Yerhov, Habertürk televizyonundan Sena Alkan'a Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırılarına dair değerlendirmelerde bulundu.
Montrö Boğazlar Sözleşmesi'nin kendilerini de yakından ilgilendirdiğini vurgulayan Yerhov, "(Türkiye'nin) Önemli bir uluslararası hukuk belgesi olan Montrö Sözleşmesi'nin korunmasına ve buna uymasına yönelik tutumundan memnun olduğumuzu da söylemem gerekiyor." dedi.
Yerhov, Montrö ve boğazların kullanılması konusunda Türk yetkililerle sürekli temas halinde olduklarına işaret etti.
Rusya'nın milli güvenliğini sağlamak istediğini ve bunun kırmızı çizgileri olduğunu vurgulayan Yerhov, Ukrayna'nın NATO'ya katılması durumunda bu ülkenin topraklarında konuşlandırılacak modern silahların milli güvenlikleri için tehdit oluşturacağını söyledi.
Yerhov, ABD ve NATO'ya bölgede gerilimin düşürülmesi için kendilerinin kaygılarına dair bildirimler yaptıkları ve konuya dair teknik önlem alacakları uyarısında bulunduklarına dikkati çekerek tekliflerinin sürekli reddedildiğini belirtti.
Ukrayna'nın 2014'te ülkenin doğusundaki Ruslara yönelik savaş başlattığını ve 13 binden fazla sivili öldürdüğünü iddia eden Yerhov, "Ukrayna'nın silahsızlandırılması ve Nazilerden arındırılması için" Rusya'nın "operasyon" başlattığı yorumunu yaptı.
Yerhov, Ukrayna ordusunun silahları sivil yerleşim alanlarına konuşlandırarak Rusya'nın sivilleri hedef aldığı algısını oluşturmaya çalıştığını öne sürerek bu durumu da "insanlığa karşı işlenmiş bir suç" olarak kamuoyuna sunmaya çalıştıklarını söyledi.
Rusya'ya karşı başlatılan yaptırımların 1920'lerde de 1960'larda da denendiğini kaydeden Yerhov, "Şimdi de Rolls Royce ve Mercedes olmadan ve SWIFT kullanmadan partnerlerimize ödemeler yapmayı öğreneceğiz, bunu başaracağız." diye konuştu.