Şentop 'mecburuz' deyip açıkladı!

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Yeni bir dünya kuruluyor. Bu dünyanın kurucuları arasında yer almak için Türkiye de kendisini yeniden kuruyor." açıklamasında bulundu.

TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Kırklareli Üniversitesi Hukuk Fakültesinin 2020-2021 Akademik Yılı açılış dersine Zoom üzerinden video konferans yöntemiyle katıldı.

Şentop, 2020-2021 eğitim öğretim yılının hayırlı olmasını dileyerek konuşmasına başlayarak, büyük bir salgınla karşı karşıya olunduğunu, bütün ülkeleri, bütün toplumları etkileyen bir sürecin içinden geçildiğini söyledi.

Aşı ve tedavi süreçlerinin tabloyu nasıl değiştireceğinin de soru işareti olduğunu belirten Şentop, biyolojik silah bağlamında tartışmalara konu olan bu virüsün, benzerlerinin gelecek yıllarda ortaya çıkıp çıkmayacağı, dünyanın benzer şekilde bir salgın etkisine maruz kalıp kalmayacağının da ayrı bir soru işareti olduğunu dile getirdi.

Bu salgınla beraber dünyanın yeni bir sürecin içine girdiğini ifade eden Şentop, dünyanın 90'lı yılların başından itibaren bir değişimin içinde olduğunu, "küreselleşme" denilen sürecin başladığını kaydetti.

Bu salgının bu süreci sadece hızlandırmakla kalmadığını, mahiyetini de değiştirdiğini belirten Şentop, "21. yüzyılın, 20. yüzyılın yaklaşımlarıyla, paradigmalarıyla yürümeyeceğini, anlaşılamayacağını düşünüyordum. Ancak bu salgının da etkisiyle beraber çok daha faklı bir dünya ile karşı karşıya kalacağımız belli." diye konuştu.

"Yeni bir dünya için hazırlıklı olmak mecburiyetindeyiz"

Yeni bir dünya için hazırlıklı olmak mecburiyetinde olduklarını dile getiren Şentop, öğrencilerin de kişisel olarak hazırlıklı olmak mecburiyetinde olduğunu kaydetti.

Hazreti Ali'nin "Çocuklarınızı bugün için değil, yarınlar için yetiştirin" sözüne atıfta bulunan Şentop, öğrencilerin de bugün aldıkları eğitim-öğretimin sonuçlarını çıktılarını 10 sene sonra kullanabileceklerini söyledi.

Yargı ile ilgili işlemlerin dijital ortama aktarıldığını, online duruşmaların yapılabildiğini anlatan Şentop, UYAP sistemine geçişin ardından Türkiye'de birçok hakim ve savcının emekliliğini istediğini, bunun sebebinin yeni sisteme dahil olmakta yaşadıkları sıkıntı olduğunu söyledi.

Kuşaklar arasında büyük farklılıklara işaret eden Şentop, "Bizim 20. yüzyılın son çeyreğinde yaşanan değişimin hızını dikkate aldığımızda, kuşaklar arasındaki bu çatışmanın, kültür farklılığının çok büyük mesafelerle açıldığını görmemiz gerekir. Bambaşka bir dünyaya doğru gidiyoruz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de birçok toplantının artık online yapıldığına dikkati çeken Şentop, "Nereden nereye? 'Bilgisayarları kullanabilir miyiz?' dediğimiz bir süreçten, yaklaşık 20 sene içerisinde artık tamamen bu cihazlar üzerinden hayatın birçok alanındaki faaliyetimizi yürütebildiğimiz bir noktaya geldik." dedi.

"Bilgiyi değerlendirme çok önemli hale geldi"

Haber bültenlerindeki, geçmiş yıllardan farklı olarak, yabancı haberlerin yoğunluğuna dikkati çeken Şentop, "Türkiye televizyonları yaklaşık 1 aydır ABD seçimlerini tartışıyor. Belki haber bültenlerine oransal olarak baktığımızda en yoğun süre, ABD seçimleri ile ilgili süre. Niye böyle? Çünkü artık dünyanın herhangi bir yerinde, ülkelere göre de bunun dozajı etkisi değişiyor, gerçekleşen bir olay bizi de etkiliyor. Ekonomik olarak etkiliyor." şeklinde konuştu.

