Paralel yapı'nın KPSS hırsızlığı çorap söküğü gibi çözülüyor

17-25 Aralık darbe girişiminin ardından, devlet içindeki yapılanma ve illegal faaliyetleri ortaya çıkan Paralel Yapı'nın 2010 KPSS sorularını çalarak devlet kademelerine yerleştirmek istediği mensuplarına dağıttığı saptandı. 67 kişi bu suçla ilgili olarak adliyeye sevk edildi.

ÖZLEM DOĞAN / İSTANBUL

Paralel Yapı'nın örgütlü bir şekilde çalışıp kopya faaliyeti yürüterek yüzbinlerce öğrencinin hakkına girdiği KPSS skandalı kapsamında gözaltına alınan 75 kişiden 67'si, adliyeye sevk edildi. 2010 yılında gerçekleştirilen KPSS sınavında 350 kişinin 120 sorunun 120'sini de doğru cevapladığı ve bu 350 kişinin 70'inin karı-koca, 23'ünün akraba, 52 adayın ise aynı adreste veya aynı apartman, site veya sokakta ikamet ettiğinin anlaşılması üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir açıklama yaptı.

BİNLERCE KİŞİNİN HAKKI YENDİ

Savcılık KPSS'de usulsüzlük soruşturmasına ilişkin açıklamasında, "Bu soruşturmada, Cumhuriyetimizin büyük bir tehdit altında olduğu, belli bir yapıya mensup kişilerin verilen talimat ve telkinler ile devlet kurumlarına yerleşme ve sızma faaliyetine giriştikleri, örgütlü bir yapı kurarak birlikte hareket edip, bu amaç doğrultusunda kamu kurumlarına yerleşmek için sınavdan önce hile ile haksız bir şekilde elde ettikleri soruları kullandıkları, atamalarda öncelik elde ettikleri ve aileleri göz önüne alındığında milyonlarca kişinin hakkının yendiği yönünde delillere ulaşılmıştır" denildi. KPSS tarihinde daha önce hiçbir dönemde Eğitim Bilimleri Alanında 120 sorunun 120'sini ve 119'unu doğru cevaplayan olmadığı halde, 2010 sınavında tam 350 kişinin 120 sorunun 120'sini de doğru cevapladığı görüldüğünün yer aldığı açıklama da "Yüz binlerce kişinin örgütlü bir biçimde yürütülen kopya faaliyetiyle haksızlığa uğratıldığı tespit edilmiştir. 1435 şüphelinin doğrudan kamuoyunca bilinen belirli bir yapıyla mali, sosyal ve ekonomik bağlarının olduğu tespit edilmiştir" ifadelerine yer verildi.

ORGANİZE SUÇ ÖRGÜTÜ

Konuya ilişkin görüşlerine başvurduğumuz AK Parti MKYK Üyesi Prof. Dr. Mazhar Bağlı, KPSS skandalının Gülencilerin devlete sistematik olarak nasıl sızıp hangi enstrümanları kullandığını gösteren en önemli delillerden birisi olduğuna işaret ederek şöyle konuştu:

"Bu dikkate almamız gereken bir konu. Organize ve çok örgütlü bir yapı olmazsa bu kadar geniş kapsamlı olarak kişilere soruların dağıtılıp sızdırılması mümkün olamaz. KPSS sorularını çalmak, birilerinin kişisel olarak işleyebileceği bir suç değil. Bu örgütlü ve organize suçtur. İşin içinde Paralel Yapı'nın yargı ve emniyet içindeki mensupları da var."

SINAVLAR GÖZDEN GEÇİRİLMELİ

Önceki sınavların tamamının yeniden gözden geçirilmesi ve bu tür haksız bir biçimde başkasının hukukunun çiğneyerek herhangi bir kuruma girmiş olanların kurumlarla derhal ilişiğinin kesilmesi gerektiğine dikkat çeken Bağlı, " Bu kişilerin bugüne kadar aldıkları bütün maaşların da tazmin edilmesi gerekiyor. Kamuoyu vicdanı bu durumdan büyük bir rahatsızlık duyuyor" dedi.

