Prof. Dr. Nurettin Erben, yaptığı yazılı açıklamada, 1965 yılından beri bilinen bir virüsün şimdilik aşısı bulunmadığı için vakaların hemen tespit edilerek karantina altına alınması gerektiğini kaydetti.
Kovid-19'un esas olarak damlacık yoluyla, konuşurken ya da öksürme ve hapşırma sırasında havaya yayılan taneciklerle bulaştığına değinen Erben, şunları ifade etti:
"Hapşıran veya öksüren kişinin önündeki bir metre mesafe virüsün yayılabildiği alandır. Hasta kişilere bir metreden fazla yaklaşmayın. Virüs temas yoluyla da bulaşabildiği için toplu alanlarda bir yerlere dokunduktan sonra mutlaka ellerin yıkanması gerekiyor. Basit gibi görünse de el hijyeni bu hastalığın yayılmasını önlemede temel noktalardan biri. Mümkün olduğunca kalabalık ortamlara girilmemesi, konser, kongre ve spor organizasyonu gibi etkinliklerin ertelenmesi gerekiyor. Hasta olmayan kişilerin maske kullanması kesinlikle önerilmiyor. Maskenin sağlık çalışanları ve hasta olan kişi tarafından takılması gerekiyor."
- "Hastalığı hafif ya da semptomsuz geçiren hastalar bulaşıcılıkta etkin"
Erben, hastalığın ateş, öksürük ve nefes darlığı şeklinde kendini gösterdiğini anımsatarak, hastaların bazılarının hiçbir bulgu olmadan hastalığı ayakta, yüzde 80'inin ise hafif ve orta şiddette ayakta veya evde istirahatle geçirdiğini, yüzde 20'sinin de ciddi solunum sıkıntısıyla hastaneden sağlık hizmeti almaları gerektiğini vurguladı.
80 yaşın üzerindeki hasta grubunda altta yatan ek hastalıklar nedeniyle ölüm oranlarının ciddi olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Nurettin Erben, "Altta yatan hastalıkların ise genellikle kardiovasküler hastalıklar, yüksek tansiyon ve şekerdir. Hastalığı hafif ya da semptomsuz geçiren hastalar bulaşıcılıkta etkindir. Hastalığı evde atlatanların hasta oldukları sürece izole bir şekilde kalmaları, sağlıklı kişilere bulaştırmamak için maske kullanmaları, yiyecek ve içeceklerinin ayrı olması gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.