ÖZLEM DOĞAN
Ufuk Üniversitesi Siyaset Bilimi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı ve ANKASAM Başdanışmanı Prof. Dr. Sencer İmer, S-400 ve F-35 çerçevesinde yaşanan Türkiye-ABD gerginliğini ve Doğu Akdeniz’deki son gelişmeleri Milat’a değerlendirdi.
Savunmada bağımsızlık için çalışıyoruz
Türkiye için hava savunma sisteminin hayati önem taşıdığını ifade eden Prof. Dr. Sencer İmer, bu konuda sadece Rusya’dan değil birçok ülkeden teklif alındığını hatırlattı. ABD’den, Çin’den, Rusya’dan, AB’den gelen tekliflerin Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından incelendiğini dile getiren Sencer, “Kriterlerimizden biri de teknolojinin Türkiye’ye getirilmesi ve Türkiye’nin kendi imal etmesiydi. Genel olarak ithalatın çok fazla olmasının önüne geçmek, dış ticaret açığı vermemek, bağımsız olmak ve istihdamı artırmak için savunma sanayinde ve diğer sanayilerde yerli yapım payını artırmaya çalışıyoruz” dedi.
S-400’ler en iyisi
2016’daki darbe kalkışmasında hava savunmasının gerekliliğinin öne çıktığını vurgulayan İmer, “FETÖ, kendi uçaklarımızla Meclisimizi ve Genelkurmayımızı bombalayınca Türkiye bu konudaki ihtiyacını fark etmiş oldu ve S-400 alımı konusunda kararını verdi. S-400’ler bilinen sistemler arasında en iyileri arasında yer alıyor. Üstelik de ABD’nin F tipi uçaklarına karşı savunma sağlayabilecek nitelikte” diye konuştu.
Teröristlere pilot eğitimi
ABD’nin Türkiye’ye karşı bir plan içerisinde olduğuna dikkat çeken İmer, “Suriye sınırında PKK/PYD teröristlerini silahlandırıp ordu kuran, onları eğitip uçak ve helikopterlere karşı oldukça etkili, sırttan atılan stinger füzesi veren ABD, PYD’li teröristleri F-16 ve helikopter pilotu olarak yetiştiriyor” ifadelerini kullandı.
Bir an önce S-400’leri almalıyız
Doğu Akdeniz’de Yunanlılarla birlikte hareket eden ABD’nin hakkımız olan kıta sahanlığı alanında çalışmamızı engellediğini söyleyen İmer sözlerini şöyle sürdürdü: “Kıbrıs’ı bir şekilde elimizden almaya çalışıyorlar. Amerikan Deniz Kuvvetleri Enstitüsü’nün başında bulunan Rum asıllı Oramiral James Stavridis, ABD Deniz Kuvvetlerinin de katıldığı ani bir baskınla Türk donanmasını imha eden bir senaryo tatbik etti. Donanmamız imha edildiği zaman Türkiye sahilleri yabancı gemilerin taarruzuna açık hale gelir. Türkiye’nin Kıbrıs’la münasebetini kesip Kıbrıs’ı bir Yunan adası haline getirirler. Hazırladıkları bu senaryoya karşın Türkiye’nin bir an önce S-400 sistemini kurması lazım. Bizi bundan caydırmak için her türlü baskıyı yapıyorlar.”
ABD Ortadoğu’yu da kaybeder
Trump’ın Türkiye’ye karşı ekonomik olarak savurduğu tehditlerin göz ardı edilemeyeceğinin altını çizen İmer, vatan toprağının güvence altına alınmasının şart olduğunu belirtti. ABD’nin Türkiye’yi F-35 savaş uçaklarını vermemekle tehdit ettiğini aktaran İmer, “Bu ticari anlaşmalara aykırı ama Türkiye böyle bir durumla karşı karşıya kalırsa elbette başka çözümler bulur. Alternatif uçak alır ya da üretir. Bu bizim değil ABD’nin kaybı olur. Dünyada kaybettiği gücü yeniden kazanabilmek için tehdit unsurlarını kullanan ABD’nin Türkiye’yi kaybetme riski ona hiçbir şey kazandırmaz, Ortadoğu’da var olabilme imkânı sona erer” şeklinde konuştu.
Yeni tehlikeyle karşı karşıyayız
Bekâ meselesini hafife alanların yanlış yaptığını ifade eden İmer sözlerini şöyle noktaladı: “Bu milli bir meseledir, var olma ya da yok olma meselesidir. Bekâ, Türkiye Cumhuriyeti’nin devam edip etmemesi demektir. 100 sene sonra yeniden bir tehditle karşı karşıyayız. Böyle bir durumda Türkiye’deki tüm partilerin birlikte hareket etmesi gerekir. Seçim gibi konular ikinci planda kalır. Asıl konumuz bizim var olmaya devam etmemiz, bekâmızdır.”