Selahaddin Eyyubi ruhu, Sütçü İmam duruşu

Anadolu Direnişi isimli son kitabıyla derin oluşumları ve karanlık planları deşifre eden Gazeteci Yazar Aslan Değirmenci Milat'ın sorularını cevaplandırdı.

EZGİ ÇELİK / ANKARA-

Yazdığı kitaplarla gündem belirleyen ve sayısız ödül alan Gazeteci Yazar Aslan Değirmenci'nin Çıra Yayınlarından çıkan "Anadolu Direnişi" isimli altıncı eseri büyük ilgi görüyor. Kitabında Oslo sürecinden Kobani olaylarına kadar birçok önemli konuyu masaya yatıran Aslan Değirmenci gazetemiz Milat'ın sorularını cevaplandırdı.

İşte Aslan Değirmenci'nin verdiği cevapların satırbaşları:

DERİN PROJE

"Jakoben laikçi Türkçülük tutmayınca, jakoben laikçi Kürtçülük meydana getirilmek isteniyor. Projenin altında emperyalizmin imzası var. Beyaz Türk ile ülkeyi kamplara böldüler, beyaz Kürtler ile kamplaşmayı derinleştirmek istiyorlar."

ROL MODEL ARAYIŞI

"Türk İslam alimi İskilipli Atıf Hoca'ya Türkler tarafından yapılan zulüm ile Kürt genci Yasin Börü'ye yine Kürtler tarafından yapılan zulüm aynıdır. Türklere çizilen modele uymadığı için Atıf Hoca'yı astıranlar, Kürtlere çizilen modele uymadığı için Yasin Börü'yü katlettirmişlerdir."

NEDEN RAHATSIZLAR

"Türkiye hedefte çünkü; devletin milletinden milletin devletine geçiliyor.Selahaddin Eyyubi ruhu, Sütçü İmam duruşu rahatsız ediyor. Türkiye'nin bu ruh ve duruşla medeniyet coğrafyamızda büyük bir birlik oluşturma projesi var ve bu rahatsız ediyor."

Değirmenci, "Türkiye hedefte çünkü: devletin milletinden milletin devletine geçiliyor.Selahaddin Eyyubi ruhu, Sütçü İmam duruşu rahatsız ediyor. Türkiye'nin bu ruh ve duruşla medeniyet coğrafyamızda büyük bir birlik oluşturma projesi var ve bu rahatsız ediyor" dedi.

İşte o söyleşi:

* Anadolu Direnişi isimli altıncı eseriniz Çıra yayınlarından bu hafta yayımlandı. Bu kitabı yazma amacınız nedir?

Tarihi sorumluluk diyebiliriz. Zulmün, sömürü düzeninin, işgal ve katliamların olmadığı, özgür ve eşit bir dünya özlemiyle yanıp tutuşan yürekler direndikçe önlerine özellikle son üç yıl içerisinde engeller çıkartıldı. Çeşitli güç odakları ve şer ittifakları direnişten dirilişe geçen Anadolu insanını her fırsatta hedef aldı. Anadolu'ya diz çöktürmek ve boyun eğdirmek için her türlü şantaj, kumpas, şiddet olaylarına başvuran ittifak, direniş sürdükçe cephesini genişletti. Derin ittifaklara göre Anadolu haddini aşmıştı ve durdurulmalıydı. Anadolu Çözüm Süreci ile statükonun temellerini sarsıyor, Ortadoğu'da/İslam dünyasında sergilediği duruşla yeni dünya düzeninde büyük bir uyanışa vesile oluyordu.

Ve karşı hamleler gelmeye başlamıştı. Oslo, 7 Şubat, Gezi, 17 Aralık ve Kobani olaylarıu2026 İçeride küresel çapta operasyonlarla Anadolu kuşatılmak istenirken, üst akıl Mısır, Suriye ve Irak'ta da kirli planlarını devreye sokuyordu. İşte bu süreç içerisinde yaşanan olağanüstü olayların iyi bir analize ihtiyacı var. Çünkü biz olayları, arkasındaki güçleri ve hedeflerini anlamazsak mücadeleyi derinleştiremeyiz. Algı ustalarının dezenformasyonlarında boğulur, psikolojik harbe yenik düşeriz. Özetle son üç yıl içerisinde yaşadığımız olayların perde arkasını aralamak istedim. Hem kendime ait 75 analize hem de bir birinden değerleri uzmanların görüşlerine yer veren bir eser hazırladım. Kitabın önsözünü Çorum Milletvekili, TBMM İdare amiri, Hak-İş onursal Başkanı Sayın Salim Uslu yazdı. Kitapta; AK Parti Grup Başkan Vekili Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Prof. Dr. Bilal Sambur, Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Talip Küçükcan, Doç. Dr. Erdinç Yazıcı, Ak Parti Malatya Milletvekili, Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Mustafa Şahin, Anayasa Mahkemesi Eski Raportörü Yrd. Doç. Dr. Emir Kaya, Aktivist Yazar İlhami Işık, Güneydoğulu İşadamları Platformu Temsilcisi İşadamı Mahmut Çelik, SDE Uzmanı Gazeteci Yazar Orhan Miroğlu, Yazar Ahmet Ay ve Doç. Dr. Ahmet İnan ise merak edilen sorulara cevap verdi.

