Edirne'nin Beyaz imamı Selimiye'den uğurlandı

83 yaşında kalp krizi sonucu önceki gün vefat eden Nadi Ersoy için, emekli olduğu Selimiye Camisi'nde öğle vakti cenaze namazı kılındı.

Cenazeye katılan Diyanet Akademisi Başkanı Enver Osman Kaan, Nadi Ersoy'a Allah'tan rahmet diledi.

Enver Osman Kaan, Ersoy ile 1997 yılında merkeze bağlı Köşençiftliği köyünde göreve başladığında tanıştıklarını belirterek, "Bize Selimiye Camisi'ni tanıtmıştı, daha sonra değişik vesilelerle görüşmüştük. Renkli bir kişiliğe sahipti." dedi.

Selimiye Camisi emekli müezzini Yusuf Karabıyık da Ersoy'un, giydiği süt gibi beyaz takım elbiselerle tanındığını belirterek, "İnşallah kabri pür nur, makamı da süt gibi beyaz olsun." temennisinde bulundu.

Cenaze namazının ardından Ersoy'un cenazesi, Avarız köyü mezarlığında toprağa verildi.

Tepeden tırnağa beyaz kıyafet tercihi nedeniyle Edirneliler tarafından "beyaz imam" ya da "beyaz giyen bisikletli imam" olarak tanınan Ersoy, "aşk" olarak tarif ettiği Selimiye Camisi'nden, emekli olduktan sonra da kopamadı.

Müezzinlikle başlayıp, imamlıkla ömrünün 41 yılını Selimiye Camisi'nde geçiren Ersoy, hayatı boyunca farklı bir imam portresi çizmişti.

Beyaz kıyafetler içerisinde bisikletle yolculuk yapan Ersoy, devlet erkanının Selimiye ziyaretlerinde camiyi tanıtması için aranan isim olmuştu.

Ersoy'un Türk Sanat Müziği'ne ilgisi nedeniyle kıldırdığı namazlarda dua ve sureleri makamlı okuması dikkati çekiyordu.

Selimiye Camisi, Osmanlı İmparatorluğu'nun ünlü mimarı Mimar Sinan tarafından 16. yüzyılın ortalarında Edirne'de inşa edilmiş önemli bir tarihi yapıdır. Cami, Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilir ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alır.

Selimiye Camisi'nin yapımına 1569 yılında başlanmış ve 1574 yılında tamamlanmıştır. Mimar Sinan'ın en büyük eserlerinden biri olarak kabul edilen cami, estetik ve mühendislik açısından büyük bir başarıdır. Caminin kubbesi, o dönemde yapılmış en yüksek kubbedir ve tüm cami mimarisinin bir zirvesi olarak görülmektedir.

Caminin dört minaresi, Osmanlı mimarisindeki diğer camilere kıyasla daha ince ve zariftir. Caminin içi oldukça geniştir ve devasa bir kubbe ile örtülmüştür. Süslemelerde kullanılan çini, taş işçiliği ve süsleme detayları oldukça zengin ve estetiktir.

Selimiye Camisi, dini ibadetlerin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu döneminde önemli tören ve etkinliklerin de düzenlendiği bir mekan olmuştur. Günümüzde hala aktif olarak kullanılan cami, ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgiyle gezilmektedir ve tarihi ve kültürel açıdan büyük değere sahiptir.

Selimiye Camisi'nin mimari özellikleri ve sanatsal değeri, onu dünya çapında ün kazandırmıştır. Cami, Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük padişahlarından biri olan I. Selim tarafından yaptırılmış ve adını ondan almıştır. I. Selim, camiyi kendi adıyla anılan Edirne şehrinin ana camisi olarak inşa ettirmiştir.

Caminin dış cephesinde, mermer ve tuğla kullanılarak muhteşem bir mimari düzenleme görülmektedir. Dört minaresi, Osmanlı camilerinin dört halifesini temsil ettiği düşünülmektedir. Bu minareler, caminin etrafındaki şehri hâlâ muhteşem bir şekilde gözlemleyebileceğiniz yüksekliklere ulaşmaktadır.