Pısıp geri adım atmayacaksınız

Başbakan Tayyip Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in tüm hayatının "İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz" ilahi mesajının ruhundan ve pratiğinden ibaret olduğunu belirterek, gençlere, "Korkmayacaksınız inançlarınızdan dolayı sıkılmayacaksınız. Birileri barbarca yakıp yıkıyor diye pısıp geri adım atmayacaksınız" tavsiyesinde bulundu.

Başbakan, Necip Fazıl Kısakürek'i anlatırken, "Herkesin sustuğu, susturulduğu bir ortamda cesaretle konuşuyordu. Herkesin kalemini sattığı ya da kiraladığı bir dönemde kalemini titretmiyordu. Üstad adam gibi adamdı" dedi.

Başbakan Erdoğan, "Büyük Doğu Düşüncesi ve Necip Fazıl Kısakürek'in Eserlerinde 'İdeal Türk Gençliğinin Nitelikleri" konulu makale yarışmasının ödül törenine katıldı.

Birlik Vakfı ile TOBB'a anlamlı program için teşekkür eden Erdoğan, şöyle konuştu: Necip Fazıl, davasının haklılığına inanan, inandığı uğruna canını ortaya koyan, inancı uğruna özgüven içinde olan, bunu yaşayan ve öğreten bir rehberdi. İlahi mesaj neydi; 'İnanıyorsanız muhakkak üstünsünüz.' Necip Fazıl'ın tüm hayatı işte bu düsturun, ayeti kerimenin ruhundan ve pratiğinden ibaretti. Necip Fazıl'ın duruşu, tavrı, edası, özgüveni, davasına olan sadakati, davası uğruna kendi deyimiyle kalemine mürekkep yerine ciğerinden kan çekerek ortaya koyduğu çilesi, kendi başına en büyük eserdi. Herkesin sustuğu, susturulduğu bir ortamda Fazıl, cesaretle konuşuyordu. Herkesin kalemini sattığı ya da kiraladığı bir ortamda, bu dönemde de var ya, Üstad kalemini titretmiyordu.

ALLAH'TAN VE MİLLETTEN BAŞKASI EGEMENLİK TASLAYAMAZ

Erdoğan şöyle devam etti: "Bir gazetenin yazarı, Çamlıca camii için bize 'git çölde yaşa' diyor. Çöl vicdanı olmayan bir ruhtur, çöl terazisi şaşmış zihindir. Bize çölü gösterenler kendi kalplerine baksınlar. Çölü orada göreceklerdir. Biz hiçbir yere gitmiyoruz. Önce Allah, sonra millet iradesinin dışında bize egemenlik taslayacak hiçbir güç yoktur ve inşallah olmayacaktır. Başı açık olanla başı inancından dolayı örtülü olan, bu ülkede kardeşçe yaşayacaktır. Bu topraklar üzerinde garip olmaya, parya olmaya da hiç niyetimiz yok. O günler geride kalmıştır. Türkiye sesi çok çıkanın, vuranın, kıranın, yakıp yıkanın, millete kibirle tepeden bakanların değil bizatihi milletin egemen olduğu ülkedir."

Salondaki gençlere de seslenen Erdoğan, "Unutmayın ışık doğudan yükselir" dedi. Gençlerin büyük bir tarihin, medeniyetin ve ecdadın mirasçıları olduğunu vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Sizin başınız asla öne eğik olmayacak. Çünkü bizim rüku ve secdeden başka alnımız asla öne eğik olmadı ve yere değmedi. Siz korkmayacaksınız, siz çekinmeyeceksiniz, siz tereddüt etmeyeceksiniz, siz inançlarınızdan, değerlerinizden dolayı utanmayacak, sıkılmayacak asla geride durmayacaksınız. Birilerinin sesi çok çıkıyor diye, birileri arsız diye, birileri barbarca yakıp yıkıyor diye pısıp geri adım atmayacaksınız. Üstadın dediği gibi 'fikrin öfkesine gem vuracak, fikirsiz öfkeden uzak duracaksınız.' Şiddet, silah, molotof, taş, şu, bu bunlar şu karşımda gördüğüm gençliğin tarzı asla değildir ve olmayacaktır. Siz her biriniz birer Necip Fazıl olacaksınız. Fikrinizle birikiminizle tavrınızla edanızla Hakk'a sadakatinizle hak uğruna, dava uğruna sabrınızla sebatınızla birer Necip Fazıl olacaksınız. İşte o zaman üstat Necip Fazıl'ın vasiyetini de yerine getirmiş olacaksınız."

Zindandan Mehmet'e mektup şiirini okudu

Başbakan, tören sonunda, küçük bir kızın isteği üzerine "Zindandan Mehmet'e Mektup" şiirini okudu. Salondakiler Erdoğan'ı ayakta alkışladı. Yarışmada birinci olan Mirza Şamil'i kutlayan Başbakan, "Mirza'yı dinlerken şunu gördüm, artık gözümüz açık gitmeyecek inşallah" dedi.