Malezya'nın Saravak Eyaleti'nde Cumartesi günü yapılan eyalet parlamento seçimlerinde, Birleşik Ulusal Malay Organizasyonu'nun (UMNO) başını çektiği Ulusal Cephe koalisyonu yüzde 87.8 oy aldı. Bu zafer Ulusal Cephe koalisyonuna, 82 üyeli parlamentoda 72 milletvekilliği kazandırırken, üçte iki çoğunluğu da beraberinde getirdi. Ülkenin en büyük eyaleti olmasıyla ve zengin doğal kaynaklarıyla öne çıkan Saravak, on yıllarca Ulusal Cephe iktidarlarının oy deposu olmasıyla da ülke siyasal yaşamında başat bir rol oynuyor. Saravak'da elde edilen bu son başarı, sadece Saravak'da mevcut iktidar yapısının devam ettirmekle kalmıyor, aynı zamanda ulusal politikada da Başbakan Necip Rezak'ın elini güçlendiren oldukça önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor.
Saravak halkı sergilediği siyasi eğilimle, bu seçimlerde de kimseyi yanıltmadı ve ulusal çapta bir seçim olmasa da, iki yıl sonra yapılması beklenen 14. genel seçimler için federal hükümet iktidar çevrelerinde destek oluşturdu. Bu anlamda, bir kez daha Saravak'ın Ulusal Cephe koalisyonunun can simidi olduğu tasdik edildi. Bu seçim zaferi, 2011'den bu yana eyalet başbakanlığı görevini yürüten Birleşik Bumiputra Partisi (PBB) başkanı Adnan Satem'in başbakanlığının da devamı anlamını taşıyor. Ancak hiç kuşku yok ki bu seçim sonucunun ulusal düzeydeki etkisinin, Başbakan Necip Rezak ve federal hükümete verilen büyük destek olarak okunacağı değerlendiriliyor.
Cumartesi günü yapılan seçimde, hem eyaleti yöneten siyasi partilerin hem de merkez parti UMNO'nun istediğini aldığı görülüyor. Seçim öncesinde en önemli kaygı, bir yılı aşkın süredir gündemi meşgul eden "1 Malezya Kalkınma Fonu"(1MDB) olarak bilinen devlet fonunun yönetimindeki usulsüzlük söylentileriydi. Bu usulsüzlük söylentilerinin doğrudan muhatabı ise fonun kurucusu olması nedeniyle Başbakan Necip Rezak ve hükümetiydi. Başbakanın bu konudaki sorumluluğunu artıran bir başka unsur ise Maliye Bakanı sıfatını da taşıyor olması. Sadece ulusal siyasi gündemi belirlemekle kalmayan, çeşitli para transferleri nedeniyle ülke sınırlarının dışına taşarak uluslararası bir nitelik kazanan 1MDB konusuyla paralel olarak yürütülen bir başka süreç ise, Başbakan'ın kişisel hesabına yatırılan yaklaşık 681 milyon dolarlık meblağın kaynağıyla ilgiliydi. Her ne kadar başta Başsavcılık olmak üzere, ülkenin önde gelen kurumlarınca başlatılan soruşturmalarda Başbakan'ın kişisel banka hesabıyla ilgili soruşturma sonunda 'usulsüzlüğe' rastlanmadığı sonucuna varılsa da, beş farklı ülkede bu fonla ilgili para transferlerine yönelik incelemeler sürüyor.
Bu kaygı nedeniyle, en azından kimi çevrelerin beklentisi, Saravak halkının bir 'ders' vereceği yönündeydi. Böyle bir 'ders', 2013 yılında Çinli seçmenin muhalefet partilerini tercih etmesiyle oluşan 'siyasi tsunami' şeklinde ortaya çıkmasa da, en azından muhalefet partilerinin alacakları oy oranlarında ve çıkaracakları milletvekilleri sayısında kısmi bir artışla bile mümkündü. Ancak bunun aksi olduğu görülüyor: Saravak seçmeninin tüm bu gündem süreçlerine 'tepkisiz' kaldığı şeklinde yorumlanabilecek siyasi eğilimi, temelde Saravak Eyaleti'nin ulusal siyasetle bağını veya bağlantısızlığını ortaya koyması bakımından da ele alınacak özellikler taşıyor.
