Şehadeti kucaklayan yiğitler: Erol Olçok-Abdullah Tayyip Olçok

“Ey şehit oğlu şehit, isteme benden makber;

Sana ağuşunu açmış duruyor Peygamber”

Çorum’un Mecidiyekavak köyünde doğan bir Anadolu yiğidi Erol Olçok. Bu toprakların yetiştirdiği ender, namuslu, mert insanlardan. Yıllardır kendi öz vatanında bir parya gibi görülen Anadolu insanının uyanışının, kendini yetiştirip hayırlı ve faydalı işler yaparak entelektüel bir birikimle siyaseti de hayatı da yokluğu ve varlığı da dostluğu ve düşmanlığı da harbice yaşayan ender yiğitlerden.

Dağların, ovaların, engin vadilerin çocuğu olarak Anadolu topraklarında gözünü dünyaya açan, İmam Hatip eğitimi alarak bir döneme damga vuran lider Tayyip Erdoğan’ın gün gelip en yakın dostu, yareni ve danışmanı olan samimi içten bir şahsiyet…

Yokluğu ve acıyı da yaşayıp inandığı değerler uğruna hiç ödün vermeden şükür makamında hep yüzü aydınlık, alnı ak teslim bir dava adamı. Rabbim yolunu açtığında, onu öncülerden kıldığında ve dahi öncü liderlerin yanında rızıklar ve işler nasip ettiğinde varlığı da onurluca yaşayan coşku ve heyecan dolu hayatına yeisi taşımamış ender bir şahsiyet…

Acılarla boğuşurken, en karanlık dönemlerde umut ve aşkla sarıldığı işiyle yoldaş eylediği, dost eylediği, Tayyip Erdoğan’ın hep yanında. Kardeşliğini ve içten dostluğunu şehadetiyle ispatlayan öncü bir şahsiyet…

Çocukken hayallerini kurduğu Boğaz Köprüsü’nün adının nereden bilecekti akıttığı kanlarıyla sulanacağını ve şehadetiyle şereflenip, “Şehitler Köprüsü” olarak anılacağını. Ama bildiği bir şey vardı, inandığı dava uğruna, sarıldığı umutları uğruna hiç yılmadan öylece kahpelerin üzerine yürümek…

Ve Abdullah Tayyip…

O kara gece yarasaların şehirleri bastığı o gece, dava arkadaşını korumak için hiç düşünmeden yollara düşen babasının peşinden O da gitti. Babasını hep dinleyen hayırlı ve has bir evlat olarak ilk defa asi bir damar yürümüştü kalbine ve şahlanmıştı tüm kuşlar yüreğinden ötelere doğru. Ve Abdullah Tayyip bir atmaca gibi atıldı babasının önüne durdurmak imkânsızdı.

İsmiyle müsemma güzel bir Allah kulu olarak şimdi cennet kuşu gibi köprünün kırmızı ışıklarının parlayıp sönen aydınlığında; cennetlere yürür gibi şehadete, teslimiyete öylece aktı... Bizim de yüreklerimize yangınlar taşıyarak bir güzel evlat gibi şehadetin cennet sularına öylece aktı. Tüm şehitlerimize ve Abdullah Tayyip’e rahmet olsun…

Körpe evladıyla şehadeti yudumlayan güzel insan, iyilik sakası gibi her daim vermenin onurunu yüklenmiş. Eşsiz feraseti ve ileri görüşlülüğünü mihmandar eyleyerek, lider bir şahsiyet, öncü bir güzel insan olarak şehadete yürüdü… Yavrusunun kanı kanına, sıcaklığı avuçlarına değdiğinde destansı bir türkü gibi kırmızı ışıkların yanıp sönen aydınlığında unutulmayacak bir kahramanlıkla şehadete yürüdü canparesiyle birlikte… Rabbim onlardan razı olsun… Rabbim rahmet ve merhamet eylesin…

SELVİGÜL KANDOĞMUŞ ŞAHİN