Terörle mücadelede sadece yurt içinde değil ülke sınırlarının ötesinde de son derece önemli bir dönemden geçen ve attığı adımların karşılığını alan Türkiye, imkan ve kabiliyetlerini daha da artırmak için adımlarını sürdürüyor.
Özellikle Suriye’deki harekatlarda Ankara’nın en önemli vuruş güçlerinden biri olan tanklar, yerli ve milli sistemlerle donatılıyor.
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, ROKETSAN tarafından üretilen zırhların giydirileceği tankların durumunu ve bu adımın ne anlama geldiğini anlattı.
TÜRKİYE’NİN FARKLI TANK ALTERNATİFLERİ VAR
Güvenlik güçlerinin mevcutta kullandığı tanklarla ilgili bilgiler veren Şahin, Türk Silahlı Kuvvetlerinin M48A5T2, M60A1, M60A3, M60TM, Leopard 1 ve Leopard 2A4 ana muharebe tanklarını (AMT) aktif olarak kullandığını söyledi.
Bunlardan ‘M’ serisi olanların ABD, Leopard'ın ise Alman üretimi olduğuna işaret eden Şahin, Suriye ve Irak gibi muharebe sahalarında; M60A3, M60TM ve Leopard 2A4 tankları görev aldığını vurguladı.
Mevcudun içindeki en modern tankların 300 adetten fazla tedarik edilen Leopard 2A4 olduğunu kaydeden Şahin, bu modellerin 2000’li yıllardan itibaren Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığına teslim edilmeye başlandığını söyledi.
TÜRK TANKLARINA SAHADA ‘ÜSTÜN MUKAVEMET’
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, modernizasyonun ne anlama geldiği konusunda ise şöyle devam etti:
“ROKETSAN Balistik Koruma Merkezi (BKM) tarafından geliştirilen Tepkisel Reaktif Zırh (ERA), Yüksek Balistik Mukavemete Sahip Kafes Zırh ve Boşluklu Modüler Add-on Zırh ile birlikte, Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı envanterindeki Leopard 2A4 tanklarının pasif ve reaktif korunma seviyeleri artacak.
Leopard 2A4 tankları, bu zırh iyileştirmesinin ardından Suriye ve Irak bölgelerindeki anti-tank tehditlerine karşı üstün mukavemete sahip olacak.
Ayrıca yine Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından modernize edilen M60T tanklarına entegre edilen elektronik sistemler de Leopard 2A4 tanklarına entegre edilecek.
Diğer yandan ASELSAN tarafından yapılacak bu elektronik modernizasyon ile Yakın Mesafe Gözetleme Sistemi (YAMGÖZ), Lazer İkaz Alıcı Sistemi (LIAS), SARP Uzaktan Komutalı Silah Sistemi (UKSS), PULAT Aktif Koruma Sistemi (AKS), Güç Dağıtım Ünitesi, ASELSAN Sürücü Görüş Sistemi (ADİS) ve Sesli Uyarı Sistemi entegrasyonları gerçekleştirilecek.
SON DERECE KRİTİK BİR İŞİ MİLLİ İMKANLARLA YAPIYORUZ
Irak ve Suriye’nin ‘anti-tank silahlarının çiftliği’ haline geldiğine dikkat çeken Şahin, söz konusu bölgelerde görev yapan hiçbir zırhlı aracın yüzde yüz güvende olamayacağını ‘Çünkü delinmeyecek zırh yoktur’ sözleriyle ifade etti.
“Buna rağmen hem zırh modernizasyonu hem de elektronik modernizasyon birleşince güzel işler çıkarmak mümkün. Biz de şu anda aynen bunu yapıyoruz” diyen Anıl Şahin, şunları kaydetti:
“İlk kez yerli bir ERA ve Add-on Zırh, tanklarımızda kullanıma alınıyor. ALTAY’ı saymıyorum çünkü o henüz aktif görevde değil. Ek olarak üretilen zırhların özellikleri de çok üst düzey ve gayet portatif. Yani muharebe esnasında, hasar gören kısım çabucak değiştirilecek şekilde.
Bu çok kritik bir teknoloji. Belki dışarıdan tedarik ederdik ancak bu bize yüz milyonlarca dolara ve uzun bir süreye mal olurdu. Bizim ne boşa harcayacak paramız ne de zamanımız var. Boş harcanan para savunma sanayiine vurulan bir darbe; boşa giden zaman ise maalesef daha fazla şehit demek.
Dolayısıyla Türkiye’nin bu süreci yerli ve milli imkanlarla yapabilmesi, işin hem maddi hem tedarik boyutunda hem de can güvenliği anlamında son derece önemli.”
KÜRESEL İHRACATÇI OLACAĞIZ
Savunma Sanayii Araştırmacısı Anıl Şahin, M-60T tanklarını İsrail’in modernize ettiğini hatırlatarak, “Birkaç sene önce tank modernize ettiren bir ülkeyken, şimdi kendi tankımızı modernize edebilecek bir konuma geldik. Ayrıca, mutlaka küresel çapta bu pazara da ihracatçı olarak giriş yapacağız. Bundan sonra dışarıdan ERA, Add-On veya RPG Ağı gibi zırh sistemleri tedarik etmeyiz. Sadece ithalattan kurtulan bir ülke olmayacak, kendi zırhlarını dünyaya ihraç eden bir noktaya da ulaşacağız” dedi.