Saravak seçti UMNO kazandıAncak seçim sonuçlarına bakıldığında, Saravak halkının kahir ekseriyetinin, yukarıda dile getirilen gelişmelere kayıtsızlığı ve bu gelişmelerin Eyalet siyasetinde bir karşılığının olmadığını ortaya koydu. Elde edilen bu seçim zaferi, hiç kuşku yok ki en başta Başbakan'ın rahat bir nefes almasını sağladı. Alınan seçim sonucu nihai olarak iktidardaki Ulusal Cephe, daha doğrusu UMNO'nın kazanç hanesine yazıldı. Bu zafer, hiç kuşku yok ki Başbakan'ın parti ve iktidar koalisyonundaki yerini sağlamlaştırırken, iki yıl sonra yapılması beklenen 14. genel seçimler için de önemli bir moral destek anlamı taşıyor. Saravak halkının genel seçimlerde bugüne kadar verdiği oylar gibi, bir sonraki genel seçimlerde de vereceği oylar, merkezi hükümet için varoluşsal bir önem taşıyor. 2000'li yılların başında muhalefetin başlattığı 'reform hareketi', özellikle 2008 ve 2013 yıllarında yapılan genel seçimlerde, Malay yarımadasında beş eyaletin yönetiminin kazanılması ve önemli bir oy artışına yol açmıştı. Öyle ki 2013 seçimlerinde muhalefetin toplam oyunun yüzde 52'yi bulması, 58 yıldır iktidarda bulunan UMNO ve Ulusal Cephe'nin gidişinin yakın olduğunun işaretiydi. Bu süreçte UMNO öncülüğündeki Ulusal Koalisyon'un seçimleri kazanmasında tek amil ise Saravak oldu. Bu nedenle hem iktidar hem de muhalefet için Saravak seçmeninin siyasi eğilimlerinde yaşanacak herhangi bir değişiklik, ulusal siyaseti doğrudan etkileme gücüne sahip. Son seçimde bu etkinin halen UMNO lehine olduğu görülüyor.
Muhalefet iç çatışmaların gölgesinde kaldıBu seçimde muhalefet istediği oy artışını sağlayamadı. Muhalefet bloğundaki 'Halkın Adaleti Partisi' (PKR) sahip olduğu üç milletvekilliğini yeniden kazanırken, 'Demokratik Eylem Partisi'nin (DAP) beş milletvekilliğini kaybedip sadece yedi milletvekilliği kazanması siyasi bir erozyon oldu. Bu durumda muhalefet önceki seçimlerde olduğu gibi, seçim komisyonuna yüklediği bazı usulsüzlükleri, merkezi hükümetin eyalete yönelik 1.19 milyar dolarlık yatırım ilanının arkasındaki maddi ilişkileri, kampanya döneminin demokratik eğilimden uzak oluşu gibi faktörleri dile getiriyor. Önde gelen muhalefet liderlerinin Saravak Eyaleti'ne girmelerine izin verilmemesi ve muhalefetin kampanya araçlarından mahrumiyeti gibi konular dikkate alındığında, bu iddialarda haklılık payı yok değil.
Ancak muhalefetin kendi içinde yaşadığı sorunlar da, Saravak seçimlerinde arzu edilen oy patlamasını yapamamasının nedenleri arasında bulunuyor. Özellikle geçen yıl Malezya İslam Partisi'nin (PAS), Halk Cephesi (Pakatan Rakyat) koalisyonundan ayrılması, ardından PAS'ın içindeki 'Erdoğancılar' adı verilen grubun partiden ayrılıp Emanet Partisi (Amanah) adıyla yeni bir siyasi parti çatısı altında siyasete devam etmesi, DAP ve PKR arasında yeni bir muhalefet koalisyonu oluşturulsa da iki siyasi parti liderleri arasında bitmek bilmeyen ve Saravak'da aday belirleme sürecine kadar tevarüs edilen sürtüşme, bir süredir muhalefet kanadında işlerin iyi gitmediğinin göstergesiydi. Temelde muhalefeti bir arada tutan yegane unsur olarak dikkat çeken muhalefet lideri Enver İbrahim'in hapsedilmesinin de, muhalefet içerisindeki çatışmacı tablonun ortaya çıkmasına sebep olduğuna dikkat çekmek gerekir.
