Savunma Sanayi bomba projelere hazırlanıyor

Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir, gazete ve televizyonların Ankara Temsilcileri ile bir araya geldi. Türkiye’nin 2019 yılında Savunma Sanayinde atağa kalkacağını kaydeden Demir, projelere ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Bayram ZilanAnkara

SAVUNMA Sanayi Başkanı İsmail Demir, aralarında Milat Gazetesi Ankara Temsilcisi Bayram Zilan’ın da bulunduğu medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle SSB Nuri Demirağ Konferans Salonu'nda bir araya geldi. Türkiye’nin büyük başarı ve ilerleme kaydettiği savunma alanındaki projeler hakkında bilgi veren Başkan Demir, 2019’da gerçekleşecek faaliyetlere ilişkinde açıklamalarda bulundu.

Piri Reis Denizaltısı

Savunma Sanayinin 2019 yılında atağa kalkacağını kaydeden ve gerçekleştirilecek faaliyetler hakkında bilgi veren Demir, 2018 yılında başlayan Ağır Sınıf Taarruz Helikopteri Projesi’nde performans tamamlama safhasının bitirileceğini belirtti. Ülkemize alanında yeni kabiliyetler kazandıracak olan ilk yeni tip denizaltı ‘PİRİ REİS'in denize iniş töreninin bu yıl gerçekleştirileceğini kaydeden Demir, şöyle konuştu: “Bu yıl ilk lojistik destek gemimizi Deniz Kuvvetleri’ne teslim edeceğiz. Bu gemi görevdeki gemilere yakıt ikmali yapmamızı sağlayacak. MİLGEM 4. Gemimiz TCG KINALIADA'yı da Deniz Kuvvetleri’nin hizmetine vereceğiz. Çok maksatlı amfibi hücum gemimiz TCG ANADOLU’yu denize indireceğiz. Ülkemizin tek kalemdeki en büyük savunma sanayii ürünü olacak bu gemiyi 2020'nin son çeyreğinde teslim etmeyi planlıyoruz. Bu gemiyle Türkiye'nin denizlerde küresel güç olmasının önü açılmış olacak. AKINCI İHA projesinde tedarik sözleşmesini imzalayacağız. Dünyada kendi sınıfında hem en iyisi olacak hem de bu teknolojiyi geliştirebilen 3 ülkeden biri olacağız. İlk iki F-35 uçağımız Malatya 7. Ana Jet Üs Komutanlığı’na intikal edecek. Üste F-35 uçaklarımızın konuşlanacağı kısımların inşaatı sürüyor. Ayrıca F-35 motorlarının bakım ve onarımlarının yapılacağı ABD dışında Avrupa’daki ilk yer Eskişehir olacak. Sadece bizim değil, diğer ortak ülkelerin uçaklarının motor ve bakımları da burada yapılacak”

Savunma Sanayii Şurası

Bu yıl ilk kez Savunma Sanayii Şurası düzenleneceğini kaydeden Demir, Savunma Sanayii Akademisi çatısı altında 1000 öğrenciye ve 250 uzmana siber güvenlik eğitimleri verileceğini bildirdi. Faaliyetlere ilişkin konuşmasını sürdüren Demir, “İki sistem S-400 uzun menzilli bölge hava ve füze savunma sistemi teslim edilecek. İlk iki KORKUT hava savunma sistemimizi Silahlı Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. İlk Çok Amaçlı Faz Dizinli Radar (ÇAFRAD) sistemimizi teslim edeceğiz. Türkiye, çoklu hedef tespit, takip ve imha yeteneklerine sahip ÇAFRAD ile bu teknolojiye sahip birkaç ülke arasına girecek. İnsansız Kara Araçlarımızdan UKAP sistemi ilk kez envantere girecek. 20 adet araç teslim edeceğiz. Farklı tip ve modellerde 700’den fazla zırhlı aracın teslimatını yapacağız. Özel Maksatlı Taktik Tekerlekli Zırhlı Araç (ÖMTTZA) Projesinin Sözleşmesini imzalayacağız” dedi.

F35’ler 2019’da gelecek

Hava savunma sistemi S-400 hakkındaki son gelişmeler hakkında bilgi veren Demir, “Bizim S400’ü tercih etmemiz, ihtiyaçlarımızın tamamen karşılandığı anlamına gelmiyor. Bir taraftan kendi hava savunma mimarımızı kurmakla ilgili çalışmamız devam ederken, bu konuda bizimle işbirliği yapmak isteyen bütün ülkelerle işbirliği yapabileceğimizi söylemiştik. S400, bu ihtiyacımızı tamamen karşılamadığı için de ilave sistem ihtiyacımızı karşılamak üzere de görüşebileceğimizi söylemiştik. Bu söylemlerimiz içerisinde çeşitli görüşmeler oldu, gel-git’ler oldu ve nihayet önümüze bir teklif geldi. Bu teklifi şu anda konuşuyoruz ve değerlendiriyoruz. Şu anda işleyen takvimde de F35’lerimiz 2019 sonbaharında Türkiye’ye gelecekler. Bir taraftan teslimatlar devam edecek, Amerika’da da eğitimler devam edecek”