ANADOLU KARDEŞLİĞİNE SAHİP ÇIKIYOR

* Kitabınızda Çözüm Süreci ile ilgili önemli analizlerde bulunuyorsunuz. Çözüm süreci son şiddet eylemleriyle tıkandı mı?

Çözüm Süreci bugünün projesi değil. Yaklaşık beş yıldır ebedi kardeşlik için mücadele veriliyor. Bugünün projesi olmayan Çözüm Süreci anında sonuç alınacak bir konu da değildir. Uzun soluklu bir maratondan söz ediyoruz. Sürecin tıkanması söz konusu değil. İş kazaları ve küresel operasyonlarla sürekli hedef alınması söz konusuu2026 Son olaylarda buna en iyi örnektir. Kobani üzerinden çözümsüzlük dayatıldı. Ama düşleri karabasanlara çevirmeye çalışanlar yine kazanamadı. Kürt milliyetçilerinin, halklarının geleceğini ipotek altına alarak Kürtlere herkesten daha çok zarar verdikleri son olaylarla da belgelendi. Bürokratik oligarşinin iradesiyle şekillenen yönetim sistemi tamamıyla tasfiye edilecekken, eski devletin yok etme metotlarına sarılmak kimseye bir şey kazandırmaz. Pek çok acı tecrübeye tanıklık eden millet, sorunları büyütmeye çalışanların kim olduğunu gördü ve barışına, kardeşliğine sahip çıkarak şiddetten beslenen ne kadar yapı varsa yalnızlığa itti. Küresel adalet, ebedi kardeşlik ve kadim medeniyet için yola düşen Anadolu çocukları kardeşliğine sahip çıkarak, barış için bedel ödemeyi göze aldı. Eski Türkiye sahnelerinin canlanmasına katkı veren kim olursa olsun karşısında duracağını gösterdi.

MEDENİYET BULUŞMASI

* 7 Şubat denemesi, Gezi kalkışması, 17 Aralık darbe girişimi ve Kobani olaylaır Süreci alaşağı edemedi. Türkiye barışa sahip çıkıyor mu?

Önce şunun altını çizelim; Bu topraklarda yaşayan bütün kavimlerin dil, ırk, renk ve kan yönünden birbirlerine herhangi bir üstünlükleri yoktur. Üstünlük yarışına girerek çözümü zehirlemeye çalışanların, çözüme yürekten destek verenleri alaşağı etme çabası kabul görmez. Görmedi de. Tüm oyunlar bozuldu, maskeler düştü. Her türlü zorluğa, her türlü tuzağa ve her türlü dayatmaya karşın dayanışma, kardeşlik ve medeniyet buluşması için sorumluluk alanlar yoluna devam ediyor. Kadim medeniyetin ortak varisleri olarak medeniyetimizin yeniden inşası için karşısına çıkan her zorluğu bertaraf ediyor. Bir daha işkencelerin olmaması, faili meçhullerin yaşanmaması, kireç kuyularında insanların yakılmaması, kan ve gözyaşının durması için barışına millet sahip çıkıyor.

KİRLİ OPERASYONLAR TUTMADI

* Kitap için çok çarpıcı bir video hazırlanmış. "Kuşatma delindi'' cümlesi oldukça dikkat çekiyor. Sizce taarruzlar bitti mi? Direniş hala devam ediyor mu?

