Savatra Antik Kenti'nde 1800 yıllık sunak keşfi

Konya'nın Karatay ilçesine bağlı Yağlıbayat Mahallesi'nde yapılan kazı çalışmalarında Savatra Antik Kenti'nde bulunan sunak ortaya çıkarıldı.

Antik kentteki kazı çalışmaları, Savatra Antik Kenti Bilimsel Danışmanı ve Selçuk Üniversitesi Kültür Varlıklarını Koruma ve Onarımı Bölümü Öğretim Üyesi Doç Dr. İlker Işık'ın başkanlığında devam ediyor.

Milattan sonra 2’nci yüzyıla ait

Kazılarda, milattan sonra 2'nci veya 3'üncü yüzyıldan kaldığı öngörülen, yaklaşık 1800 yıllık olduğu öğrenilen sunak bulundu.

Bakım ve onarım çalışması yapılacak

Kazılar ve Araştırmalar Dairesi Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Konya-Karatay-Yağlıbayat, Savatra Antik Kenti kazılarımızda, MS 2-3'üncü yüzyıla tarihlendirilen, üç tarafı zafer çelengi, asker ve sancak kabartmalı bir sunak ortaya çıkarıldı."

Öte yandan tarih eserin, bakım ve onarım çalışmalarının ardından Konya Arkeoloji Müzesi'ne götürüleceği öğrenildi.

Arkeoloji araştırma yöntemi

Arkeoloji, arkeolojik yöntemlerle ortaya çıkarılmış kültürleri, sosyoloji, coğrafya, tarih, etnoloji gibi birçok bilim dalından yararlanarak araştıran ve inceleyen bilim dalıdır. Türkçeye yanlış bir şekilde "kazıbilim" olarak çevrilmiş olsa da kazı, arkeolojik araştırma yöntemlerinden sadece bir tanesidir. Arkeoloji asıl olarak insanlığın kültürel geçmişini, kültürlerin değişimini ve birbirleriyle ilişkilerini inceler

Arkeoloji, bilgi, bilim, öğreti, öğretme, tanımlama, ortaya koyma kelimelerinden türemiştir. Kelime anlamı olarak da "Eskinin -Bilgisi, -Bilimi, - Öğretisi, -Tanımlanması ve -Ortaya Çıkarılması" anlamlarına gelebilmektedir.

Arkeoloji, kendi içinde birçok farklı bilim dalını barındırmaktadır. Bunlar arasında tarihöncesi (prehistorya) arkeolojisi, klasik arkeoloji, protohistorya ve önasya arkeolojisi, mısır arkeolojisi, tevrat arkeolojisi, Orta Çağ arkeolojisi sayılabilir. Arkeoloji, yazılı tarihten önce ve sonra yaşamış insanlara ilişkin bilgi edinme olanağı sağlaması açısından özellikle önemlidir. Bu bilim dalının uzmanları olan arkeologlar, araç, eşya ve yapı kalıntılarını inceleyerek, eski insanların nasıl yaşadıklarını anlayabilirler.

Arkeologlar çalışmalarını çoğunlukla eskiden insanların yaşadığı varsayılan yerleşimleri gün yüzüne çıkararak yürütürler. Yıkılan bir kentin üstüne yenisi yapıldığından eski kentler genellikle toprağın altında kalır ve üst üste kurulan yerleşmelerin mimari (özellikle kerpiç) yıkıntıları zamanla bir tepe oluşturur. Bu tür tepeler Türkiye'de höyük, Yunanistan'da "Magula", Yakındoğu'da "Tell", İran'da "Teppe" olarak adlandırılır.

Türkiye'deki Alacahöyük,Yalıhüyük ve Çatalhöyük gibi eski yerleşmeler birer höyüktür. Ancak her arkeolojik buluntu yeri bir höyük değildir. İnler, düz yerleşme yerleri, antik kentler de arkeolojinin araştırma alanları arasında yer alır.

Tarih öncesi arkeolojisi yazının ortaya çıkmasından önceki dönemleri inceler. Bu incelemede kazılar çok büyük bir dikkatle yürütülür. Tarih öncesi dönemden günümüze kalan çanak çömlek parçaları, taş araçlar, mimari kalıntılar ya da organik kalıntılar çok önem taşımaktadır.