Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla... Şems ne demek? Şems suresi Türkçe okunuşu nasıldır? Şems suresi Arapça okunuşu nasıldır? Şems suresi Türkçe ve Arapça okunuşunu hazırladık. İşte Semud kavminin helak edilişini anlatan Şems suresinin Türkçe okunuşu...
Şems suresi hakkında bilgiler
Şems sûresi’nin nüzûlü
Şems Sûresi, Mushaftaki sıralamada doksan birinci, iniş sırasına göre yirmi altıncı sûredir. Kadir Sûresi’nden sonra, Bürûc Sûresi’nden önce Mekke’de inmiştir.
Şems sûresi‘nin adı/ayet sayısı
Sûre adını 1. âyette geçen “güneş” anlamındaki şems kelimesinden almıştır.
Şems sûresi’nin konusu Sûrede bazı önemli kozmik varlıklara ve olaylara yemin edilerek insan tabiatına hem iyilik hem kötülük eğilimlerinin verildiği bildirilmiş; bu eğilimlerini doğru kullanmayanların akıbetine örnek olmak üzere Semûd kavminin helâk edilişi anlatılmıştır.
Şems suresi Arapça
وَالشَّمْسِ وَضُحٰيهَاۙۖ ﴿1﴾ وَالْقَمَرِ اِذَا تَلٰيهَاۙۖ ﴿2﴾ وَالنَّهَارِ اِذَا جَلّٰيهَاۙۖ ﴿3﴾ وَالَّيْلِ اِذَا يَغْشٰيهَاۙۖ ﴿4﴾ وَالسَّمَٓاءِ وَمَا بَنٰيهَاۙۖ ﴿5﴾ وَالْاَرْضِ وَمَا طَحٰيهَاۙۖ ﴿6﴾ وَنَفْسٍ وَمَا سَوّٰيهَاۙۖ ﴿7﴾ فَاَلْهَمَهَا فُجُورَهَا وَتَقْوٰيهَاۙۖ ﴿8﴾ قَدْ اَفْلَحَ مَنْ زَكّٰيهَاۙۖ ﴿9﴾ وَقَدْ خَابَ مَنْ دَسّٰيهَاۜ ﴿10﴾ كَذَّبَتْ ثَمُودُ بِطَغْوٰيهَاۙۖ ﴿11﴾ اِذِ انْبَعَثَ اَشْقٰيهَاۙۖ ﴿12﴾ فَقَالَ لَهُمْ رَسُولُ اللّٰهِ نَاقَةَ اللّٰهِ وَسُقْيٰيهَا۠ ﴿13﴾ فَكَذَّبُوهُ فَعَقَرُوهَاۙۖ فَدَمْدَمَ عَلَيْهِمْ رَبُّهُمْ بِذَنْبِهِمْ فَسَوّٰيهَاۙۖ ﴿14﴾ وَلَا يَخَافُ عُقْبٰيهَا ﴿15﴾
Şems suresi Türkçe okunuşu
Bismillâhirrahmanirrahim. ﴾1-10﴿ Veş şemsi ve duhâhâ. Vel kameri izâ telâhâ. Ven nehâri izâ cellâhâ. Vel leyli izâ yagşâhâ. Ves semâi ve mâ benâhâ. Vel ardı ve mâ tahâhâ. Ve nefsin ve mâ sevvâhâ. Fe elhemehâ fucûrahâ ve takvâhâ. Kad efleha men zekkâhâ. Ve kad hâbe men dessâhâ. ﴾10-15﴿ Kezzebet semûdu bi tagvâhâ. İzinbease eşkâhâ. Fe kâle lehum resûlullâhi nâkatallâhi ve sukyâhâ. Fe kezzebûhu fe akarûhâ fe demdeme aleyhim rabbuhum bi zenbihim fe sevvâhâ. Ve lâ yehâfu ukbâhâ.
Şems suresi anlamı
Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla. ﴾1-10﴿ Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir. ﴾11-15﴿ Semûd kavmi azgınlığı yüzünden (Allah’ın elçisini) yalanladı. Onların en bedbahtı (deveyi kesmek için) atıldığında, Allah’ın Resûlü onlara: «Allah’ın devesine ve onun su hakkına dokunmayın!» dedi. Ama onlar, onu yalanladılar ve deveyi kestiler. Bunun üzerine Rableri günahları sebebiyle onlara büyük bir felâket gönderdi de hepsini helâk etti. (Allah, bu şekilde azap etmenin) âkıbetinden korkacak değil ya!