Kuşatma evet delindi. Sanal sınırlar aşıldı. Ancak emperyalizm ve Siyonizm vazgeçmedi. Çünkü Anadolu'ya diz çöktüremediler. Yeniden Büyük Türkiye'nin kutlu ilerleyişine çelme takmak isteyen güç odakları ve yerli işbirlikçileri pusuda bekliyor. Oslo ve 7 Şubat sürecinde hedeflerine ulaşamayanlar Gezi kalkışmasını sahneye koydular. Takvimler 17 ve 25 Aralık tarihlerini gösterdiğinde bu kez daha büyük bir oyun sahneye konuldu. Büyük bir tezgah kuruldu, toplumsal mühendislik örnekleri sergilenerek algı operasyonlarıyla hükümete darbe, devleti ele geçirme girişiminde bulunuldu. Kayıt dışı siyaset yapan kökü dışarıda derin yapılar, dublaj, montaj ve şantajlarla küresel, siyasi/sermaye gruplarının çıkarlarına "hizmet" ederek, Yeniden Büyük Türkiye için elde edilen bütün kazanımları yok etmeyi amaçladı. Kardeşler arasında sönen fitne ateşi yeniden körüklenmeye çalışılıyor, onurlu yürüyüşe eşlik edenler hakkında düzmece iddianameler hazırlanıyor, küresel çetelerle işbirliği yapılarak Anadolu'nun şahlanışı engellenmek isteniyordu. Dalga dalga yayılan devrim ateşini söndürmek, mazlumun zalimden hesap soracağı günü ertelemek için İslam dünyası kan gölüne çevriliyor, eli ve yüreği kanlı terör çetelerine biçilen rolle de İslamofobi'yi besliyorlardı. Ancak Anadolu'dan doğan güneşin balçıkla sıvanması mümkün değil. Onlar tuzaklarına devam edecek Anadolu insanı da direnecek. Ama sonuçta diz çöken Anadolu değil, emperyalizm ve onun tetikçileri olacak. kapitalistlerle, faiz lobileriyle, emperyalistlerle kol kola olanlar da kısa süre içerisinde deşifre olacak. Milletin içine çıkacak yüzleri kalmayacak. Küresel güçlerin tezgahına, tuzağına, planına ve senaryosuna göre hareket edenler, kendilerine gizlenecek yer arayacak.

DERİN PROJE; BEYAZ TÜRK, BEYAZ KÜRT

* "Hedefe giden yol meşakkatli. Hedef ise; Yeniden Büyük Türkiye!" diyorsunuz kitabınızda. Hedef neden Türkiye? Bu yola kimler engel olmak istiyor? Kobani olaylarında asıl hedef neydi?

Sondan başlayalım o zamanu2026 Jakoben laikçi Türkçülük tutmayınca, jakoben laikçi Kürtçülük meydana getirilmek isteniyor. Projenin altında emperyalizmin imzası var. Beyaz Türk ile ülkeyi kamplara böldüler, beyaz Kürtler ile kamplaşmayı derinleştirmek istiyorlar.Yıllarca Türk olmayanlar eliyle yürütülen projeye Kürt olmayan sözde Kürtler tarafından dayatılıyor. Her türlü ayrımcılık, ırkçılık ve nefret söylemiyle farklı düşünen Kürtleri yok sayan taşeron PKK, onları ötekileştirerek etkisizleştirmek istiyor. PKK, kendisi gibi olmayanları aynı beyaz Türkler gibi her türlü kötülüğü layık görüyor.

Türk İslam alimi İskilipli Atıf Hoca'ya Türkler tarafından yapılan zulüm ile Kürt genci Yasin Börü'ye yine Kürtler tarafından yapılan zulüm aynıdır. Gerçek asimilasyon budur. Türklere çizilen modele uymadığı için Atıf Hoca'yı astıranlar, Kürtlere çizilen modele uymadığı için Yasin Börü'yü katlettirmişlerdir. Bu eylemlerde kullanılan tetikçilerin maskeleri farklı olabilir ama kuklacıların ipini tutanlar aynı. Dayatılan aslında tam burada gizli: Milletin hafızasını tamamıyla silmeyi başaramadılar. Milleti değerlerinden vazgeçiremediler. Dehşetli bir güce sahip olmalarına rağmen Anadolu'yu teslim almayı başaramadılar. Bu yenilgidir. Yenilgiyi tadanlar vazgeçmediler, vazgeçmeyecekler. Tümüyle dönüştüremediler toplumu. Şükürler olsun! Bugün tüm zulümlere, kumpaslara rağmen Anadolu insanı yeniden ayağa kalktı. Millet, küresel emperyalizme karşı dik duruş sergileyen halk hareketlerinin yanında, diktatörlerin karşısında durarak sadece oyun bozan değil oyun kuran bir ülke konumuna getirmek için direnenlerin yanında yer aldı. Bu onurlu duruş sınırları dayatanları haliyle rahatsız etti. Çünkü bir diriliş var.

SELAHADDİN EYYUBİ RUHU, SÜTÇÜ İMAM DURUŞU

* Nasıl bir diriliş ya da duruş ki bu rahatsız ediyor?

Selahaddin Eyyubi ruhu, Sütçü İmam duruşu. Dayatılan çakma öncüler değil kendi değerlerimizi bize hatırlatan silmeyi başaramadıkları tarihin canlanması söz konusu. Milletin Selahaddin Eyyubi'nin çizdiği yolda yürümesi engellenmek isteniyor. Türkiye'nin bu ruh ve duruşla medeniyet coğrafyamızda büyük bir birlik oluşturma projesi var ve bu rahatsız ediyor. Türkiye hedefte çünkü; Yeniden Büyük Türkiye'de millete rağmenci, milleti döven anlayışlara yer olmayacak. Türkiye hedefte çünkü; devletin milletinden milletin devletine geçiliyor.