Herşeyin küreselleştiğini ifade eden Şentop, "Haberler, iletişim, bilgi küreselleşmekle kalmadı, insan, para, tabi hastalıklar da, virüs de küresel artık. Artık böyle bir dünyada yaşıyoruz. Hem müteessir olmamız, dünyadaki her gelişmeden etkilenmemiz hem de bu imkanları kullanarak tesir etmemiz, gelişmeleri etkilememiz söz konusu hale geldi. Bu açıdan bilginin, birikimin ama bilgi kadar bilgiyi değerlendirmenin ve ondan bir takım sonuçlar üretmenin çok önemli hale geldiği bir sürecin içerisindeyiz. Bu kriterler çerçevesindeki gelişmelerin daha da artacağı kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.

Eskiden bilginin çok önemli olduğunu dile getiren Şentop, kendisinin para biriktirerek bir genel kültür ansiklopedisi aldığını anlattı.

Şu an her yerden bilgiye ulaşılabildiğini kaydeden Şentop, "Bu bilgilerin doğruluğu meselesi ayrıca bir tartışma meselesi. Şimdi artık gençlerimize, çocuklarımıza eğitim verirken onlara bilgi yüklemek yerine, şüphesi temel bilgileri elbette almaları gerekir ama bilgiden çok önlerine çıkan bilgiyi, doğru bilgi olup olmadığını değerlendirecek kriterlerle mücehhez hale getirmek ve ayrıca elde ettikleri bilgileri mukayeseli bir şekilde değerlendirip, yorumlayıp onlardan bir takım sonuçlar çıkarabilecek şekilde bir eğitime yönlendirmemiz lazım." diye konuştu.

Liseye giriş sınavına girecek en küçük oğlu ile sorulara bakarken yaşadıklarını şöyle anlatan Şentop, "'Yukarıdaki metne göre, aşağıdakilerden hangisi doğrudur?' gibi sorular soruluyor. Tabi o, o metnin dışında başka bilgileri de kullanarak, sorulara cevap vermeye çalışmış. O zaman yanlış sonuçlara ulaşıyorsunuz. Siz, kendi bilgilerinizi kullanmayacaksınız. Size verilen bilgiler içerisinden bir sonuç çıkarma yeteneğinizi ölçüyor." dedi.

"Böyle bir dünya için hazırlanmak mecburiyetindeyiz"

Büyük bir değişim sürecinin başlangıcında olunduğunu dile getiren Şentop şöyle devam etti:

"Büyük bir küreselleşme var. Dünyada artık kültürel anlamda, bilgi, teknoloji, üretilen mamullerin seyri, paranın, insanın dolaşımı anlamında sınırlar ortadan kalktı. Sınırlar, uluslararası hukuka göre mevcut olan bir takım veriler haline geldi. Bununla beraber bilginin çok büyük önemi var. Ama onun kadar doğru bilginin tespiti ve bu bilginin yorumlanması meselesi önemli hale geldi. Belki 25 yıl içerisinde bambaşka bir dünya ile karşı karşıya geleceğiz. Burada sadece ekonomik yapılar ki şu anda ekonomi ile ilgili bütün dünyada tartışmalar konjonktürel bir sıkıntının, problemin değil de bir yapısal problemin, paradigma probleminin olduğunu gösteriyor.

Siyasetin, yönetimin, devletlerin, sınırların önümüzdeki 25 yıl içerisinde paradigma değişikliklerine maruz kalacağı bir dünya ile karşılaşacağız. Böyle bir dünya için hazırlanmak mecburiyetindeyiz."

"Çatışmanın bir başlangıç kısmı gibi gözüküyor"

Türkiye'nin nüfusuna oranla bakıldığında en çok yabancı misafir barındıran ülke olduğuna dikkati çeken Şentop, Avrupa'da yabancı insan karşıtı, yabancı insan karşıtı, yabancı kültür, din, inanç karşıtı akımların da gelişmeye başladığını söyledi.

Bunun da ayrı bir çatışmaya işaret ettiğini belirten Şentop, "Bu, sadece gerçekte yaşayacağımızı düşündüğüm çatışmanın bir başlangıç kısmı gibi gözüküyor." dedi.

