New York'taki Birleşmiş Milletler (BM) 78. Genel Kurulunda konuşan Duda, BM'nin, tüm ülkeleri etkileyen hayati sorunlarını tartışabileceği bir fırsat sunduğunu belirtti.
Duda, Rusya-Ukrayna Savaşı'nın devam ettiğini anımsatarak "Savaş nedeniyle yüzlerce, binlerce insan hayatını kaybetti ya da yaralandı. Milyonlarca kişi kendi ülkelerinden kaçmak zorunda kaldı ve dünya genelinde yüz milyonlarca kişi kıtlık ve ciddi ekonomik tehlikelerle karşı karşıya. Rusya'nın acımasız saldırganlığı, muazzam küresel sorunları büyüttü." diye konuştu.
Ülke tarihine de değinen Duda, eylülün Polonya için önemli bir ay olduğunun altını çizerek "1 Eylül 1939'da Nazi Almanyası Polonya'yı işgal etti ve İkinci Dünya Savaşı başladı. 17 Eylül 1939'da başka bir yönden darbe aldık ve Sovyetler Birliği de bize saldırdı." ifadesini kullandı.
Polonya'nın bağımsızlığını kaybederek dünya haritasından silindiğini vurgulayan Duda, bu nedenle Ukrayna'nın trajedisini ve savaş kargaşası yaşayan diğer tüm ülkeleri herkesten daha iyi anladıklarının altını çizdi.
Rusya-Ukrayna Savaşı'nın bir an önce sona ermesi gerektiğini belirten Duda, "Bu da ancak Ukrayna'nın uluslararası alanda tanınan sınırları dahilinde toprak bütünlüğünün yeniden tesisiyle mümkün olacaktır." dedi.
Duda, Polonya'nın herhangi bir savaş karşısında tutumunun açık ve net olduğuna dikkati çekerek "Uluslararası alanda tanınmış ulusal sınırlara mutlak saygı gösterilmesini talep ediyoruz. Bu sınırların dokunulmazlığı dünya düzeninin temel unsurudur. Bugün kurban Ukrayna'dır. Yarın ise bu kurallara uymazsak ısrarla uluslararası hukuka uyulmasını ısrarla sağlamazsak herhangi birimiz olabiliriz." değerlendirmesinde bulundu.
Polonya'nın savaştan kaçan Ukraynalılara evlerini açtığını ve dayanışma sağladığını anımsatan Duda sözlerini şöyle tamamladı:
"Dayanışmamızla son derece gurur duyuyoruz. Bu kötülüğe ve savaşa karşı daha büyük bir dayanışma gösterilmelidir. Dayanışma olmadan kalıcı barış da olmaz. Bugün dünyanın daha fazla dayanışmaya ihtiyacı var. Çok değer verdiğimiz dayanışmaya dayalı kalkınma fikrinin güvenlik ve refah için bir işaret olduğuna inanıyoruz. Polonya, en temel küresel güçlükler ve tehditlerle, sosyal ve ekonomik krizlerle yüzleşmek üzere üstlenilen BM operasyonunu desteklemek üzere somut tedbirler almaya hazırdır. Kimsenin geride kalmaması için insani boyutu gözden kaçırmayacak ekonomik ve sosyal değişimlerin adil geçişi fikrini desteklemek istiyoruz. Orta Avrupa'nın lideri, Avrupa Birliği'nin beşinci ekonomisi ve Üç Deniz Girişimi'nin en büyük ülkesi olarak sahip olduğumuz deneyimin, farklı ekonomik ve sosyal kalkınma düzeylerine sahip birçok ülke için değerli olduğuna inanıyoruz. Dünyanın dört bir yanından ortaklarımızla sadece ekonomik dönüşüm sürecindeki deneyimlerimizi değil, aynı zamanda birçok Polonyalı şirketin sahip olduğu özel teknolojileri de paylaşmaya hazırız."