milatgazetesi.com tarafından tercüme edildi
Rusya'da Wagner tarafından başlatılan silahlı isyan tüm dünyada etkisini buldu. Yıllardır Rusya'nın etkisi altına olan Orta Asya ülkelerinde bu darbenin ülkeler arası ilişkilere nasıl etki edeceği merak edililyor. Rusya ve Avrasya Araştırmaları uzmanı Temur Umarov bu soruların yanıtını verdi.
'Putin olmadan Rusya çökecek' propogandası cürüdü- Batı'daki bazı uzmanlar ve medya, "Wagner" askeri grubunun kurucusu Yevgeny Prigozhin liderliğindeki "askeri isyan"ın Kremlin'in zayıflığını gösterdiğini ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e hakaret ettiğini söylüyor. Bunun hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Okuduğum bilgilere dayanarak bunun Putin'in itibarına büyük bir darbe olduğunu söyleyebilirim. Olay gerçekten de devlet gücünün ne kadar zayıf olabileceğini gösterdi. Onlarca yıldır kurulan rejimin ve Rusya Federasyonu'nun istikrarı yanılsaması, "Putin olmadan Rusya çökecek" propagandası yanlış çıktı.
'İlluzyonun ardında korkunç gerçek'Rusya'da istikrarsızlık hakim. Putin rejimi ise zayıflamış durumda, ayrıca Rus bürokratlar arasında da çatlaklar ortaya çıkıyor. Son gördüğümüz olaylar, illüzyonun ardında ne kadar korkunç bir gerçeğin saklı olduğunu açıkça gösterdi: her şey bir kişinin elinde değil.
Bu hem Rusya Federasyonu'nun hem de Rusya'ya bağımlı olan ve bundan çok korkan ülkelerin itibarına zarar vermektedir.
'Putin kendisini destekleyecek müttefikleri olduğundan emin olmak istiyor'- Rusya'da panik olunca Putin, Kazakistan Devlet Başkanı Kasım Comart Tokayev ile temasa geçti. Resmi bilgilere göre Putin komşusuna ülkedeki durum hakkında bilgi verdi. Sizce iki başkan ne konuştu? Tokayev'den yardım istedi mi? Kazakistan Cumhurbaşkanı'nın tepkisi ne oldu?
- Bence iki tarafla da temasa geçmek önemliydi. Putin, kendisini destekleyecek müttefikleri olduğundan emin olmak istedi. Aleksander Lukashenko Putin ile ilk temasa geçen kişi oldu fakat Avrupa ülkeleri ve ABD de dahil olmak üzere bazı ülkeler Lukashenko'yu Belarus'un meşru başkanı olarak tanımıyor. İkinci ise Kasımm Comart Tokayev konuştu.
Burada kişisel faktör de dikkate alınmalıdır. Putin ve Tokayev, Putin ve Lukashenko sık sık konuşurlar. Özellikle Ocak 2022'den sonra ( Kazakistan'daki Ocak katliamı) ikisi de Putin'in düzenli temas kuruyor.
'Tokayev Putin'in önlem alacağından emin olmak istedi'Tokaev, Rusya'da neler olup bittiğini, açık kaynaklarda bulunmayan ve kitle iletişim araçlarında yayınlanmayan yeni bilgileri öğrenmek istedi. Durumun istikrarlı olup olmadığını, hikayenin sonunun korkunç senaryolara yol açıp açmayacağını anlamaya çalıştı. Ve Putin'in kendisini dinleyecek ve gerekirse önlem alacak birine sahip olması önemliydi.
Ama askeri yardımdan söz edildiğini sanmıyorum. Birçoğu, 2022'deki Ocak olayı sırasında Putin'in Toplu Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (CSTO) birliklerini Kazakistan'a gönderdiğini ve şimdi Tokayev'in aynı yardımı sağlaması gerektiğini söylüyor.
Ancak bu konu hakkında konuşmamak için birkaç neden var. İlk olarak Ocak 2022'de Tokayev, ülkedeki kargaşayı iktidarı ele geçirmek için tasarlanmış bir terör saldırısı olan "dış tehdit" olarak sunmaya çalıştı. Yasaya göre Ulusal Güvenlik Teşkilatı bu tür durumlarda devletin iç işlerine müdahale edebilir.
'Lukoshenko'nun belirleyici bir rölü yok'- Belarus hükümdarı Lukashenko, Putin'e yardım etti ve Prigozhin ile müzakerelerde arabuluculuk yaptı. Lukashenko'nun Ağustos 2020'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ardından gerçekleşen kitlesel protestolar sırasında Putin'e borçlandığı yönünde bir görüş var . O sırada Putin, Lukashenko'nun gücünü korumasına yardım etti. Lukashenko şimdi bu " görevi " yerine getiriyor mu ?
- Lukashenko'nun isyanı durdurduğunu söylemek için acele etmem. Bence çeşitli müzakereler oldu, Lukashenko'nun önemini inkar edemeyiz ama belirleyici bir rolü yoktu.
- Müzakereler başkaları aracılığıyla mı gerçekleşti?- Bu doğru. Lukashenko'nun müzakerelerde önemli bir rol oynadığını düşünmüyorum. Rolü de vardı, ancak Rus seçkinleri arasındaki anlaşmazlığa müdahale etmedi.
Orta Asya liderlerinin gerçek bilgilere dayalı sonuçlar çıkarabilen uzmanlara ihtiyacımız var- Orta Asya ülkelerinin yetkilileri Rusya'daki durumu nasıl algıladılar?
