İSMAİL ZELVİ
ABD’nin ticari rakiplerine tehditlerle geri adım attırarak, kendi Pazar payını genişletmek istediği açıklandı. İstanbuldaki görevi sona eren Rusya İstanbul Başkonsolosu Andrey Podelyshev, ASKON’un düzenlediği Türkiye-Rusya ilişkileri konulu toplantıya katıldı.
ABD’nin S400’ler üzerinde fırtına koparmasının askeri ve güvenlik değil tamamen ekonomik kaygılardan kaynakladığını belirten Podalyshev, “ ABD, ülkelere kendi hava savunma sistemini satmak istediği için baskı uyguluyor. ABD yalnızca Türkiye’yi S400 konusunda tehdit etmiyor, aynı zamanda Kuzey Akımı projesi ile ilgili AB ülkelerini de tehdit ediyor. Ülkelere çok daha pahalıya mal olacağını bildiği halde doğal gazın ABD veya ABD’nin işaret ettiği ülkelerden alınmasını istiyor.” Dedi.
Hem tehdit hem yatırım
ABD’nin ambargo ile tehdit ettiği ülkelerde bile yatırım yapmaktan geri durmadığını söyleyen Podelyshev, “Geçen yıl Rusya’da en çok ABD şirketleri yatırım yaptı. Geçen sene Rusya’da yatırım yapan 74 şirketten 33 tanesi ABD’li 24’ü Alman, 14’ü Çinli. Türkiye AB ticaret hacmi 250 milyar dolar, Türkiye-Rusya ticaret hacmi ise 25 milyar dolar, en kısa zamanda bunu 100 milyar dolara çıkartarak işbirliğimizi güçlendirmeliyiz
Batı hegemonya kurmak istiyor
Türkiye gibi Rusya’nın da 1990 sonrasında AB ile ortaklık hedefine yöneldiğini belirten Podolsyshev, “Türkiye ile Rusya’nın istikameti, yolu aynı. Her iki ülke de AB ile iyi ilişkiler içinde olmak istiyor. Her ikimiz de kendi vatandaşlarımız için modern ve demokratik devlet çarkı kurmaya çalışıyoruz ekonomik ilişkileri geliştirmeliyiz. Ekonomik, sosyal ve demokratik kurumları iyi olan AB ile ilişkileri ilerletmek istiyoruz. Ancak bu ilişkilerin eşit ve adaletli olması lazım. AB Rusya ile ilişkilerinde ekonomik ve ticari üstünlüğünü iç işlerinde hegomonya kurmak için kullanmak istedi.” Şeklinde konuştu.
Rusya’yı içten çökertmek için 1990 yılında Alman ve AB basınında Rusya aleyhinde insan hakları, demokrasi söylemiyle kampanya başlatıldığını vurgulayan Podolsyhev, Kırım ve Ukrayna krizinin ilişkilerin bozulmasında gelinen son nokta olduğunu açıkladı.
Türkiye’de algıyı değiştirmek lazım
Türkiye ile Rusya arasında batı tarafından oluşturulmuş 70 yıllık algı olduğunu, ön yargıların ilişkilerin gelişmesine mani olduğunu vurgulayan Başkonsolos, “Türkiye’ye demokratik batı ile mi, Rusya,İran veya Kuzey Kore ile mi yol yürümek istiyorsunuz tercihini yaptırmak istiyorlar. Batı bu algıyı Orta Asya cumhuriyetlerinde de yapmak istedi. Son dönemde iki ülkenin liderlerinin samimi diyalogları bu ön yargıları aşıyor.” Dedi.
Suriye’de ışık göründü
Türkiye ile İdlib’deki sorunları görüşmeler yoluyla çözmek istediklerini , Suriye’de Libya’daki bölünmüşlük senaryosunu görmek istemediklerini vurgulayan Başkonsolos Podolyshev, sözlerini şöyle sürdürdü, “Suriye’nin savaştan uzak daha stabil ve yönetilebilir bir ülke olmasını istiyoruz. k, Suriye barışı için ışık göründü, Anayasa komisyonu tamamlandı. Anayasa ile ilgili çalışmalar bittikten sonra iç savaşın sona erdiği, barışın sağlandığı hükümetin sulh ile yönettiği bir Suriye oluşacaktır. Suriye’de barışın korunması için adım atıyoruz. Çatışan tarafları bir masa etrafında toplayarak ortak dil oluşturmaya, sorunları konuşarak çözmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Suriyenin toprak bütünlüğü ve geleceğini sağlamak için gerekeni yapıyoruz.”
Parçalanmaya karşıyız
Podolyshev, “7 yıldır trajik olaylar yaşanıyor. Çatışmalarda binlerce insan öldü. Rusya Federasyonu Suriye’nin seçilmiş cumhurbaşkanının yönetiminde bir devlet düşünüyor. Biz bir diktatörü korumuyoruz, Devlet bütünlüğünü korumak için bunu yapıyoruz. Libya’da oluşturulan parçalı yönetim senaryosunun Suriye’de uygulanmasını istemiyoruz. Bizim için hükümetin seçilip seçilmediği konusu önemli. Venezuela’daki tutumumuzda aynı. Venezuela Cumhurbaşkanını da bu yüzden destekliyoruz.” Şeklinde konuştu.
ASKON Başkanı Orhan Aydın, Rusya Federasyonunda 300 bin Türk girişimcinin bulunduğuna dikkat çekerek, “Türk Akımı’nın deniz kısmı bitmiş durumda, Akkuyu nükleer santrali üzerine çalışmalar devam ediyor, ülke savunmamız adına s-400’ler konusunda belirlenen takvim çerçevesinde süreçlerimiz sürüyor. Ve yine milli paralarla ticaret yaparak üçüncü ülkelerin dayatmalarından korunma imkanı elde edeceğimizden hiç şüphemiz bulunmamaktadır” dedi.
NATO Samimi değil
Aydın, NATO şemsiyesi altındaki ülkelerin çifte standartlı politikalarla Türkiye’nin güvenliğini tehlikeye attığını belirtti. Aydın, “Türkiye son yıllarda uluslararası boyutu da olan çok yünlü bir karalama kampanyasına maruz kalmaktadır. ABD’nin İsrail’in çıkarlarını gözeterek yürüttüğü politikalar üzerine Ortadoğu bir çıkmaza sürüklenmektedir. Türkiye’nin ilkeli duruşuyla Filistin, Suriye, Mısır ve Yemen çıkışları emperyalist düşünce zihniyetlerinin ülkemize olan tutumlarını agresifleştirerek aleyhte kampanyalara dönüştürmüştür. Biz terörün her türlüsü ile mücadele ederken, onlar teröristlere destekler vererek Türkiye’nin güvenliğini sıkıntıya düşürmektedirler. Ha keza bugün Rusya Federasyonundan almayı planladığımız S-400 savunma sistemlerine ilişkin tehditkâr dil kullanmaları ve Türkiye’yi F-35 projesinden çıkartarak tehdit etmelerinin altında da bu sebep yatmaktadır. İstiyorlar ki Türkiye onların her dediğini yapsın, her türlü politikalarına boyun eğsin” şeklinde konuştu.