Bir dönem aynı üniversitenin Mevlana Araştırmaları Enstitüsü Müdürlüğü de yapan Prof. Dr. Temizel, sosyal medyada Mevlana'ya atfedilen paylaşımlar hakkında, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Geçmiş dönemlerde hatipler, vaizler ve mutasavvıflar tarafından en çok kullanılan nazım türünün rubai olduğunu belirten Temizel, bu kişilerin, konuşma ve eserlerinin içeriklerini bu şekilde güçlendirmek istediklerini anlattı.
Rubailerde, mahlas kullanılmadığı için eserin asıl sahibinin bilinmediğini, bu nedenle genellikle söyleyene ait olduğunun sanıldığını ifade eden Temizel, "Yazılı kaynaklara da böyle geçtiğinden aynı rubainin birkaç şaire nispet edildiği görülüyor. Bu sebeple birçok insan, kendi anlatımını süslemek ve güçlü göstermek için önceki zamanlarda itibar görmüş ve düşüncelerinin etkisi günümüze kadar ulaşmış peygamberlere, din adamlarına, şairlere, filozoflara, bilginlere ve siyaset erbabına atfediyor." dedi.
Sosyal medyada bilgi kirliliği
Prof. Dr. Temizel, Mevlevilikte usta-çırak, hoca-öğrenci geleneğinin bulunduğunu, bunun klasik kültürde de "ustasız meslek haramdır" sözleriyle anlatıldığını belirterek, benzer geleneğin zamanla birçok alanda önemini kaybettiğine dikkat çekti.
Özellikle internet kullanımının yaygınlaşmasıyla bu durumun daha belirginleştiğine işaret eden Temizel, şöyle devam etti:
"Teknolojinin beraberinde getirdiği konforun, sorgulama, araştırma ve doğrusuna ulaşma anlayışını yozlaştırdığını söyleyebiliriz. Bu nedenle kaynağı bilinmeden kullanılan vecizeler, köksüz bir ilmin doğmasına ve özellikle sosyal medyada bilgi kirliliğine sebep oluyor. Öyle ki çarpıcı bir ifadeyi paylaşarak kendini konunu uzmanı sayanlar bile oluyor. Bu durum gençlerin ilim, irfan, iman, inanç, ahlak önderlerinden kopmalarına ve bunları değersizleştirmelerine neden oluyor."
Sosyal medyada Mevlana'ya atfedilen paylaşımların buna örnek gösterilebileceğini ifade eden Temizel, "Çünkü son zamanlarda Mevlana ve onun savunduğu değerlerle bağdaşmayan ifadeler ona atfedilerek paylaşılıyor. Mevlana hazretleri, iki beğeni için adeta aforizmalara alet ediliyor. Bencilliği önceleyen, yardımseverlik ve fedakarlığı aptallık sayan bu içerikler elbette Mevlana'ya ait olamaz. Onu ve savunduğu değerleri bilenler, bu içeriklerin onun olmadığını hemen anlar. Bunun için doğru kaynaklardan ve emek harcayarak bilgi edinmek gerekiyor." diye konuştu.
Prof. Dr. Ali Temizel, beğeni toplama telaşıyla içeriği doğru olup olmadığı sorgulanmadan yapılan paylaşımların, önüne geçilemeyecek bir hal aldığını sözlerine ekledi.