Milli uçak projesi

Milli Muharip Uçak Projesi’ne ilişkin konuşan Demir, “Bu proje bugün düğmeye bastım, tarihi iki sene, bir sene öne aldım diyebileceğimiz bir proje değil. Bu projeler özellikle şu anda dünyada sadece dört ülkenin teşebbüs ettiği, beşinci nesil bir savaş uçağı geliştirme işinin hele ki Türkiye gibi bu konuda da yeni başlamış bir ülkenin iddialı olması çok güzel bir şey. 2023’te uçağımızı göreceğimizi söylüyoruz. Motorla ilgili de birkaç alternatif var. Yani motor geliştirmenin kendisi dahi çok uzun süre alacak bir olay. Sıfırdan yerli ve milli bir motor geliştirirken bunun alacağı süreyi biliyoruz, gerek ortak girişimle, gerekirse hazır bir motorun kullanılması açısından birkaç plan var. Ama uçakta projede temel bir değişiklik yok” dedi.

Üretimde yavaşlama yok

Projelerin seri üretimi konusunda hiçbir aksama yaşanmadığını ve Türkiye’nin hiçbir konuda taviz vermeyeceğini kaydeden Demir, “Biz bu ülkenin tamamen bağımsız, hiç kimsenin tabiri caizse ağzının kokusunu çekmeden kullanabileceği tamamen hakim olduğu ürünler oluşturduk. Seri üretimde bir yavaşlama yok. Bu sistemlerin olgunlaşması diye bir şey var. Ete-kemiğe bürünmüş sahada gördüğünüzde testlerde o sistem hemen kullanılabilir anlamına gelmiyor. Bir dizi unsuru denemeniz lazım. Bu konuda da ürünü adım-adım geliştirme, yani sahada kullanılan mükemmele giden yola beraber gitmekle ilgili bir anlayış birliğimiz var. Bunu biz, mükemmel mümkünün düşmanıdır derler ya hani, mümkünü yapalım, mükemmele doğru giden yoldan da vazgeçmeyelim gibi bir sloganla devam ediyoruz.”

Milli ürünler kullanılıyor

“Türkiye’nin operasyonlarda kullandığı milli ürünler geliştiriliyor mu?” sorusuna yanıt veren Demir, “Ürünleri test ediyorsunuz, daha sonra tatbikatlarda kullanılıyor, ama harekatlarda bilfiil kullanılması size çok daha değerli geri bildirimler getiriyor. Türkiye’nin operasyonlar sırasında hassas olduğunun herkes farkında. Yani sivil kaybı olmaması, özellikle hedefin imha edilmesiyle ilgili çok net vuruşlar yapılması bizim önceliğimiz. Bu açıdan da bu hassas güdüm kitleri, lazer güdüm kitleri bizim açımızdan hayati önem taşıyor ve bu hassasiyeti sağlamak için de aslında oldukça büyük ekstra maliyetlere katlanılıyor. Ama bu bizim olmazsa olmazımız. Bu açıdan çok kısa bir süre önce dışarıya bağlı olan bir ülkeydik. Ama çok kısa bir süre içinde bu ürünleri bırakın geliştirmeyi, bilfiil sahada çok yoğun şekilde kullanmaya başladık, bu da bizim için önemli bir artı. Malum zırhlı araçlarımızdan alınan dersler var. Tanklarımızın modernizasyonu başladı, onların koruma sistemleri, çeşitli kademe koruma sistemleri uygulamaya başladık gibi bir dizi unsur var ve operasyonlar sırasında İHA’larımızın savaş ve harekat ortamında, çeşitli karıştırmalara maruz kalınan ortamlarda, yani operasyona girdiğinizde düşman unsurlarının size uyguladığı karşı tedbirler vesaireydi alt etmekle ilgili unsurlar gelişmeye başladı. İşte Anka-S ilk defa kullanıldı gibi konular harekatlardan gelen bize önemli bilgiler oldu”

Israrla takip gerekiyor

Türkiye’nin silah ihracatı gibi yeni pazarlar oluştururken uluslararası müesses nizamın refleksleriyle karşılaştığını kaydeden Demir, “Uluslararası siyasi ilişkilerde Türkiye’nin duruşu, doğruyu konuşması, Cumhurbaşkanımız dünya 5’ten büyüktür dediğinde kimlerin ayağına bastığında, işte Filistin’le ilgili bir tavır koyduğunda kimlerin ayağına bastığını görüyoruz ve bu ayağına basılan herkes orada bir blokaj oluşturuyor. Hatta mesela bir ülkede bir firmamızın çok iyi bir fiyatla, yani rakibinden çok daha düşük bir fiyatla çok daha kaliteli bir ürünü sattığı zaman, o ülke basınında ülke yöneticilerini suçlayan, ülke yöneticilerini çok daha pahalı ve çok daha kalitesiz bir ürünü aldıklarını bildiren yazılar çıkıyor. Bunlar olacak, ama bu konuda ben ısrarla, yani her konuşmamda söylüyorum, burada çok ısrarlı takip gerekiyor” dedi.