Putin, Ukrayna ile müzakerelerde yine çıkmaza girildiğini söyledi

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna tarafının Rusya ile İstanbul'da yaptığı müzakereler sonucunda varılan anlaşmaları reddettiğini belirterek "Yine hepimiz çıkmaza girdik." dedi.

Putin, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko ile Amur bölgesindeki Vostoçniy Üssü'nde görüştükten sonra ortak basın toplantısında konuştu.

Ukrayna'daki "özel askeri operasyonun" seyrinin planlandığı gibi sürdüğünü belirten Putin, harekatı daha hızlı gerçekleştirmenin mümkün olduğunu, ancak bunun çatışmaların yoğunluğu ve kayıplarla bağlantılı olduğunu bildirdi.

Putin "Görevimiz, belirlenen tüm hedefleri yerine getirmek ve gerçekleştirmek, kayıpları en aza indirmek. Rusya Genelkurmay Başkanlığı tarafından önerilen plana göre ritmik, sakin şekilde hareket edeceğiz." şeklinde konuştu.

Ukrayna'daki savaşı "trajedi" şeklinde niteleyen Putin, "Seçenek kalmadı. Başka seçenek yoktu. Sorun sadece zamanla, ne zaman başlanacağı ile ilgiliydi." dedi.

Putin, görüşmelerde herkes tarafından kabul edilebilir anlaşmalara varılmaması halinde, başlangıçta belirlenen görevlerin yerine getirilmesine kadar özel operasyonun devam edeceğini dile getirdi.

"Ukrayna İstanbul'daki anlaşmalardan döndü"

Ukrayna ile Rusya arasında İstanbul'da yapılan müzakerelerde belli bir seviyeye ulaşıldığını kaydeden Putin, "Bu müzakerelerde Ukrayna için belirli güvenlik garantileri vardı. Ukrayna tarafı, Kırım, Sivastopol ve Donbas için geçerli olmayacak şekilde kendileri için çok katı güvenlik garantileri ilan etti. Ardından sözleşme sürecinin devamı için koşullar yaratmaya yönelik eylemlerimiz gerçekleşti. Bunun yerine Buça'daki provokasyon ile karşılaştık. En önemlisi Ukrayna tarafı İstanbul'daki kendi anlaşmalarından çekildi." diye konuştu.

Ukrayna'nın şu anda güvenlik taleplerini ayırdığını, Kırım, Sivastopol ve Donbas ile ilişkilerin düzenlenmesinin ise bu anlaşmaların çerçevesinden çıkardığını kaydeden Putin, "Yani yine hepimiz için çıkmaza girdik." ifadesini kullandı.

Ukrayna tarafının yine anlaşmada bazı şeyleri değiştirdiğine ilişkin bilgi aldığını aktaran Putin, Rusya ile Ukrayna arasında temaslar için Belarus'un uygun platform olduğunu dile getirdi.

Ukrayna'nın, Batı için Ukrayna halkının çıkarlarıyla hiçbir ilgisi olmayan hedeflere ulaşmakta bir araç olduğunu ifade eden Putin, Ukrayna'da neler olduğu konusunda Rus toplumunda ve yurt dışındaki tartışmaları yakından takip ettiğini belirtti. Putin "Halktan bir şey saklamamalıyız ama bu çatışma işini objektif olarak anlatmalıyız." diye konuştu.

Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun kendisine Ukrayna'nın Buça şehrindeki "provokasyonu" ile ilgili bazı belgeler getirdiğini ifade eden Putin, bu belgelerde hangi araçlarla bölgeye gelindiği ve nasıl organize olunduğuna ilişkin bilgilerin yer aldığını aktardı.

Mevcut durumun Soğuk Savaş dönemindeki şartlardan bile zor olduğuna dikkati çeken Putin, "Bu zor dünyada tek bir ülkenin hegemonyasını koruması mümkün değil." dedi.

Putin, "ABD'nin tek bir Ukraynalı kalıncaya kadar savaşmaya hazır olduğunu" söyledi.

