Sabah namazının sünneti ile farzı arasında okunan dua

Dua kapıları her zaman açıktır. Ancak bazı zamanlarda dua kapıları daha bir aralıktır. Sabah namazının sünneti ile farzı arası da o kişi için dua kapılarının ardına kadar açık olduğu zamanlardan. İşte sabah namazının sünneti ile farzı arasında okunan dua...

Dua kapıları her zaman açıktır. Ancak bazı zamanlarda dua kapıları daha bir aralıktır. Sabah namazının sünneti ile farzı arası da o kişi için dua kapılarının ardına kadar açık olduğu zamanlardan. İşte sabah namazının sünneti ile farzı arasında okunan dua...

Kaynaklarda, sabah namazının sünneti ile farzı arasında okunacak özel bir dua bulunmuyor. Ancak, gece veya sabah namazına kalkıldığı zamandan itibaren farzın kılınmasından sonrasında da devam eden zaman dilimi içerisinde okunacak değişik duaların bulunduğunu gösteren hadisler vardır.(bk. Nevevî, el-Ezkar).

Bu hadis rivayetlerinden “sabah sünnetlerinden önce, sabah sünneti ile farzı arasında, sabah namazının farzından sonra, güneş doğuncaya kadar dua etmenin sünnet olduğunu” anlamak mümkündür.

Bezzar’ın sahih bir senetle rivayet ettiğine göre, bu dualardan biri şöyledir: Hz. Enes anlatıyor: Peygamberimiz(a.s.m) kızı Fıtıma’ya sabah-akşam şu duayı okumasını tavsiye etmiştir:

“Ya Hayyu ya Kayyum, bi rahmetike estağîsu, eslih li şenî küllihi ve la tekinlî ila nefsî tarfete aynin.”(Mecmau’z-zevaid, 10/117).

Türkçesi: “Ey gerçek hayatın sahibi olan Hay, ey her şeyi varlıkta durduran Kayyum! Senin rahmetine sığınıyorum/yardım diliyorum, her yönden benim durumumu düzelt ve bir an olsun beni nefsime bırakma!”.

Ahmed b. Hanbel’in Hz. Enes’den naklen bildirdiğine göre, Peygamberimiz (a.s.m) sahabilerden birinin “(…)ya Bedia’s-semavati ve’l-ard, ya ze’l-celali ve’l-ikram” duasını yaptığını işittiğinde “Bu adam, kendisiyle dua edildiği zaman icabet edilen, bir şey istendiği zaman verilen ism-i azamla dua etmiştir.” diye buyurdu(Mecmau’z-zevaid, 10/156).

Ebu Yala’nın sahih bir senetle, Tay kabilesinden salih bir kimseye dayandırdığı habere göre, bu kişi bir çok zaman “Allah’ın kendisine -onunla dua edildiğinde duanın kabul olduğu- ism-i şerifini göstermesini istemiştir. Bir gün bir yıldızda “Ya hayyu ya Kayyum, ya Bedia’s-semavati ve’l-ard, ya ze’l-celali ve’l-ikram”’ yazılı olduğunu görmüştür.(bk. Mecmau’z-zevaid, 10/158).

Bu ve benzeri rivayetlerden anlaşılıyor ki, söz konusu isimlerle yapılan dua -makbul olmak açısından- çok önemlidir. Duanın şeklini belirleyen unsurlardan biri de öncelikli ihtiyaçtır. Bu asırda insanların en çok muhtaç olduğu husus imanın korunmasıdır, özellikle de içten ve gönülden Allah’ı tanımaktır. İşte Bediüzzaman’ın sabah sünneti ile farzı arasında okunmasını tavsiye ettiği şu dua sünnete uygun, en öncelikli ihtiyaca yönelik, iki namaz arası ve sabah vakti gibi makbul bir zaman dilimine muvafık bir dua olarak değerlendirilmelidir:

İlgili Dua: “Allahümme ya hayyu ya Kayyum, ya Bedia’s-semavati ve’l-ard, ya ze’l-celali ve’l-ikram, es’elüke en tuhyiye kalbî bi nuri envari marifetike.”

Manası: “Ey gerçek hayatın sahibi olan Hay, ey her şeyi varlıkta durduran Kayyum! Ey gökleri ve yeri hârika sanat güzelliğiyle yaratan! Ey celal ve ikram sahibi! Kalbimi sürekli olarak marifetinin nurlarından yansıyan parıltılarıyla canlandırmanı istiyorum!”