Terry Pratchett.. İngiliz yazar fantastik komedi türünün önde gelen isimlerinden biriydi. Gençlik dönemlerinde astronot olmak istiyordu. Evine kurduğu teleskopla, uzayı gözlemliyordu. Ancak matematik ve fizik alanında başarılı olamayınca, astronot hayali suya düştü. Ardından bilim kurguya yöneldi. İlk hikayesi okul dergisinde yayınlanan Pratchett, gazetecilik okudu. Daha sonra distopik (gelecekte olabilecek olumsuzlukların ele alındığı edebi alan) roman türüne yönelen Terry Pratchett, “Diskdünya” serisiyle ile üne kavuştu.
Siyah fötr şapkalı adam
Diskdünya serisinde yazdığı romanlarla en çok satılanlar listesine giren Pratchett, büyük siyah fötr şapkaları ile ününe ün kattı. 2007 yılında Alzheimer tanısı konuldu kendisine ve 12 Mart 2015 yılında hayatını kaybetti.
Türkçe’ye ilk kez
Terry Pratchett’in “Savaş Naraları” isimli kitabı ilk kez Türkçe’ye çevrildi.
Niran Elçi’nin çevirisiyle Delidolu yayınlarından piyasaya çıkan kitap, 45,00 TL’den satılıyor. Savaş Naraları, içinde bulunduğumuz şu tuhaf günlerden ilham alırcasına, ''düşman ilan edilen'' zararsız halkların feryadına tercüman oluyor.
Roman; Ankh-Morpork Bekçi Teşkilatı'nın ve Sam Vimes'ın derin, felsefi ve adalet dolu macerasına götürüyor okuyanları. ''Hırsız avcısı'' demişlerdi ona ama Vimes buna aldırış etmedi. Çalınan şey altın da olsa masumiyet de, toprak da olsa can da olsa gerçekte var olan tek suç, hırsızlıktı ona göre..
Şehirden çöle geçiş
Sıradan bir ''hırsız avcısı''nın ait olduğu yerde yaşamaktadır. Şehir dar sokaklarıyla, pis dimağlarıyla ve azılı suçlularıyla tam bir cadı kazanıdır. Fakat bazen öyle bir an gelir ki, kişi yerini yurdunu terk edip bambaşka bir diyara gitmek ister. Vimes. Şehirden çöle geçer. Zihninin çölde, ufka kadar genişlediğini hisseder.
Savaşı engellemek
Sonra sıra, Ankh-Morpork ile Klatch İmparatorluğu arasındaki savaşı engellemeye gelir. Ama durum o kadar basit değildir. Kriz üstüne kriz çıkartılan bir ada, faili meçhul bir suikast, hızla yükselen ırkçı nidalar ve iki ordunun arasında kalmış bir avuç bekçi...
Tercüme kusursuz
Niran Elçi'nin pürüzsüz Türkçesi ve Delidolu Yayınları’nın son derece özenli baskısıyla Türkiye'deki okurlarının karşısına ilk kez çıkan bu zekice ve ustalıkla yazılmış polisiye roman; savaşın içindeyken atılan her adımın, bambaşka gerçeklere dönüşebileceğini anlatıyor.