Etnik gruplar ulusal siyasete mesafeliSaravak halkının ulusal siyasette yaşanan çalkantılardan niçin uzak kaldığı üzerinde kısaca durulmalı. Hiç kuşku yok ki Saravak Eyaleti pek çok yönüyle merkezden, yani Malay yarımadasından farklı özellikler taşıyor. Bu farklılığı kısaca açıklamak, Saravak siyasetinin Kuala Lumpur siyasetinden farklılaşmasını anlamayı da bir ölçüde kolaylaştırır. 1963 yılında Malezya Federasyonu'na bağlanan Saravak Eyaleti, o süreçte yapılan anlaşmalara göre yönetim, göçmen politikası ve hukuk alanlarında otonom özellikler gösteriyor. Bu idari yapılanmanın siyasetteki karşılığı ise eyalet seçimlerinde daimi olarak yerel partilerin öne çıkmasıdır. Eyalette yaşayan çok farklı etnik topluluklara mensup kesimlerin Malay yarımadasıyla siyasi ve kültürel ortak noktalarının azlığı da, yerel partilere teveccühün süreklilik arz etmesine yol açıyor. Bunun dışında, örneğin geniş yüz ölçümüne rağmen nüfus yoğunluğunun azlığı, sayısı kırka varan etnik yapıya ev sahipliği yapması, tarım ve ormancılık kaynaklarına dayalı ekonomisi gibi dikkat çeken bazı hususlar da var.
Son seçimde de görüldüğü üzere, eyaletteki yerel siyasi partilerin ve seçmenin Malay yarımadasındaki merkezi siyasete yaklaşımlarında 'kayıtsızlık' dikkat çekiyor. Eyaleti yöneten siyasi elit, UMNO liderliğindeki iktidar ile PKR öncülüğündeki muhalefet koalisyonu arasında 2000'li yılların başından bu yana devam eden mücadelede yer almadığı gibi, bu konuda herhangi bir ilgi de sergilemiyor. Bu anlamda Saravak'ın ekonomik kalkınması, siyasi elit için birincil öncelik oluyor. Tabii bu noktada sıra, eyalette ekonomiyi ayakta tutan ve ortaya çıkan kalkınma hamlelerinden kimler faydalanıyor diye sormaya geldiğinde, karşımıza yine bu siyasi elit ve uzantıları çıkıyor.
Saravak kalkınmaya açÖte yandan, UMNO öncülüğündeki merkez siyasi yapılanmanın Saravak Eyaleti'yle bağı sorgulandığındaysa, karşımıza birincisi siyasi ikincisi ekonomik olmak üzere iki temel olgu çıkıyor. Bu eyaletin her seçimde büyük bir oy potansiyeli olması ve dolayısıyla Ulusal Cephe koalisyon hükümetleri için bir kurtarıcı rolü oynaması, merkez siyasi elit için bu Eyaletin 'kontrol altında tutulmasını' ve bu sürecin devamlılık arz etmesini gerektiriyor. Saravak'ın bu öneminin farkında olan Başbakan'ın, hükümet üyeleriyle birlikte, yaklaşık son bir aydır Saravak'a kamp kurması da bunun somut göstergesiydi. İkincisi ise, eyalette çıkartılan petrol başta olmak üzere, orman ürünlerinden elde edilen gelir. Özellikle petrolden elde edilen gelir konusunda, eyalet yönetiminin tatmin olmadığı ve bir süredir merkez ve eyalet yönetimleri arasındaki paylaşımda daha fazla hak elde etmek itstediği biliniyor Başbakan Necip Rezak, seçimlerden sadece iki gün önce, Eyalet başkenti Kuching'de yapılan bakanlar kurulu toplantısından sonra, Saravak yönetiminin petrol gelirlerinden talep ettiği artışın, küresel petrol fiyatlarına atıfta bulunarak mümkün olmadığını söyledi. Ancak bunun yerine, Saravak'ı maddi anlamda kalkındıracak milyar dolarlık yatırım desteğini, eyalet halkına müjde olarak sundu.
Saravak'da ulusal siyasete ilgi yerine, yerel sorunların ve bunlarla ilgili çözümlerin öne çıktığı bir seçim yaşandı. Elde edilen sonuç, eyalette iktidar aygıtını elinde tutan yerel siyasi partiler ve elitlerin varlığını pekiştirirken, federal hükümet için de yakın geleceğe umutla bakmasını sağlayan bir sonuç çıkardı.