- Orta Asya ülkeleri karıştı. Çünkü bölgede Rusya ile ilişkilere ilişkin kararlar analiz ve uzmanlık sonucu değil, siyasi elitin içgüdü ve görüşlerine göre alınıyor. Bu görüş, Rusya'nın siyasi eliti Putin ile konuşularak oluşturuluyor. Olacağını da düşünmediler. Aksi takdirde Prigojin'in itibarını yükseltemez, mesleğini yasallaştıramaz ve Ukrayna'da silah sağlayamazdı.
Bu nedenle Rusya'daki olayların Orta Asya ülkelerini şok ettiğini düşünüyorum. Bazı ülkeler bunu saklamaya çalıştı. Kazakistan, Güvenlik Konseyi'ni acil olarak topladı ve çeşitli senaryoları, bunların ülkeyi nasıl etkileyeceğini ve Rusya'daki durumla ilgili krizlere hazırlıklı olmanın gerekliliğini tartıştı.
Umarım diğer Orta Asya ülkeleri de Rusya'nın sandığımız kadar istikrarlı olmadığı fikrine kapılmıştır.
Bu olaydan çıkaracakları temel ders, gerçek, objektif, bağımsız, nitelikli uzmanlarla konuşmayan bir siyasi rejimin geleceği öngöremeyeceğidir, çünkü perspektifleri dardır. Dış politikayı doğru yürütebilmek için hangi sorunların ortaya çıkabileceğini tahmin edebilen ve propagandaya değil gerçek bilgilere dayalı sonuçlar çıkarabilen uzmanlara ihtiyacımız var.
Orta Asya'da bilgi makenise devletin elinde- "Wagner" grubu binlerce paralı askerden oluşuyor. Rostov halkının orduyu nasıl karşıladığına bakılırsa, halk arasında Prigozhin'i destekleyenlerin olduğu görülüyor. Askeri darbe yakın olabilir mi? Aynı senaryo tekrarlanırsa Orta Asya ülkeleri nasıl etkilenir?
- Herşey mümkün. Orta Asya ülkeleri de dahil olmak üzere herhangi bir otoriter devlet istikrarlı kabul edilir. Tehlikeli bir şey yok, ara sıra protestolar oluyor ama bunlar hızla bastırılıyor. Bilgi makinesi devletin elinde, ülkede olup bitenler gazetelerde, televizyonlarda çıkmıyor. Güç tehdit edilirse, devlet güç kullanır. Ekonomi de tamamen kontrol altında. "İş seçkinleri" yetkililere sadıktır. Her şey yolunda ve kararlı görünüyor. Toplum başka bir yol görmüyor gibi görünüyor.
Ama [24 Haziran'da] Rostov ve Voronezh sakinlerinin Wagner grubunu nasıl memnuniyetle karşıladıklarına, onları kahramanlar gibi selamladıklarına ve çocuklarıyla tankların yanında fotoğraf çektiklerine hepimiz tanık olduk.
'B planından eser kalmadı, artık sadece kendimize güvenmeliyiz'Orta Asya ülkelerinin liderleri, Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra iktidara geldiler ve Rusya ile yakın ekonomik ve siyasi ilişkiler sürdürdüler. Bölge devletleri Rusya'nın istikrarlı bir ülke olduğunu ve ona güvenebileceklerini düşünüyorlardı. Rusya tek kişinin yönetimine dayalı otoriter bir devlet olduğu için tüm gücü ellerinde toplayanlarla anlaşmak gerekiyor. İnsanlar değiştiğinde, kişilerarası ilişkilere dayalı ilişkiler de parçalanır. Bu tehlikeli.
Orta Asya'da iktidardaki otokratın düşüncesi nedir? "Rejimim istikrarlıysa, muhtemelen her şey Putin'in elindedir. Gerekirse Moskova'dan yardım isteyebiliriz." düşüncesi var ki 2022'de Kazakistan bun yaptı. Artık her şey değişti ve "B Planı"ndan eser kalmadı. Artık sadece kendinize inanmalısınız.
'Gücü elinde tutmak için sonuna kadar savaşacaktır'- İleride Putin rejimi düşerse Orta Asya ülkeleri ne için hazır olmalı?
- Bu zor bir soru. Cevabı kimse bilmiyor. Ne Vladimir Putin ne de seçkinlerin temsilcileri ne olacağını hayal edemiyor. Putin rejiminin düşme ihtimali düşünüldüğünde bu tehlikeli bir senaryo olacaktır. Rusya Devlet Başkanı makamından huzur ve güven içinde ayrılamaz. Bu nedenle gücünü elinde tutmak için sonuna kadar savaşacaktır.
Bu noktada Kırgızistan'ın eski cumhurbaşkanları Almazbek Atambaev ile Sooronbai Ceenbekov'un karşı karşıya gelmesi örnek olarak gösterilebilir. İkisi siyasi ortaktı ancak Ceenbekov 2017'de iktidara geldikten sonra Atambayev'i taciz etmeye başladı. 2019 yılında ikili arasında silahlı çatışma çıktı . Rusya'da durum farklı olsa da şahsi silahıyla direnmeye hazır olan Atambayev gibi Putin de gerekirse kanının son damlasına kadar savaşacaktır.
Rusya bölgede istikrarın garantisi olmaktan çıktı. Orta Asya ülkeleri, Rusya'da bir devrim olursa nasıl tepki vereceklerini düşünmeli. Ne yapalım? Her şeyden önce, bölge devletlerinin birleşmesi gerekiyor çünkü Rusya'da iktidara gelen halkla bağımsız olarak müzakere edecek ve çıkarlarını koruyacak kadar güçlü değiller.
Wagner geri çekiliyor: Kan dökülmesini önlemek için üslerimize dönüyoruz