TÜM SUÇLARI BUNLAR İŞLİYOR

Hükümete isnat ettiği tüm suçları profesyonelce Paralel Yapı'nın bizzat kendisinin işlediğine dikkat çeken Mazhar Bağlı, "Bu yapı 'Haram lokma yemiyorum' diyor, halbuki profesyonelce haram yiyor. Çaldıkları sorularla kendi elemanlarının devlet kademelerine yerleşmesini sağlayıp, sınava gerçekten çalışıp bu örgüt yüzünden yerleşemeyen öğrencilerin haklarına girmelerinden de durum gayet açık ve net" diye konuştu.

ŞOV BİTTİ ARTIK PAYDOS

Zaman gazetesi ve STV'nin yöneticileri ifadeye çağrıldığı dönemlerde, Paralel emniyetçilerin gözaltına alındığı anlarda, Tüm Paralel Yapı; özellikle kadınları emniyetin ve adliyenin önüne yığarak Cevşenli şov yaptılar. Paralel Yapı'nın bankası Bank Asya önünde Kur'an okuyarak halkın dini değerlerini sömüren Paralel ve medyası bu sefer köşeye sıkıştı. Çünkü haram yemekten bile daha ağır bir kul hakkına girme eylemi olan bu hırsızlığın savunulacak yanı olmadığını artık kendileri de biliyor.

NASIL ORTAYA ÇIKARILDI?

2010 yılı KPSS Sınavında daha önce hiç yaşanmamış düzeyde birinci çıkınca araştırma yapıldı. 350 kişinin 120 sorunun tamamını yaptığı, 119 net yapan 423 kişinin bulunduğu saptandı. Isparta'dan sınava giren Baki Saçı isimli adayın sınav sorularını öncen aldığı ihbarıyla savcılık harekete geçti. Baki Saçı'nın cemaate ait evlerde kaldığının anlaşılması üzerine işlenilen suçu itiraf eden Saçı, soruları Ankara'da bulunan Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği'nde bilgi işlem sorumlusu olan Berat Koşucu'dan aldığını itiraf etti. TÜBİTAK daha sonra Saçı ile Koşucu'nun messenger üzerinden yazışma yaptıklarını ve KPSS sınavı üzerinde konuştuklarını belirledi. Fakat soruşturma dosyası ve deliller Paralel Yapı tarafından yok edilmeye çalışıldı. 17-25 Aralık darbe planları ardından dosya savcı Yücel Erkman'a verildi. Savcı, polis ve jandarma bilirkişileri arasındaki tezatın çözülmesi için Baki Saçı'nın bilgisayarından alınan imajı TÜBİTAK'a gönderdi. TÜBİTAK Jandarmanın haklı olduğunu belirledi ve çalınan soruları Saçı'nın bilgisayarında buldu. Soruların Baki Saçı'nın bilgisayarına sınavdan 5 gün önce yüklendiği ortaya çıktı. Savcı Yücel Erkman eğitim bilimleri testinden 120 tam net yapan 350 kişiyi incelemeye aldı. Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü ile ortak çalışma yapılarak 350 kişinin soy ağaçları çıkarıldı. Bu kişilerden 70'inin karı-koca, 23'ünün akraba ve 52 adayın ise aynı adreste oturdukları belirlendi. 110 netten fazla yapan 423 kişinin de çoğu akraba çıktı. Derece yapan kişilerin Sosyal Sigortalar Kurumu(SGK) bilgilerine de ulaşıldı. Bu kişilerden büyük çoğunluğunun Paralel Yapı ile ilişkisi olduğu bilinen kurum ve kuruluşlarda sigorta kayıtlarının olduğu belirlendi. 2010'da gerçekleşen sınava yaklaşık 268 bin kişi girdi ve bu kişilerin çoğu Paralel Yapı'nın örgütlü hırsızlığı neticesinde mağdur oldu.