SÜLEYMAN KARAKULLUK
Kadim Türk yurdu
Muhsin Kadıoğlu’nun “Karabağ… Bu Toprak” şiiri Karabağ’ın kadim bir Türk yurdu olduğuna ve olacağına vurgu yapıyor. Pakistan’da paylaşılan diğer şiiri ise “Gence Şehitlerine” adını taşıyor. Şiirde barış için her türlü yolun denenmesine rağmen sonu şehitlik gibi yüce bir makam olabilecek “silahı öpüp başa koymaktan başka” çare kalmadığına işaret ediyor.
Bir çok dile çevrildi
Daha çok yabancı şehirler hakkında yazdığı gezi rehberleriyle tanınan İTÜ Denizcilik Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Muhsin Kadıoğlu’nun şiirleri daha önce de başka dillere çevirilmişti. Muhsin Kadıoğlu’nun Pakistan’ın milli şairi Muhammed İkbal’in “Kurtuba Camisi” şiirine nazire olarak yazdığı “Kurtuba Camisi” adlı şiiri Doç. Dr. Besire Azizali tarafından Azerbaycan Türkçesine aktarılmasının yanında Urduca ve Farsçaya da çevrilmişti. Öte taraftan Cezayir’in milli kahramanı Leyla Fatma için yazdığı şiir de Arapçaya çevrilmişti.
İşte Kadıoğlu'nun iki şiirinden bazı bölümler:
Karabağ... Bu Toprak...
Kalplerimiz nazikti ve gözlerimiz şefkatliydi
Kelebekler kurşunlardan kaçıyordu
Önce yağmur, ardından dolu gibi yağıyordu
Çimenler üzerinde bir bebek, kanıyla oynuyordu
***
Karabağ -bu toprak kaybolduğum yer
Karabağ -bu toprak ortaya çıkacağım yer
Karabağ -bu toprak doğduğum yer
Karabağ -bu toprak öleceğim yer
Gence Şehitlerine
Gence... Kadim bir şehir... Var orada
Gence; güzel, zengin ve muzaffer bir şehir.
Cömert, nazik, ilim ve kültür insanları yaşar orada
Her göçmen orada saygı görürdü
Her yerde binlerce alçak Ebulela'ya bağırıyor.
Bir ok atıp bekliyorum Mehseti'yi
“Hayatımı istiyorsan al, sana vereceğim”
Yeter ki, o harika şehre ulaşmam için yol açın
Tanrı seni yaratırken sana “aslan” demişti
İşte! Bu günler için demişti
Şehitlik güzeldir yaşamdan, sen buna inan
İnsanlık hiçbir şey görmüyor mu?
Bir baba ağlıyor hıçkırıklarla
Kucağında üç yaşındaki kızıyla
Kan kırmızısı akıyor gözyaşları
“Şimdi ne yapmalıyım? Ne yapmalıyım?"
Silahı öpüp başıma koymak dışında?
-----------------------------