Sağlık sektöründe çalışanlar haklarını alamıyor

Sağlık sektörü çalışanlarının hakları ve sorunlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Avukat Necip Şenel, " Hemşireler işlerini kaybetme korkusu ile iş sözleşmelerinde yer almamasına rağmen hasta bakıcı, teknisyen hem de temizlik hizmetlisinin işlerini yapması en büyük sorun olarak karşımıza çıkmaktadır "dedi.

MilatANKARA

Türkiye'de 701 kamu hastanesi ve 560 özel hastane ile sağlık hizmetleri veriliyor. Gelişen teknoloji, özel hastane sayısının artması, uzmanlık alanlarının gelişmesi ve sermaye gruplarınca sektöre yapılan yatırımların artması ile birlikte ülkemizde sağlık sektörü büyük bir pazar haline geldi. Sektörün bu denli büyümesi de sektörde çalışan işçi sayısının ve iş kolu çeşitliliğinin artmasını sağladı. Bu olumlu artış sektör çalışanlarının İş Hukukundan kaynaklanan haklarına kavuşmasına yansımış değil. Şenel Hukuk Bürosu avukatlarından Necip Şenel, sağlık sektörü çalışanlarının hakları ve sorunlarıyla ilgili bilgi verdi.

"Sektördeki fazla mesai sorunu çok büyük"

Avukat Necip Şenel, özel sektörde çalışan sağlık çalışanları açısından işçilere verilen aylık ücretin ne kadar az olduğunu belirterek alınan sorumluluk ve işin ağırlığı açısından Avrupa ülkeleri dikkate alındığında Türkiye'nin durumunun iç açıcı olmadığını söyledi. Ayrıca sektörde çalışan işçiler açısından işçilerin fazla mesaiye dair haklarını talep edememesinin söz konusu olduğunu kaydeden Şenel, "Özellikle hemşireler açısından hasta yoğunluğu ve işin önemi sebep gösterilerek işverenlerce zorunlu tutulan fazla mesai sebebiyle hak edilen işçi ücretleri işverenlerin cebine kalmakta. Ayrıca bu şekilde sağlık sektöründe çalışma süreleri açısından getirilen kanuni sınırlar da açıkça ihlal edilmekte" dedi.

"En büyük sorun acil servislerde"

Sağlık sektöründeki en büyük zorluğun acil servislerde olduğunu kaydeden Şenel, insan psikolojisini zorlayacak derecede ağır işlerin yapılması ve iş stresi dikkate alındığında aylık ücretlerin az olduğunu dile getirdi. Şenel, "Acil servislerin çoğunda fazla mesai bir zorunluluk olarak görülüyor ve hemşirelere mobbing uygulanıyor. Ancak bu çalışanların çok az bir kısmı işverenler aleyhine dava açıyor" dedi. Başka bir sorunun da iş tanımı ayrımlarının yapılamaması olduğuna dikkat çeken Şenel, özellikle hemşirelerin hasta bakıcı, teknisyen ve temizlik hizmetlisi işlerini yapmasının büyük bir sorun olduğunu belirtti. Devlete düşen sorumluluk yanında sektör çalışanlarına da büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Şenel, "Özellikle iş sözleşmesi işverence feshedilen işçiler uzun süreli kıdemleri olmasına rağmen çok düşük miktarlardaki kıdem tazminatlarına razı olmakta ve fazla mesaiye dair alacaklarını talep etmemekteler. İş Mahkemelerinin özellikle son yıllarda işçi hakları konusunda gösterdiği hassasiyet göz önüne alındığında bu haklara kavuşmak hiç de zor değil" dedi.

"SGK kayıtlarında hizmet sınıfları farklı gösteriliyor"

Şenel Hukuk Bürosu'nda İş hukuku davalarıyla ilgilenen Ayla Ulusoy da sektördeki diğer önemli bir sorunun da SGK kayıtlarında hizmet sınıflarının farklı gösterilmesi olduğunu belirtti. "Özel hastanelerde özellikle hemşire olarak çalıştırılan işçilerin resmi kayıtlarda temizlik işçisi gibi düşük ücret alan işçiler olarak gösterilmesi bunun örneği olarak karşımıza çıkmakta" dedi. Ulusoy, açılacak bir iş hukuku davası noktasında hemşirelerin düşük ücret ve fazla mesai alacaklarının alınması konusunun yanında, bu konuda da dikkatli olmaları gerektiğini sözlerine ekledi.