Sağlık çalışanları virüse karşı canla başla çalışıyor

Avrupa’daki sağlık çalışanları virüsle baş edemeyerek istifa ederken Türk doktorları görev aşkıyla hastanelere koşuyor. Salgının yayılmaması için adeta bir dedektif gibi hareket eden doktorlara vatandaşlar da alkışlarla destek veriyor.

Neşat GÜNDOĞDU/ANKARA

Dünyayı etkisi altına alan koronavirüs (Kovid-19) ülkemizde de kendini hissettirdi. 30 kişi hayatını kaybetti, 1236 tanı konuldu. Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Genel Başkanı Semih Durmuş koronavirüs salgınında sağlık çalışanlarının ortaya koyduğu çabayı Milat’a anlattı.

İşi ciddiye almıyorlar

Sağlık Bakanlığı’nın gerekli önlemleri erkenden almasına rağmen salgının yayılma hızının yüksek olduğuna vurgu yapan Semih Durmuş, sağlık çalışanlarının salgının yayılmaması için bir dedektif gibi çalıştığını dile getirdi. Koronavirüs bulaştığı tespit edilen hastaların temas ettiği tüm kişilerin taranarak karantina altına alındığı süreçte sağlık çalışanlarının önemli özverisinin bulunduğunun altını çizen Durmuş, salgının yayılmasında bazı yaşlı insanların duyarsız davranmasının oldukça etkili olduğunu kaydetti.

Şeffaflık güven sağladı

Virüs sürecinin Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından oldukça iyi yönetildiğini belirten Durmuş, Bakan’ın ilk kaybı “Bir hastamı kaybettim” şeklinde ifade etmesinin oldukça önemli olduğunu kaydetti. Bu ifadenin işin ne kadar ciddiye alındığının ve önemsendiğinin göstergesi olduğunun belirten Durmuş, Bakanlığın şeffaflık politikasının da bu çerçevede oldukça yerinde olduğunu altını çizdi.

Açık ve şeffaf açıklamaların toplumda güven tesis ettiğini dile getiren Durmuş, “Bu tür vakalarda toplumda çok dedikodu dolaşır. Dolaşan asparagas bilgiler, toplumu gerer ve rahatsızlık verir. Bakan’ın bu konuda kurmuş olduğu güven indeksi bu algıların kamuoyunda yer bulmamasını sağladı. Herkesin bu iyi ciddiye alması gerekiyor. Aksi takdirde toplum adına sonuçları çok ağır olabilir” diye konuştu.

Hafiye gibi çalışıyorlar

Sağlık çalışanlarının toplum adına en büyük mücadeleyi en ön saflarında verdiklerinin altını çizen Durmuş, Avrupa’da bunun tam tersi bir durum yaşandığını belirtti. Türkiye’de ‘İnsanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışının hâkim olduğunu belirten Durmuş, “Avrupa’da bu salgın nedeniyle sağlık çalışanları işlerinden istifa ederken ülkemizdeki sağlık çalışanları görev bilinciyle adeta koşar adımlarla hastanelere gidiyorlar. Ateş hattında mücadele ediyorlar. Her türlü tehlikeye ve tehditlere rağmen görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar. Sağlık çalışanları koronavirüs bulaştığı tespit edilen kişiler üzerinde adeta bir hafiye gibi çalışarak bulaşmanın etki alanını çıkarıyorlar. Kamuoyuna yapılan bilgilendirmeler sağlık çalışanlarının hasta olan kişilerin bütün sosyal çevresini tarayarak çıkartmış rakamlardan oluşuyor. Bulaşma sayılarının katlanarak artmasının önüne geçmesi noktasında bu durum çok önemli” ifadesini kullandı.

Yaşlılar dikkatsiz davranıyor

Vatandaşların kendi sağlıklarını koruyarak en önemli sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini kaydeden Durmuş, “Kişiler bu şekilde kendi sağlıklarını da toplumsal sağlığı da korumuş olacak. Özellikle belli yaş grubunda bulunanların daha dikkat etmesi gerekirken tecrübelerinden mi ya da başka bir nedenden mi bilinmez ama bazı yaşlılar gençlere göre daha rahat davranıyorlar. Gençler bu konuyu çok ciddiye alarak tedbirli davranıyorlar. Aynı ciddiyeti ve tedbiri asıl risk altında olan grupta da görmemiz gerekiyor” dedi.

Sorunlar çözüldü

Sağlık çalışanlarının gece gündüz 24 saat esaslı bir şekilde çalıştıkları bilgisini veren Durmuş, çalışanların ortaya çıkan yeni sorunlarının çözüldüğünü söyledi. Okulların tatil edilmesiyle evde kalan çocukların bakımı için eşlerden birinin izinli sayılması noktasında düzenleme getirildiğini aktaran Durmuş, “Engellilerin, kronik hastaların izinli sayılması noktasında genelge yayınlamıştır. Bunlar var olan ama koronavirüs ile beraber daha görünür hale gelen sorunların çözümüne yönelik atılmış önemli adımlardır” ifadelerini kullandı.

Siyasi değil hayati

Hasta ve ölüm sayılarında gerçeği yansıtmadığı iddialarında bulunan Türk Tabipler Birliğini açıklamalarını eleştiren Durmuş, “Bu konu siyasi bir mücadeleye konu edilecek bir konu değil. Bu konu siyasi değil hayatidir. Toplumun en önemli sorunudur ve her kesimi ilgilendirir. Yayılma hızı yüksektir ama toplumda güveni zedeleyecek şekilde bu bilgilerin gizlenmesi asla tercih edilen bir yöntem değildir. Bunlar açık, şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılıyor. Ölümlerin, yayılmanın gizlenmesi gibi bir durum bugünün çağında asla mümkün değil” dedi.

Sağlık çalışanlarına uyarılar:

Sağlık-Sen Başkanı Semih Durmuş, sağlık çalışanlarının dikkat etmesi gereken önlemleri sıraladı: “Sağlık çalışanlarımızın hijyene dikkat etmesi; saat, bileklik, yüzük gibi takıları takılarını takmaması gerekiyor. Uzun saçların kadın olsun erkek olsun bağlamış olması gerekiyor. Sağlık çalışanlarının iş yerlerinde kullanmış oldukları elbiselerle evlerine götürmemeleri gerekiyor. Sağlık çalışanlarından özellikle maske takanların sakal ve bıyık bırakmaması gerekiyor. Çünkü sakal ve bıyık yeterli düzeyde izolasyonu sağlamıyor. Cep telefonları da önemli bir sorun. Arkadaşlarımızın hastaneden çıkarken mutlaka cep telefonları gerekli maddelerle temizlemesi gerekiyor.”