Avrupa'nın ABD ile ilişkilerine işaret eden Putin, "Avrupa devletlerinin bütün yöneticileri ABD ile ilişkilerinde kırılmış durumdalar ancak bunu söyleyemiyorlar, utanıyorlar." ifadesini kullandı.

Putin, Rus ekonomisine yönelik kapsamlı yaptırımları da değerlendirerek, Batılı ülkelerin yaptırımlarla hızlı sonuç alamadıklarını kaydetti.

Rus mali sisteminin ve sanayisinin çalışmalarını tempolu şekilde sürdürdüğünü anlatan Putin, "Rus ekonomisi ve finans sistemi sağlam şekilde ayakta duruyor. Elbette sorunlar var, olmasaydı Rusya Merkez Bankası faizi yüzde 20'ye çıkarmazdı." dedi.

Putin, Rusya'ya yönelik yaptırımlarla ilgili tehlikelerin orta ve uzun vadede sürebileceğinin altını çizerek, "Batı'da (yaptırımlarla ilgili) sağduyunun hala geçerli olacağına gerçekten güveniyorum. Finans ve ulaşım sektörlerinde durum kötüleşirse, yaptırımları uygulayanlarda da durum kötüleşir. Yetersiz miktarda gıda veya fahiş fiyatlar, tüm bölgelerde açlığa yol açacaktır. Sonrasında da Avrupa ülkeleri de dahil olmak üzere yeni göç dalgaları ortaya çıkar." ifadelerini kullandı.

Rus ekonomisinin yeni koşullara uyum sağlayacağını belirten Putin, "Eğer bir şeyi bir ülkeden alamıyorsak, başka bir ülkeden alırız. Biri ekonomideki hakimiyetini korumaya çalışıyor, ancak bunu yapmak mümkün olmayacak. Sadece son on yılda dünya ekonomisinin gelişimindeki eğilimlere bakmanız yeterli. Bu nedenle, mantıksız yaptırımlar uygulayanların fikirlerini değiştirmeleri ve dengeli kararlar vermeleri daha iyi olacaktır." dedi.

Yüksek teknoloji ithalatına bağımlılık

Rusya'nın yüksek teknolojilerin bulunduğu ülkelerle iş birliği yapmak istediğine işaret eden Putin, "Bu yabancı teknolojilere ve yüksek teknoloji ürünlere bağımlı hale geldik, belirli alanlarda yetkinliklerimizi ve mühendislik okullarımızı geliştirmeyi bıraktık." diye konuştu.

Söz konusu soruna örnek olarak Rusya'nın geliştirdiği MS-21 yolcu uçağını gösteren Putin, "Bu yüksek teknoloji ürünüyle ilgili ilerleme sağladığımız anda gereken kompozit malzemelerin sevkiyatını durdurdular." ifadesini kullandı.

Putin, yaptırımlar nedeniyle zorluklar yaşayacaklarını kaydederek, yeni koşullarda kendi yetkinliklerini geliştirmenin önemli olacağını sözlerine ekledi.

Lukaşenko: "Batı'ya hoşça kal diyoruz"

Belarus Cumhurbaşkanı Lukaşenko da Batı'nın Moskova ve Minsk'e yönelik yaptırım kararlarını eleştirerek, "Onlara hoşça kal diyoruz. Kendi hayatımızı kendimiz kuracağız. Bunu yapabiliriz." dedi.

ABD'nin sadece Ukrayna değil, komşu ülke Polonya ve Baltık ülkelerini Belarus ile karşı karşıya getirmeye çalıştığını ifade eden Lukaşenko, "Rusya askeri harekatta biraz geç kalsaydı, o zaman Rusya topraklarına komşu bölgelerden, onların söyledikleri gibi ezici darbe vurmaya hazırlanıyorlardı." şeklinde konuştu.

Ukrayna'nın Buça şehrindeki olayları "Rusya'ya karşı provokasyon" olarak nitelendiren Lukaşenko, "Buça olayı İngilizlerin gerçekleştirdiği psikolojik bir operasyondur." dedi.