ÖZLEM DOĞAN
İSTANBUL Taksim’deki Cumhuriyet Sanat Galerisi'nde "Su Medeniyetinden Yansıyanlar" adlı sergi sanatseverlerle buluştu. 12 Mart'a açık kalacak olan ve birbirinden güzel eserlerin yer aldığı sergi, Akkase ebru tekniğinin mucidi Necmeddin Okyay anısına gerçekleştiriliyor. Ebru Sanatçısı Fatih Yeşil ve Hattat Seyit Ahmet Bursalı’yla su medeniyetinden tuvallere, kâğıtlara yansıyan eserlerin ışığında geleneksel sanatlarımızı konuştuk.
Geleneksel sanatlarımız Osmanlı’nın yansıması
Fatih Yeşil, Su medeniyetinin Osmanlı medeniyetinin bir diğer adı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Osmanlı bir şehri kurduğunda oraya ilk önce çeşme, hamam şadırvanlar inşa ederdi. Bugüne kadar dünya tarihinin gelmiş geçmiş en büyük su medeniyeti uygulayıcısı Osmanlı Devleti’dir. İnşa ettiği çeşmelerin üzerinde de nakışlardan beyitlerden müteşekkil büyük bir sanat görüyoruz. İnsanların büyük bir bölümü de sudan oluşuyor. Ebru sanatı da suyla ilişkilidir. Geleneksel sanatlarımız adına bugün yaptıklarımız Osmanlı’dan bugüne yansıyanlardır.”
Hat eğitimine talep yoğun
Geleneksel sanatlarımızın en başında hat sanatının yer aldığını ifade eden Hattat Seyit Ahmet Bursalı şunları söyledi: “On beş senedir hat öğrenimine talep yoğun. Fakat bu sanatlarımız sabır gerektiriyor. İnsanların eğitime iştiyakla gelip öğrenmek istemeleri bizi sevindiriyor. Çağımızın hızına eş olarak bir miktar deneyip bu işin kolay olmadığını görüp bırakanlar oluyor. Bunun yanında sebat edenler de mevcut.”
İslam düşmanları hatta da yüz çevirdi
Sanatlarımızın unutulmaya yüz tuttuğu bir süreçten geçtik. Bazı kesimlerin de dine olan ters bakışı yüzünden hat sanatı hak ettiği yeri bulamamıştır. Oysa Picasso ‘tek öğrenmek istediğim ama yapamadığım sanat İslam kaligrafisidir’ demiştir. İçimizdeki bazı insanların İslam sanatlarına bakışı yüzünden dünyaya sesimizi duyuramadık. Önce biz kendimiz kendi sanatımızı seveceğiz ve ilgi göstereceğiz ki Avrupalı da sanatımıza aynı ilgiyi göstersin.