Bağlıkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TÜİK verilerine göre, yurt dışında yaşayan vatandaşlarla birlikte Türkiye'ye sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısının geçen yıl 1,4 milyonu aştığını hatırlattı.
Bu yıl yukarı yönlü ivmenin devam ettiğini aktaran Bağlıkaya, "Ocak-Mart 2023'te ülkemize sağlık ve tıbbi nedenlerle gelen ziyaretçi sayısı 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 37,5 artarak 474 bin 114'e yükseldi. Sağlık turizmindeki yükselişin önümüzdeki dönemde de devam etmesini bekliyoruz." dedi.
Türkiye'nin sağlık turizmi alanında dünyanın en önemli destinasyonlarından biri olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, şunları kaydetti:
"Sağlık turizmi kapsamında gelen uluslararası hastaların en çok tercih ettiği klinik branşları; kadın hastalıkları, iç hastalıkları, göz hastalıkları, tıbbi biyokimya, genel cerrahi, diş hekimliği, ortopedi ve travmatoloji, enfeksiyon hastalıkları ve kulak-burun-boğaz oluşturuyor. Bunların dışında saç ekimi, estetik ve güzellik uygulamaları da yoğun şekilde ilgi görüyor.
Sağlık turizmi alanında yetkili aracı kuruluş olarak çalışan seyahat acentelerimizden aldığımız bilgiye göre, ülkemizi sağlık amacıyla ziyaret eden misafirlerin önemli bir kısmının saç ekimi için geldiğini ifade edebiliriz. Destinasyon anlamında saç ekimi konusunda en önemli merkez ise İstanbul. Artan talep nedeniyle saç ekimi kapsamında Antalya ve İzmir de çok sayıda sağlık turisti almaya başladı. Bu son derece sevindirici bir gelişme. Bu yıl saç ekimi için gelenlerin 2022'ye göre yüzde 20 civarında artmasını bekliyoruz."
"Sağlık turizminden elde edilen gelir ilk çeyrekte yüzde 10,7 artarak 453 milyon 714 dolar oldu"Firuz Bağlıkaya, Türkiye'nin sağlık turizmi alanında çift haneli rakamlarla büyüdüğünü belirterek, "2023 yılında yaklaşık yüzde 30 artışla 1,8 milyonun üzerinde sağlık turisti almayı bekliyoruz. Keza sağlık turizmi gelirinde de artış yaşanmasını öngörüyoruz. Rakamlar da bu yükseliş beklentimizi doğrular nitelikte. Bu yılın ilk çeyreğinde sağlık turizminden elde edilen gelir, 2022'nin aynı dönemine göre yüzde 10,7 artarak 453 milyon 714 dolar oldu. Dolayısıyla sağlık turizminden elde edilen gelirde artış trendinin devam edeceğini ifade edebiliriz." diye konuştu.
Seyahat acentelerinin yurt dışında gerçekleştirdikleri tanıtım çalışmalarının sağlık turizmi alanını hareketlendirdiğini ifade eden Bağlıkaya, sağlık turizminin gelişmesinde Sağlık Bakanlığının da rolünün büyük olduğunu söyledi.
Sağlık Bakanlığı öncülüğünde kurulan USHAŞ'ın, Türkiye'yi dünyanın önde gelen katma değerli hizmet ihracatçılarından biri haline getirmek için 2019 yılından beri yoğun faaliyet gösterdiğini aktaran Bağlıkaya, şöyle devam etti:
"Bakanlık, son olarak sağlık turizmi alanında ülkemizin tanıtılması ve ülkemize gelen turistlere daha nitelikli hizmet verilmesi amacıyla HealthTürkiye çatı markasını hayata geçirdi. Bu alanda çalışan tüm bileşenleri kapsayan HealthTürkiye, web portalı, 6 dilde ve 7/24 hizmet veren Uluslararası Sağlık Hizmetleri Çağrı Merkezi, hasta memnuniyet anketleri, USHAŞ Akademi, yurt dışı tanıtım ve temsil organizasyonlarını içeriyor. Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı doğrultusunda kurulan çatı marka, sağlık turizmi pazarından ülkemizin hak ettiği payı alması için çalışmalar gerçekleştiriyor."
"Ülkemiz, yapılacak tanıtım ve pazarlama çalışmalarıyla sağlık turizminde yükselişini sürdürebilir"TÜRSAB Başkanı Bağlıkaya, sağlık turizmi alanında potansiyeli son derece yüksek olan Türkiye'nin, yapılacak tanıtım ve pazarlama çalışmalarıyla bu alandaki yükselişini sürdürebileceğini ifade ederek, "Elbette bu noktada çok önemli görev üstlenen seyahat acentelerinin desteklenmesi de büyük önem taşıyor. Aynı zamanda Ticaret Bakanlığımızın da bu konudaki destekleri çok önemli. Ticaret Bakanlığımız da sağlık turizminin gelişmesi için acentelerimiz ve sağlık kurumlarımız için ciddi anlamda teşvik çalışmaları yürütüyor, https://healinturkiye.gov.tr portalı, acentelerimizin ve sağlık kuruluşlarımızın tanıtımlarında önemli bir rol üstleniyor." şeklinde konuştu.
Son derece hassas bir alan olan sağlık turizminde profesyonelliğin çok önemli olduğunu vurgulayan Bağlıkaya, şunları kaydetti:
"Alanında uzman olan kişi ve kuruluşların bu işi yapması gerekiyor. O nedenle sağlık turizmi alanında sadece Sağlık Bakanlığınca yetkilendirilmiş ve hangi branşta yetkilendirilmişse o branşta hizmet veren kliniklerin faaliyet göstermesi gerekiyor. Merdiven altı kliniklere karşı sıkı bir denetim önemli. Çünkü bu alanda yapılacak en küçük hata, insan hayatını tehdit ettiği gibi ülke imajını da olumsuz etkileyebilir. Dolayısıyla bu konuda son derece hassas olmamız gerekiyor."