Ezgi ÇelikAnkara
Ankara’da uğradığı silahlı saldırı sonucu Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan kişinin hayatını kaybettiği haberi üzerine hasta yakınları hastanenin acil servisinde sağlık çalışanlarına saldırdı. Sağlık çalışanları ise hayatlarını kurtarabilmek için servis kapısının önüne sedyelerle barikat kurarak odaya kapandı. Sosyal medyaya düşen görüntüler, kısa sürede kamuoyunun sert tepkisini çekti. Milat’a konuşan Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, sağlık çalışanlarına şiddetin asla kabul edilemeyeceğini vurguladı.
“Sağlık çalışanları şiddeti hak etmiyor!”
Olayın canlı tanıklarından detayları dinleyen Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, şöyle konuştu: “Keçiören Eğitim Araştırma Hastanesi’nde şehir eşkıyalarının saldırısına uğrayan sağlık çalışanlarımızı ziyaret ettik. Hepsi genç arkadaşlar ve birçoğu kadın. Çok korkmuşlar. O kadar korkmuşlar ki o anlarda yürekleri ağızlarına gelmiş. Bu tarz bir dehşet anını hayatlarında ilk defa yaşamışlar. Ağır yaralı olarak hastaneye getirilen kişi tüm müdahalelere rağmen kurtarılamamış. Diğer ayağından yaralanan kişi ise asıl olayı çıkaran olmuş. Ölen kişi genç bir insan. Eşi hamile ve oda orada. Aile için çok büyük bir dram. Ama insanların acılarını dışa vurmasıyla alakalı doğru bir tutum ve davranış sergilenememiş. Neticede sağlık çalışanları insanlara hayat bahşetmiyor. O kişileri hayata bağlayabilmek için ellerinden gelen tıbbi yardımı yapıyorlar. İnsanların artık acılarını hastanelerde dışa vurmaktan vazgeçmeleri gerekiyor. Yaşananların sorumluları sağlık çalışanlarımız değildir ve asla bu durumu hak etmiyorlar. Özellikle pandemi sürecinde verdikleri emeğin, fedakarlıkların ve yürüttükleri üstün çabanın karşılığı şiddet olmamalı. Onlar artık bu korkuları yaşamak istemiyor.” ifadelerini kullandı.
“Adli sürecin takipçisi olacağız”
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin psikolojik travmalara neden olduğunu kaydeden Başkan Durmuş, bu tarz dehşet olaylarının hastanedeki diğer hastalara da müdahalenin gecikmesine neden olduğunu dile getirdi. Durmuş, “Toplumsal bir suç işleniyor. Bu gibi olayların yaşanması sonucunda sağlık çalışanlarımız 1-2 saat boyunca diğer hastalara müdahale edemeyecek duruma geliyor. Acılarını kontrolsüz bir şekilde dışarı vuran kişiler, diğer insanların sağlık hizmeti alamayıp hayatlarına mal olabiliyorlar. Bu noktada sağlık çalışanlarına şiddet toplumsal olarak çözülmesi gereken bir sorun olarak karşımızda duruyor. Biz yaşanan bu olaya karşı adli sürecin sonuna kadar takipçisi olacağız. Saldırganların en ağır cezayı alması için mücadele edeceğiz. Çünkü sağlık çalışanlarımıza yardımcı ve destek olmak her şeyden önce vicdanımızın gereğidir!” dedi.
“İnsan olduklarını unutmayalım”
Pandemi sürecinde sağlık çalışanlarının büyük fedakârlıklarla çalıştıklarını anımsatan Durmuş, konuya ilişkin şöyle konuştu: “Sağlık çalışanlarımızın halini görseniz acırsınız. Geçtiğimiz günlerde filyasyon ekibinin çalışmalarına katıldım. Filyasyon işinin zorluklarını birebir deneyimledim. Güneşin altında o koruyucu elbiselerin içerisinde nefes alamıyorsunuz. Bizim 1 saatlik bir tecrübemiz oldu ama onlar 9-10 saat o elbiseleri giyerek çalışıyorlar. Sağlık çalışanlarımızın bir insan olduklarını unutmamak gerekiyor. O insanlar artık bu yükü taşıyamaz duruma geldi ve bunun daha ne kadar süreceği belli de değil. Bir de böyle hadiseler yaşanması o insanları daha fazla demoralize ediyor. Bu iş sadece Sağlık Bakanlığı’nın ve sağlık çalışanlarının mücadelesiyle başarıya ulaştırılamaz. Toplumun destek vermesi ve sahip çıkması gereken bir süreçten geçiyoruz.Sağlık çalışanlarımız virüsle mücadele edebilir ama zorbalıkla asla mücadele edemez” diye konuştu.