Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ukrayna’nın Polonya’dan sonra diğer Avrupa ülkeleriyle de gerginlik yaşamasının kaçınılmaz olduğunu söyledi.
‘Gerginlikler olduğunu görüyoruz’Peskov, gazetecilere yaptığı açıklamada, Ukrayna ile Polonya arasında gerilen ilişkilere yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Polonya’nın Ukrayna’ya silah tedarikini reddetme niyetine ilişkin olarak Peskov, “Varşova ve Kiev arasında belli gerginlikler olduğunu görüyoruz. Varşova ile Kiev arasındaki bu gerilimin artacağını tahmin ediyoruz.” yorumunu yaptı.
‘Avrupa ve Kiev arasında sürtüşme zamanla artacak’Gerginliğin diğer Avrupa ülkeleri ile de başlayabileceğine dikkat çeken Peskov, "Kiev ile diğer Avrupa başkentleri arasındaki sürtüşmenin de zamanla artacağını anlıyoruz. Bu kaçınılmazdır.” İfadelerini kullandı.
‘Potansiyel tehditlere karşı tetikteyiz’Polonya’nın silahlanması ile ilgili de değerlendirmede bulunan Peskov, bu konuda Belarus için Polonya ile komşuluğun zor olduğunu belirtti.
Polonya’nın “oldukça saldırgan olduğunu, yıkıcı faaliyetlerden ve diğer devletlerin iç işlerine müdahale etmekten kaçınmadığını” savunan Peskov, “Ancak dost ve müttefiklerimiz Belarus ve biz, Polonya'dan gelebilecek potansiyel tehditlere karşı tetikteyiz." diye konuştu.
Polonya ne zaman kuruldu?Slav kabilelerin Vistül havzasına MÖ 2000'lerde yerleştikleri sanılmaktadır. MS 9. ve 10. yüzyıllarda bu bölgede Piast hanedanı egemendi. 966'da Piast Hükümdarı I. Mieszko Hristiyanlığı kabul etti ve Polonya devletinin temelini attı.
Ne var ki, Polonya 200 yıl boyunca, doğuya doğru genişleme amacında olan Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu'na karşı bağımsızlığını korumak için mücadele etmek zorunda kaldı. Polonya 12. yüzyılda bu imparatorluğun egemenliğine girdi ve bazı topraklarını yitirdi. Ülke 13. yüzyılda yeni sorunlarla karşılaştı. 1241'de başlayan Moğol akınları büyük yıkımlara neden oldu. Öte yandan ülkenin kuzeyi, Vistül'ün doğusunda güç kazanmış olan Töton Şövalyeleri'nin tehdidi altına girdi. Töton Şövalyeleri 1308'de Danzig'i (bugün Gdansk) ve Pomeranya'nın kıyı bölümünü ele geçirince Polonya'nın denizle ilişkisi kesildi.
Avusturya ve Rusya 17. yüzyılın sonunda Avrupa'nın iki büyük gücü olarak öne çıkmıştı. 18. yüzyılın başında Polonya İsveç'in işgaline uğradı, kentleri yağmalandı ve nüfusunun dörtte birini yitirdi. Bundan yaralanan I. Petro, Polonya topraklarının bir bölümünü ele geçirerek, Polonya'nın Rusya'nın koruması altına girdiğini ilan etti. 1772'deki bir anlaşmayla Polonya topraklarının yaklaşık üçte biri Rusya, Avusturya ve Prusya arasında bölündü. Bu olay Polonya soylularının yurtseverlik duygularını kamçıladı. Düzenli bir ordu kurduktan sonra 1791'de yeni bir anayasa ile halk egemenliğini öngören bir yönetim planı geliştirdiler. Polonya'nın Fransız Devrimi'ne benzer bir girişimde bulunmasından kaygılanan Rusya ülkeyi işgal etti. 1793'teki ikinci paylaşımla Polonya daha da küçüldü. Sonraki yıl General Tadeusz Kosciuszko önderliğindeki ayaklanma yenilgiyle sonuçlandı. 1795'te Rusya, Avusturya ve Prusya'nın katıldığı son bölünmeyle birlikte Polonya 100 yılı aşacak bir süre boyunca Avrupa siyasal haritasından silindi.