Tarihi ve kültürel özellikleriyle ön plana çıkan Şanlıurfa, son dönemde yerli ve yabancı yönetmenlerin film çekimi için sıklıkla tercih ettiği kentler arasında yer almaya başladı.
Daha önce de çok sayıda sinema ve dizi film çekimine ev sahipliği yapan kent, mimari özelliklerinin benzerliği dolayısıyla konusu Suriye'de geçen filmler için de tercih ediliyor.
Bosnalı yönetmen Aida Begic'in Suriyeli yetim cu0327ocukların dramını anlattığı "Yetim" adlı film ile Halepli bir çocuğun dramatik hikayesini anlatan Kevok (Güvercin) adlı filmin çekimlerinin de yapıldığı Şanlıurfa, son olarak dünyaca ünlü "Çağrı" ve "Çöl Aslanı Ömer Muhtar" filmlerinin yönetmeninin Halep'te geçen hayatının bir bölümünün anlatıldığı "Mustafa Akkad'ın Hayatı" isimli belgesel filmin çekimlerine de ev sahipliği yaptı.
"Birçok yönetmen tercih ediyor""Mustafa Akkad'ın Hayatı" filminin yönetmeni Muhammed Benek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Şanlıurfa'nın tarihi ve kültürel yapısı dolayısıyla adeta doğal bir film platosu olduğunu söyledi.
Kentteki ortamın filmlerin çekimini oldukça kolaylaştırdığını belirten Benek, şehirdeki güven ortamının da yapımcı ve oyuncular için en önemli tercih sebepleri arasında yer aldığını dile getirdi.
Filmlerine konu olan Halep ile Şanlıurfa'nın büyük benzerlik gösterdiğini vurgulayan Benek, "Mustafa Akkad'ın Halep'te yaşadığı gençlik dönemini anlatacak bir film olacak. Aynı coğrafya ve aynı mimari yapılara sahip olduğu için ve birçok yönetmenin de yaptığı gibi Suriye'de çekim yapma ihtimali olmadığı için biz de burayı tercih ettik. Çekimlerimizi tamamladık." diye konuştu.
"Kaderleri birlikte yazılmış iki şehir"Harran Üniversitesi (HRÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Abdullah Ekinci ise yapımcı ve yönetmenlerin kurgularında mekana büyük önem verdiğini söyledi.
Komşu ülke Suriye ile Türkiye'nin benzer özelliklerinin saymakla bitirilemeyeceğini anlatan Ekinci, yaşam tarzından mimari yapı anlayışına kadar birçok farklı unsurun örtüştüğünü belirtti.
Halep ile Şanlıurfa'nın halen birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini vurgulayan Ekinci, şunları kaydetti:
"Şanlıurfa bir zamanlar Halep eyaletine bağlı bir sancaktı. Halep ile Şanlıurfa aynı coğrafyanın kültürel ve tarihsel ortak paydalarıdır. Şanlıurfa'yı Halep'siz, Halep'i ise Şanlıurfa'sız tasvir etmek mümkün değildir. Hatta Suriye ile sınırlar çizilirken bazı Türk aileler orada kalmayı bazı Suriyeli aileler ise bu tarafta kalmayı tercih etmiştir. Bu ne kadar iç içe olduğumuzun en bariz örneklerinden birisidir. Halep ile Şanlıurfa tarih boyunca kaderleri birlikte yazılmış İslam'ın iki önemli şehridir. Bu açıdan bizim kültürel ve medeniyet havzamız hiçbir şekilde ayrılamayacak derecede ortaktır."