Sözcü Beluç, başkent İslamabad'da haftalık basın toplantısında yaptığı konuşmada, Pakistan istihbarat kurumlarını Bangladeş'te hükümetin istifasına karışmakla suçlayan Hint medya organlarına tepki gösterdi.
Beluç, Hindistan medyasının Hasina'yı istifaya götüren süreçte İslamabad'ın rolü olduğu yönündeki iddiasını reddederek, Pakistan'ın Bangladeş'te meydana gelen olaylarla hiçbir ilgisi olmadığını vurguladı.
Hindistanlı siyasi liderlerin ve medya organlarının Pakistan'ı suçlamayı alışkanlık haline getirdiklerini belirten Beluç, Pakistan ve Bangladeş'in olumlu ilişkilere sahip olduğunu ve bu ilişkilerin artarak devam ettiğini söyledi.
Beluç, "Pakistan hükümeti ve halkı, Bangladeş halkına desteklerini ve dayanışmalarını ifade etti. Biz de barışçıl ve hızlı bir şekilde normale dönülmesini içtenlikle umuyoruz." dedi.
- Ne olmuştu?
Bangladeş'te 1971'deki Bağımsızlık Savaşı'nda görev alan kişilerin çocuklarına kamuda kontenjan ayrılması kararının ardından temmuz ortasında öğrencilerin başını çektiği protestolar başlamıştı.
Yüksek Mahkemenin temmuz sonunda kontenjan kotası oranlarını düşürmesiyle protestolara son verildiği duyurulmuştu.
Gösterilerdeki şiddet olaylarından sorumlu tutulan Cemaat-i İslami Partisi ve öğrenci kanadının yasaklanmasının ardından protestocular, bu kez de gösterilerde yaşamını yitirenler için "adalet" çağrısıyla sokaklara dökülmüştü.
Bangladeş'teki gösteriler sırasında şiddet olaylarında yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, binlerce kişi gözaltına alınmıştı.
Şiddet olayları artarak devam ederken Başbakan Şeyh Hasina, resmi konutundan ayrılarak askeri helikopterle Hindistan'a gitmiş, bu sırada göstericiler Başbakan'ın resmi konutunu basmıştı.
Siyasi parti temsilcileriyle görüşen Bangladeş Ordu Komutanı General Waker-Uz-Zaman, Hasina'nın istifa ettiğini ve geçici hükümetin kurulacağını duyurmuştu.
Bangladeş'te Nobel ödüllü Muhammed Yunus, 8 Ağustos'ta geçici hükümet başkanı olarak yemin edip göreve başlamıştı.