İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, aralarında Ahmet Altan, Mehmet Altan ve Nazlı Ilıcak'ın da aralarında bulunduğu 17 isim hakkındaki 'darbe' soruşturmasını tamamladı. Bu kapsamda hazırlanan iddianamede, örgütün medya yapılanmasının yanı sıra TSK içindeki yapılanmasına dair de önemli bilgiler yer aldı. 15 Temmuz'da yaşanan darbe girişiminin ardından TSK içindeki örgüt mensuplarına tespitine yönelik çalışmalar yapılıyor.
Halen devam eden çalışmalarda FETÖ'yle ilişkisi tespit edilen askerler hakkında hukuki işlemler yapıldı.
FETÖ'CÜ ASKERLERİN HEPSİ KULLANILMADI
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, hakkında işlem yaptığı askerler hakkında bir analiz hazırladı. Yapılan analiz çalışmasında FETÖ ile ilişkisi tespit edilen ve hakkında işlem yapılan askerlerin 'bir kısmının' darbe girişimine aktif olarak katılmadığını tespit etti.
Başsavcılık bu tespitini örneklerle de açıkladı.
Bu örneklerden biri, örgütün üst düzey isimlerinden olan ABD'deki Colorado eyaletinin imamlığını yapan Hasan Polat'ın ifadesine dayanıyor. İfadeye göre 'bir kısım askerler darbe girişiminde kullanılmayarak deşifre olmamaları için saklandı.'
47 ALBAYDAN SADECE 2'Sİ KATILDI
İtirafçı olan Hasan Polat, örgütte 1993-1994 yılında asker abiliği yaptığını belirtti. İfadesi kapsamında 'abilik' yaptığı dönemdeki 47 askeri personeli savcılığa bildirdi. Bu isimleri fotoğraflardan da teşhis etti. Savcılık 47 askerle ilgili yaptığı incelemede söz konusu askerlerin tamamının Albay rütbesinde olduğunu, büyük çoğunluğunun da 'generallik rütbesine' yüksebilecek "kurmay albay" olduğunu tespit etti.
FETÖ'nün şifreli haberleşme programı Bylock kullandığı tespit edilen bu askerlerden darbe girişiminde ne gibi bir rol üstlendiği araştırıldı. Savcılık araştırmasının sonucunda FETÖ tarafından yetiştirilen bu 47 albaydan sadece 'ikisinin' darbe girişiminde aktif rol aldığını belirledi. Darbe girişiminde FETÖ tarafından hazırlanan 'atama listeleri de' incelendi. Albayların isimlerinin de bu listede geçmediği ve bir görev verilmediği ortaya çıktı.
BYLOCK'ÇU 800 ASKERDEN 500'Ü DARBE GİRİŞİMİNDE YOK
İkinci darbe ihtimaline dikkat çeken savcılık bu kapsamda bir örnek daha verdi.
Genelkurmay Başkanlığı tarafından darbe girişiminin ardından Bylock kullandığı tespit edilen 800'e yakın askerin bilgileri savcılığa gönderildi.
Liste üzerinde yapılan incelemelerde listedeki 500'ü aşkın askerin "darbe girişiminde" kullanılmadığı belirlendi. Buna göre İstanbul'da görevli ByLock kullanan askerlerin üçte ikisine darbe girişiminde görev verilmedi.
Bu verilerin ışığında savcılık, "Terör örgütünün darbe girisu0327iminde özellikle Silahlı Kuvvetler içerisindeki mensuplarının bir kısmını harekete geçirmek suretiyle kullanmısu0327tır. Darbe girisu0327imine katılan askeri birlikler personel bazlı incelendigu0306inde aynı birlikte görev yapıp da terör örgütüyle bagu0306ı tespit edilebilen bir kısım hücrelerin eylemlere isu0327tirak ettigu0306i, digu0306er bir kısım hücrelerin ise isu0327tirak etmedikleri görülmüsu0327tür" dedi.
"İKİNCİ DARBE GİRİŞİMİ İÇİN"
Savcılık FETÖ'ye mensup askerlerin bir kısmının kullanılması, önemli bir kısmının ise kullanılmamasının sebebini 'geleceğe yönelik tedbir' olarak tanımlıyor.
Örgüte mensup askerlerin 'başarısız olma durumunda' deşifre olmaması için tedbirli davranıldığını vurgulayan savcılık, "ikinci darbe" uyarısını şu ifadelerle anlattı:
"Terör örgütünce gerçeklesu0327tirildigu0306i bariz olan bir darbe girisu0327imine bir kısım örgüt mensuplarının isu0327tirak etmemesinin, yıllardır TSK içerisinde yuvalanan ve sıkı tedbir kuralları nedeniyle hücre tipi yapılanmasının boyutları bilinmeyen örgütün bir yöntemi oldugu0306u, yıllardan beri gelen kadrolasu0327ma süreci nazara alındıgu0306ında örgüt mensuplarının nispeten daha az bir kısmının darbe girisu0327imine isu0327tirak ettikleri, bu durumun örgütün darbe girisu0327iminin basu0327arısız olması halinde çogu0306unluk örgüt mensuplarının Silahlı Kuvvetler içerisinde kalmasını sagu0306lamak oldugu0306u, terör örgütünün stratejisinin 'ikinci bir darbe girisu0327imi' veya basu0327ka bir eyleminde bu asker su0327ahısları kullanmak oldugu0306u, yine Bylock kullanmayan örgüt mensuplarının varlıgu0306ı da nazara alındıgu0306ında ahtapot kolları gibi devletimiz kurumlarını saran terör örgütünün Devletimiz ve Cumhuriyetimiz için en büyük tehlike oldugu0306unun hiçbir dönem unutulmaması ve rehavete kapılmadan terör örgütüyle mücadeleye süreklilik arz edecek su0327ekilde devam edilmesi gerektigu0306i açıkça anlasu0327ılmısu0327 ve degu0306erlendirilmisu0327tir."
Bylock kullanmayan örgüt elemanlarının da varlığına dikkat çeken savcılık, uzun yıllardır TSK içinde yapılanan FETÖ'cü sayısının şu an hakkında işlem yapılandan çok daha fazlası olduğuna dikkat çekti.
AL JAZEERA