'Rusya kendi ruletini oynuyor'

Rusya'nın kendi ruletini oynadığını ifade eden uzmanlar: "Bölgedeki istikrarsızlık sadece Rusya ve Ukrayna'yı değil, tüm dünya politikasını, ekonomisini, jeopolitik dengeleri etkiler. Türkiye bu dengelerin bozulmasını istemiyor."

HABER: ÖZLEM DOĞAN

Rusya Ukrayna arasında yıllardır süren kriz son dönemde tırmanışa geçti. Dünya, Rusya ve ABD arasındaki restleşmelerle bölgede büyük bir savaşın çıkma ihtimaline kilitlenmiş durumda. ABD Rusya’nın Ukrayna’yı işgal hazırlığında olduğu şeklinde açıklamalar yaparken aynı zamanda Rusya tarafından Ukrayna'nın istila edilmesi halinde, Rus doğal gazını Batı Avrupa'ya taşıyan Kuzey Akım 2 boru hattı projesinin durdurulacağı tehdidinde bulundu. Rusya Ukrayna geriliminin bölgeye etkisini, ABD ve AB’nin krizdeki konumu ve müdahalesini, Türkiye’nin bölgede yükselen tansiyona karşı tavrı ve politikasını Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ferhat Pirinççi ve Milli Savunma Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Özkan Milat’a değerlendirdi.

Rusya Ukrayna krizinde meselenin sadece Ukrayna olmadığını ifade eden Prof. Dr. Ferhat Pirinçci, “Rusya’nın el yükselterek meseleyi Doğu Avrupa’daki NATO ve Batı yapılanmasına karşı net bir duruş olarak değerlendiriyorum. Askeri unsurları artırarak sadece Ukrayna üzerinde değil, ABD’ye yaptığı taleplerde çok daha fazlasını istedi. Rusya açısından çok avantajlı bir dönem çünkü ABD dünya politikasında düşük angajmana geçti. Son dönemde müttefiklerine karşı çok ters politikalar içine giriyor, Afganistan’da başarısız bir şekilde çekildi. Diğer yandan Rusya’da Gürcistan tecrübesi var. ABD ve Batı ses çıkarmadığı için Rusya da jeopolitik boşlukları kendisi dolduruyor. Ukrayna’nın ötesinde taleplerde bulunarak ciddi anlamda bir pazarlık meselesi haline getirdi” dedi.

Mesele çıkmaza doğru gidiyor

Rusya’nın bütün hibrit savaş taktiklerini uyguladığını belirten Pirinçci, “ABD açısından bakıldığında şu anki krizin gidişatı Doğu Avrupa genelinde çok şeyi değiştirecek. Bu yüzden ABD hareketsiz kalamıyor fakat çok fazla maliyete de katlanmak istemiyor, ortada duruyor. Dolayısıyla bu durum NATO’yu da etkiliyor. Rusya Avrupa’nın açıklarını çok iyi görüyor. Eskiden Türkiye’yi Rusya’yla yakınlaştığı için eleştiren ABD ve bazı Avrupa ülkeleri şimdi Rusya’ya ses çıkarmayalım diyor. Dolayısıyla denklem değişti. Batı’sız bir dönemin işaretlerini zaten görmeye başlamıştık şu an daha fazla hissediyoruz. Rusya’nın kontrolünde bir gerilim süreci yaşanıyor. Rusya işi genelleştirince NATO üyelerinde ciddi bir rahatsızlık olmaya başladı. Mesele çıkmaza doğru gidiyor. Yine de Rusya’nın Ukrayna’ya son ana kadar asker göndermeyeceğini düşünüyorum” diye konuştu.

Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizinin birçok boyutunda yer aldığını vurgulayan Pirinçci sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye Ukrayna ve Rusya ile ilişki içerisinde ve iletişim halinde. Aynı zamanda Türkiye bir NATO üyesi. Türkiye’nin Ukrayna ile uzlaşmadığı bir nokta yok, başta Kırım olmak üzere birçok konuda ortak görüşe sahip. Burada bir taraf tutmak yerine bir şekilde tansiyonu düşürmeye çalışıyor. Rusya ise Ukrayna’yı muhatap olarak kabul etmiyor. Türkiye’nin krizle ilgili tavrı net, bölgede tansiyonun artmasını istemiyor. Temelde Rusya’nın Ukrayna üzerinde veya bölgede nüfuzunun artması Türkiye’nin arzu etmeyeceği bir gelişme olur. Fakat bunun silahlı bir şekilde engellenmesini de Türkiye sıcak bakmaz. Çünkü bölgedeki istikrarsızlık sadece Rusya ve Ukrayna’yı değil, tüm dünya politikasını, ekonomisini, jeopolitik dengeleri etkiler. Türkiye de bu dengelerin bozulmasını istemiyor.”

Rusya kendi ruletini oynuyor

Batılı ülkelerin üzerinde caydırıcı güç kullanamadığı Rusya’nın kendi ruletini oynadığını kaydeden Prof. Dr. Mehmet Özkan, “Putin bu durumun farkında, fakat diğer taraftan yeni bir soğuk savaş başlatma niyeti de yok. Rusya küresel güç statüsünün tanınmasını ve eski hinterlandında etkisini hem fiilen sağlamak istiyor hem de bu etkinin Batı tarafından tanınmasını istiyor. Kriz çatışmaya dönebilir ama çatışma sınırlı kalır diye düşünüyorum. Çünkü aktörlerin hiçbirisi bunun kapsamlı bir çatışmaya dönmesini istemiyor” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’nın toprak bütünlüğü önemli

Türkiye’nin Rusya-Ukrayna krizinde ne Batı’nın ne de Rusya’nın yanında yer almadığını söyleyen Özkan, “Ankara, Rusya’nın etki alanını işgal yoluyla genişletmesini istemiyor, onun için ilkesel olarak ülkelerin toprak bütünlüğü ve egemenliğine her zaman vurgu yapıyor. Eğer Rusya, Ukrayna'da istediğini alırsa bu durum diğer eski Sovyet coğrafyasındaki ülkeler için ciddi bir korku ve Rusya'ya yönelik şüpheye yol açacaktır. Batılı ülkelerin etkisinin azaldığı bir dönemde, özellikle Orta Asya'daki Türki cumhuriyetler Ankara'ya daha yakın durmaya, bazen de Rusya-Türkiye arasında ilişkilerinde bir tür denge kurmaya çalışacaklardır” şeklinde konuştu.