, hangi başarıları elde ettiğini ve ne kadar önemli olduğunu tartışmayı, değerlendirmeyi, gündeme getirmeyi değerli buldukları için bu sempozyumu düzenlediklerini anlattı.

Türkiye'nin 1950'den bu yana yerleşik bir demokrasinin bazı önemli temel unsurlarını içselleştirdiğine dikkati çeken Duran, "Bunun dışındaki herhangi bir arayış, anti demokratik arayışlar, kaotik arayışlar, hiçbirisinin milletimiz tarafından kabul görmeyeceği açıktır. Yani aynı şekilde terör örgütlerinin desteğiyle de bir siyasi mücadele yürütmenin kabul edilemezliği de ortadadır." diye konuştu.

"Terörün amaç ve iddialarının anlamsızlaştırılması gerekiyor"

Terörizmle ilgili hazırladıkları kitabın ve iki raporun terörizmle ilgili anlattıklarına değinen Duran, şöyle devam etti:

"Terörizmle mücadele çerçevesinde hazırladığımız kitabımız ve iki tane raporumuzun bize anlattığı şeyler var. Bunlardan bir tanesi, bu terörizmin marjinal hale getirilmesinin önemli olduğu ve bunun marjinallikten kurtarılmaması gerektiğidir. Terörün amaç ve iddialarının anlamsızlaştırılması gerekiyor. Yine tüm devlet organlarının eş güdüm içerisinde koordineli çabası gerekiyor. Ve nihayetinde bütün siyaset kurumunun terörle mücadelede bir temel çerçevede durması gerekiyor. Terör örgütlerinin yapmaya çalıştıkları ilk şey kendilerinin terör örgütü olmadığı bir kurtuluş hareketi olduğunu veya en azından devlet dışı aktörler olduklarını anlatmaya çalışmaktır."

Türkiye'nin geçmişte iki defa çözüm sürecini denediğini ancak terör örgütünün bu süreci baltalayarak kendilerine açılan siyasal alanı istismar ettiklerinin ortaya çıktığını söyleyen Duran, "Teröre siyasi bir alan açılmaz, geçmişte de açılmadı. Kimlik hakları çerçevesinde siyaset yaptığını söyleyenlerin de terörle ilişkisi olmaması gerekir." dedi.

Duran'ın ardından Türkiye'nin Terörizmle Mücadelesi kitabının editörü Murat Aslan, kitabın tanıtımına ilişkin sunum yaptı.