Dünyadaki nüfus hareketliliğini anlatan Şentop, 2100 yılı için yapılan nüfus projeksiyonlarında Afrika'da yaşayanların oranının yüzde 40'a çıkacağı, Asya'dakilerin yüzde 40'a yakın bir orana düşeceği, Avrupa'da yaşayanların oranının ise yüzde 5'e düşeceğinin tahmin edildiğini aktardı.

Dünyadaki nüfus hareketleriyle, siyasi değişimleri birlikte değerlendiren Şentop, Avrupa'da çok ciddi bir nüfus azalmasının yaşanacağı, bir taraftan Avrupa'da bir vakum oluşurken Afrika'da çok ciddi bir nüfus fazlalığının başka kıtalara doğru harekete geçebileceğinin tahmin edilebileceğini söyledi.

Şentop, gençlerin bu yeni şartlara göre yetiştirilmesi gerektiğini vurguladı.

"Hepsinin saydığı 5 ülke içerisinde türkiye bulunuyor"

Hala 20. yüzyılın paradigmalarıyla dünyayı anlamaya çalışan yaklaşımlar olduğunu dile getiren Şentop, "Yapılan değerlendirmeleri dinlerken, bunların hangi yaklaşımlar, paradigmalar içinde yapıldığını da göz ardı etmememiz lazım. Hala 20. yüzyılın paradigmalarıyla, uluslararası ilişkiler konseptleriyle olaylara yaklaşan ve değerlendiren birçok yazar, yorumcu, siyasetçi, akademisyen var. Artık bunların geçerli olmadığını günümüzde belirtmek gerekir." yorumunu yaptı.

Dünyada hangi ülkelerin daha etkili olabileceği noktasındaki değerlendirmelere işaret eden Şentop, "Geleceğe dair değerlendirmelerde bulunan akademisyenler, yazarlar, düşünürler, 50-100 yıl içerisinde dünyada etkili ülkeler, hangileri olacak diye bir değerlendirme yaptıklarında, ilk 5 ülke arasında mutlaka Türkiye'yi sayıyorlar. Türkiye dışındaki ülkeler de zaman zaman değişiyor. Kimisinin beşinde başka 4 ülke, kimisinin beşinde başka 4 ülke var. Ama mutlaka hepsinin saydığı 5 ülke içerisinde Türkiye bulunuyor." ifadelerini kullandı.

Türkiye'yi kıymetli kılan bazı hususlara dikkati çeken Şentop, Türkiye'nin nüfusuyla gelişmiş ülkelerle mukayese edildiğinde iyi bir durumda olduğunu, bu nüfusu yetişmiş nüfus haline getirmek gerektiğini söyledi.

"Yeni bir dünya kuruluyor"

Bir ülkenin tesir gücünün önemli olduğunun altını çizen Şentop, Çin'in ekonomik ve nüfus olarak güçlü olmasına rağmen, gelecek yüzyıl içerisinde etkili, güçlü ülkelerden birisi olmayacağına dair yaklaşımlar olduğunu söyledi.

Türkiye'nin sözünün, gücünün etkisi olduğunu kaydeden Şentop, Türkiye'nin tarihi birikiminin varlığına ve bu birikimi ortak olarak yaşadığı toplumlara işaret etti.

Bu tarihi derinliğin, Türkiye'nin sözünün gücünü ortaya koyduğunu vurgulayan Şentop, Türkiye'nin 20 yıldır insani esaslar üzerinden dış politika yürüttüğünü kaydetti.

Dış politikanın sadece çıkarlar üzerinden yürütülmesinin sürdürülebilir olmadığını ifade eden Şentop, Türkiye'nin insani esaslar üzerinden yürüttüğü dış politikanın halklar üzerinde büyük bir hüsnü kabul olduğunu kaydetti.

Türkiye'nin kendi sınırları dışında yaşadığı tecrübelere dikkati çeken Şentop, "Yukarı Karabağ sorunu, Kuzey Afrika'daki gelişmeler, Doğu Akdeniz'deki gelişmeler bağlamında bunları değerlendirebiliriz. Yeni bir dünya kuruluyor. Bu dünyanın kurucuları arasında yer almak için Türkiye de kendisini yeniden kuruyor." dedi.