Payitaht Abdülhamid tarihe ışık tutacak

24 Şubat'ta, TRT-1 ekranlarında başlayacak olan Sultan Abdülhamid Han'ın hayatının işlendiği "Payitaht Abdülhamid" dizisi'nin tanımını Çırağan Sarayı'nda yapıldı.

Özlem Doğan

OSMANLI Cihan Devleti'nin 34'üncü padişahı Sultan Abdülhamid Han'ın hayatının anlatıldığı "Payitaht Abdülhamid" adlı dizi, 24 Şubat'ta TRT-1 ekranında seyirciyle buluşacak."Payitaht Abdülhamid" dizisi'nin Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen tanıtımına Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren ve Payitaht Abdülhamid dizisinin oyuncuları da katıldı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş toplantıda yaptığı konuşmada "Bu milletin tarihi, Osmanlı tarihi, Selçuklu tarihi, Cumhuriyet tarihimiz, bunların hepsi bir bütünün parçasıdır ve hiçbirisi bir diğerinden ayırt edilemez" dedi.

Cumhuriyetin temelini attı

Kocaeli'de dizinin setini de ziyaret ettiğini, son derece titiz, uzun bir hazırlık sonrasında bir eserin ortaya konulduğunu gördüğünü dile getiren Kurtulmuş, dizinin Türkiye televizyon tarihinin şaheserlerinden birisi olmasını temenni ederek şunları kaydetti: "Sultan Abdülhamid Han'ın döneminde yapmış olduğu icraatların, sanılanın ve bir zaman konuşulanın aksine, Türkiye Cumhuriyeti'nin rakibi ya da orayı gölgeleyen bir durum olmadığı, tam tersine Cumhuriyetimizi inşa eden iradenin temellerinin, Sultan Abdülhamid Han'ın döneminde yapılan modernizasyon çalışmalarıyla atıldığının da bilinmesi lazım. Sultan Abdülhamid Han'ın göreve gelir gelmez Kanun-i Esasi'yi, 1. Meclis'i, bugünkü Sayıştay'ın o günkü halini kurduğunu, kız mekteplerini açmasıyla önemli bir dönemi başlattığını, Tophane-i Amire'den Mekteb-i Sultaniye'ye kadar Cumhuriyet aydınlarının yetişmesine vesile olan okulları açtığını anlatan Kurtulmuş, "Bunu unutarak, maalesef uzun yıllar boyunca Sultan Abdülhamid Han 'Kızıl Sultan' olarak anılmıştır ki bir dönemle Cumhuriyetin ilişkisi kesilsin diye" dedi.

Tarihimizle barışıyoruz

Numan Kurtulmuş, böyle bir dizinin yapılması ve kamu yayıncılığından sorumlu TRT'de yayımlanmasının, Türkiye'nin kendi tarihiyle barışmaya başladığının önemli işaretlerinden birisi olduğuna belirterek, şöyle devam etti: "O dönemin bütün insanları, bizim insanlarımız, eksikleriyle fazlalarıyla... Sonraki dönemlerin insanları da bizim insanlarımız. Çok büyük kahramanlıkların, çok büyük ihanetlerin yaşandığı, çok büyük zaferlerin kazanıldığı, çok büyük hezimetlere uğranıldığı, çok önemli oluşların, altüst oluşların peşi sıra geldiği, belki de yakın tarihimizin, belki de Türk tarihinin tamamı içerisindeki en sıkıntılı, en çalkantılı bir dönemdir. Bütün bu dönemin özelliklerini, tabiri caizse bir cambaz titizliğiyle, Rusların, İngilizlerin, Avrupa Devletlerinin, bir taraftan Osmanlı topraklarında uyanmaya başlayan aşırı ırkçı düşüncelerin arasında, bir imparatorluğu 33 sene ayakta tutabilmek ve imparatorluğu dünyadaki teknoloji ve ekonomik yarışın rekabet edebilir bir unsuru haline getirmek, herhalde çok kolay değildi."

Bu vatan bize emanet

TRT Genel Müdür Yardımcısı İbrahim Eren, meşakkatli ve keyifli bir hazırlık sürecinin ardından, dizinin ekrana geleceğini ifade etti. Eren, TRT'nin "Seddülbahir", "Büyük Sürgün Kafkasya", "Filinta" ve "Diriliş Ertuğrul" gibi tarihin merak edilen dönemlerine ışık tutan ve halkın beğenisini kazanmış dizilere imza attığına işaret ederek, "Bu vatan, uğrunda bedel ödeyen ecdadımızın bizlere birer emaneti kuşkusuz. Yüzyıllarca bu topraklarda hüküm sürmüş atalarımızın her birinin mücadelesi, bizler için birer ders niteliğinde. Ne mutlu ki bizlere, anlatacak hikayelerimiz bitmiyor. Son duası, 'Milletim, milletim!' olan Sultan Abdülhamid Han'ın gerçeklerini anlatmak da bu büyük medeniyetin varislerinin omuzlarına yüklenmiş bir sorumluluktu. Yeni yüzyılı kirli hesaplarına göre şekillendirmeye çalışan Batı'ya karşı dik duran, mücadele dehası Sultan Abdülhamid Han'ın hayatını, bu sorumluluk bilinciyle ekrana getirmeye karar verdik. Payitaht Abdülhamid, o dönem dünyada yaşananlarla, günümüzde karşımıza çıkanların, yöntemler ve amaçlar açısından birbirine olan benzerliğini tarihe not düşecek." dedi.

Özel mekanlar hazırlandı

İbrahim Eren, 100'den fazla kişinin sette görev yaptığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:"Ayrıca boyama, marangoz işçiliği, demir işçiliği gibi dekor yapımı için 150 kişiden oluşan büyük bir ekip gece gündüz çalıştı. Birinci bölüm için Sultan Abdülhamid Han çalışma odası, Hint İngiliz savaş meydanı, tekke, kilise, cami, harem odaları, Pera suikast yeri gibi elliyi aşkın mekan hazırlandı. Şu ana kadar dekor hazırlığında bin 500 saati bulan bir çalışma gerçekleşti. Yeni bölümler için de dekorların hazırlanması devam ediyor. Sadece büyük mabeynin tek mekan halısı için 230 metrekare halı dokutuldu. Askeri kostümler ve kadın kıyafetleri, tarih danışmanları eşliğinde detaylarına kadar incelenerek, 4 ayrı atölyede 20 terziyle hazırlandı. Ayakkabı ve şapka atölyelerinde döneme uygun özel üretimler yapıldı. Takı tasarımları da döneme uygun olarak bu dizi için üretildi."

Çok titiz bir çalışma

Osmanlı İmparatorluğu'nun var olma mücadelesinin tarihe damgasını vurduğu ve 1876 yılında çıktığı tahtta 33 yıl kalarak, bu zorlu süreci 'Ulu Hakan' unvanıyla taçlandıran Sultan Abdülhamid Han'ın hayatının kaleme alındığı dizi, oyuncu kadrosunun yanı sıra, dekorları, kostümleri ve gerçek mekanlarıyla da göz kamaştırıyor. Yönetmenliğini Serdar Akar'ın yaptığı dizide Sultan Abdülhamid Han karakterini ise, "Ihlamur Altında", "Tatar Ramazan", "Bir Çocuk Sevdim", "Babam ve Ailesi" ve en son TRT'nin mini dizisi "Son Destan" gibi projelerde seyircinin severek izlediği Bülent İnal üstleniyor.