Rahman suresinin faziletleri ve faydaları

Son mukaddes kitap Kur’anı Kerim’de bulunan surelerin faziletleri ve faydaları bildiğimizin çok daha ötesindedir. Ancak hadis kaynaklarında surelerin faziletleri, sırları, hikmetleri bildirilmiştir. Hadislerde bildirilen şekilde surelerin faziletlerini ve faydalarını sizlere aktaracağız. Peki Rahman suresinin faziletleri nelerdir? Hadis kaynaklarına göre Vakıa suresini okumanın faydaları nelerdir? İşte Hadisler ışığında Rahman suresinin faziletleri ve faydaları..

Son mukaddes kitap Kur’anı Kerim’de bulunan surelerin faziletleri ve faydaları bildiğimizin çok daha ötesindedir. Ancak hadis kaynaklarında surelerin faziletleri, sırları, hikmetleri bildirilmiştir. Hadislerde bildirilen şekilde surelerin faziletlerini ve faydalarını sizlere aktaracağız. Peki Rahman suresinin faziletleri nelerdir? Hadis kaynaklarına göre Vakıa suresini okumanın faydaları nelerdir? İşte Hadisler ışığında Rahman suresinin faziletleri ve faydaları..

RAHMAN SÛRESFNİN FAZİLETİ VE YARARLARI

Kim Rahmân sûresini okursa, Allahü teâlânın verdiği nîmete şükr etmiş olur. (Hadîs-i şerîf-Kâdı Beydâvî Tefsîri)

Sûrede, edebiyatımızda terciibend denen edebî sanat benzeri bir üslûpla, “Artık rabbinizin nimetlerinden hangisini inkâr edebilirsiniz?” anlamındaki cümleye otuz bir defa yer verilmiştir.

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: “Hadid, Vakı’a ve Rahman surelerini okumaya devam eden kişi, göklerin ve yerin melekutunda, ‘Firdevs Cennetinin sakini’ diya isimlendirilir.”(1)

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki “Her şeyin bir gözdesi vardır. Kur’an’ın gözdesi de Rahman Suresi’dir.”(2)

Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki “Her kim Rahman Suresi’ni okursa, Allah’u Teala’nın kendisine vermiş olduğu nimetlerin şükrünü yerien getirmiş olur.”(3)

Abdullah ibni Ömer (Radıyallahu Anh) rivayet ettiki: Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Rahman suresinin tamamıunı Ashabnına okudu. Ashab-ı Kiram (Radıyallahü Anhüm), sessizce dinleyip sükut ettiler. Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Ashabına: “Niye ben, cinlerden güzel karşılıklar (cevaplar) işitiyorumda sizlerden işitmiyorum!” buyurdu. Ashabı Kiram (Radıyallahü Anhüm):

-“Onların verdiği karşılık (cevap nedir? Ey Allah’ın resulü!” dediler. Resulullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem): -“Cinlerin Kur’an dinlemeye geldikleri gece, Rahman Suresini onlara okuduğumda: «Febieyyi âlâi Rabbikümâ tükezzibân» (O halde (ey insanlar ve cinler!) Rabbinizin nimetlerinin hangisini inkar ile yalanlarsınız?) ayetini her tekrar ettiğimde onlar (cinler):

-Biz, Senin hiçbir nimetini yalanlamıyoruz, yalanlayamayız. Ey Rabbimiz, hamd ancak Sana’dır.” dediler.

İşte bu incelikten dolayı, bu ayeti dinleyen bir müminin, bu şekilde söylemesi mendup (sevap) görülmüştür.

Dâvûd (Aleyhisselâm)ın Okuyarak Bütün İsteklerini Tahsil Ettiği, Fakirken Okuyanı Zengin Eden, Hastayı İyi Eden, Korkanı Emin Kılan, Günahları Bağışlatan, Rûhânî Hastalıkları Tedavi Eden, Deliyi Akıllandıran ve Allâh-u Te’âlâ’nın Rızasını Kazandıran Çok Büyük Bir Zikir

İbnü’l-Cevzî (Rahimehullâh) “el-Mecâlis” isimli eserinde şöyle demiştir:

“Zebûr kitabında bir sûre vardır ki Arapça ile tefsir ve tanzim edilmiştir. Bir fakir onu okumaya devam ettiyse Allâh-u Te’âlâ ona mutlaka yardım etmiştir. Bu sûre-i azîme nüzûlü itibariyle Süryânî luğatı üzere idi, Abdullâh ibni Ömer (Radıyallâhu Anhümâ) onu Arapça nazım haline getirdi. Bu sûre Kur’ân-ı Azîmuşşân’daki Rahmân Sûresi gibidir. Bu sûre İbni Abbâs (Radıyallâhu Anhümâ)dan nakledilmiştir, kendisinde birçok faydalar bulunmaktadır, bu böyle tecrübe edilmiştir.

Dâvûd (Aleyhisselâm)a dünya sıkıntılarından bir musibet isabet ettiğinde bu sûreyi okur, sonra secdeye varır ve Allâh-u Te’âlâ menn-i keremi (lütfü) îcâbı ona isteğini verinceye kadar secdeden başını kaldırmazdı.”

İbni Abbâs (Radıyallâhu Anhümâ)nın şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:

“Zebur kitabında bir sûre vardır ki o, onda bulunan sûrelerin en faziletlisidir. Her kim onu okursa Allâh-u Te’âlâ onu insanların fevkinde bir mertebeye yükseltir, kendisini Allâh-u Te’âlâ’nın dünyada ve âhirette razı olduğu kullarından eyler, köleyse Allâh-u Te’âlâ onu âzâd eder, günahkârsa Allâh-u Te’âlâ onu mağfiret eder, hastaysa Allâh-u Te’âlâ onu şifâyâb eder, bir sultandan korkar haldeyse Allâh-u Te’âlâ onu emin kılar, bir hacet istiyorsa Allâh-u Te’âlâ onu göz açıp kapayacak zamandan daha çabuk bir şekilde ihsan eder. Ben bu muazzam ve mübeccel sûreyi fakirken okudum, Allâh-u Te’âlâ beni zengin etti, korku içerisindeyken okudum, Allâh-u Te’âlâ beni her korkudan emin etti ve Allâh-u Te’âlâ’dan dünya ile ilgili ne istediysem onlara sahip oldum.”