Özkök: Biz harp okulundayken namaz kılardık...

15 Temmuz (FETÖ/PDY) Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ü dinliyor. Özkök komisyonda, 'Biz harp okulundayken namaz kılardık. Her terhis olan devrem mevlid okuturdu kışlada, şerbet dağıtırdı. Ama bu kullanıldı. Biz görevde iken dini konuların tamamen ayrı tutulmasını isterdik. Ama bir defa makamımda namaz kılmamışımdır, kimse de görmemiştir' dedi.

TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Genelkurmay eski Başkanı Hilmi Özkök'ü dinledi. Özkök, askeri okuldayken Nurcularla tanışmasını anlatarak şöyle dedi: "Işıklar Askeri Lisesi'nde okurken, Kuleli Askeri Lisesi'nden gelen bir grup vardı. Farklı bir gruptu. Biz de namaz kılıyorduk ama onlar farklıydı. Orada bir öğretmenden etkilenmiş bir gruptu. Şartlandırılmış gibi bir halleri vardı. Nurcuları böyle tanıdım. Biz harp okulundayken namaz kılardık. Her terhis olan devrem mevlid okuturdu kışlada, şerbet dağıtırdı. Ama bu kullanıldı. Biz görevde iken dini konuların tamamen ayrı tutulmasını isterdik. Ben de inançlı bir insan olduğumu hiçbir zaman saklamadım; onun için de başıma çok sıkıntılar geldi. Ama bir defa makamımda namaz kılmamışımdır, kimse de görmemiştir. O ayrı, o ayrı" ifadelerini kullandı.

YETERLİ İSTİHBARAT YOKTU...

Nurcuların 1980'li yıllarda yaygınlaştığını anlatan Özkök, zaman içinde TSK'nın hedefe alındığını gördüklerini söyledi. İstihbaratın yeterli olmadığını anlatan Özkök, "Tabii bunun kaynağına inmek gerekti. Bizim kendi istihbaratımız olmadığı için dışarıdan bekledik" dedi.Orgeneral olduktan sonra bu konuları YAŞ'lara götürdüklerini, hükümete anlattıklarını ifade eden Özkök, örgütten Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) döneminde emin olduğunu şöyle anlattı: "2000 yılında Kara Kuvvetleri Komutanı oldum. Komutanlığım zamanında ilk defa Fethullah örgütünün ne amaçladığını, ne şekilde bu işlere hız verdiğini görmeye başladık. O meşhur konuşması vardı. 'Günü gelince çıkacağız' diye. Emin olduk bu örgüt örgütleniyor ve iyi işler peşinde değil. Genelkurmay Başkanı olduktan sonra daha ciddiyetle eğildim."

2004 YILINDA HÜKÜMETİ UYARDIK

Hilmi Özkök, dönemin Genelkurmay Başkanı iken 2004 yılında toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısında kuvvet komutanlarıyla birlikte FETÖ'ye karşı hükümeti kesin bir dille uyardıklarını kaydederek "2004 Milli Güvenlik Kurulu'nda silahlı kuvvetler olarak dedik ki 'Bu örgüt çok büyük bir imkan kabiliyetine kavuştu. İmkan kabiliyeti yıllar içinde oluşur ama niyet bir gecede değişir. Aynen böyle söyledik. Dedik ki icra planı yapılsın bu iş takip edilsin o zaman kadar tehlikeli bir örgüt olarak görülmüyor tabi iyi niyetli görülüyor. Ama biz MGK'da bunu açıkça söyledik. Hükümeti kesin olarak bilgilendirdik ve durum iyi değil dedik. Orada bir karar alındı. Ona icra planı denildi. Hükümete tavsiye ediyor MGK bunu. Hükümetin unsurları da orada olmakla beraber. Ne yapılıyor diye izledik, açıkça söyleyim pek fazla bir şey yapıldığını görmedik. Biz gene her toplantıda irticadan ve bu örgütlerin tehlikesine dikkat çeken konuşmaları MGK'da kuvvet komutanları da var biliyorsunuz her zaman dile getirdik. Duyduklarımızı her zaman elimizden geldiği kadar yaptık. Ama kaynağı nüfuz etmemiz mümkün olmadı. Hep bildiğimiz şeyi böylece hepimiz birlkte teklif ettik. Bir fikir birliği yapılmış olarak gidiliyor MGK'ya. Sonrasında bizim elimizde olan bir şey değil. Sonra 2006 yılında emekli oldum" diye konuştu.

"O DÖNEM 'FETULLAÇILIK SUÇTUR' DYE BİR KANUN YOK"

Öte yandan Hilmi Özkök, 'Fetullahçılık suçtur' diye bir kanun olmadığını bu nedenle yakalananların disiplinsizlik suçuyla silahlı kuvvetlerden attıklarını söyledi.

YİNE O SÖZÜ SÖYLEDİ "KASAPTAKİ ETE SOĞAN DOĞRAMAM"

CHP'li Sezgin Tanrıkulu, daha önce komisyona bilgi veren Kumpas mağduru emekli Albay Mustafa Önsel'in 1982 yılında askeri okulda sivilden gelen öğrencilerden özel sınıf oluşturulduğu ve bu sınıfın mezunlarından 13'ünün general olduğu, 11'inin de 15 Temmuz sonrası tutklandığı iddialarına cevap verdi. Gülümseyerek, "Kasaptaki ete soğan doğramam" diyen Özkök şöyle devam etti: "Öğretimle ilgili konuları, öğretim başkanı tayin eder. Sivillerden kurulu özel sınıf olması mümkün değil " Ete soğan doğramam" ifadelerine de açıklık getiren Özkök, "Ergenekon ile ilgili değildi" ifadesini kullandı. Komisyon böyle bir sınıf olup olmadığının Genelkurmay'a yazılı olarak sorulması kararı verdi.

8 YIL ÖNCE SÖYLEMİŞTİ

Emekli Orgeneral Hilmi Özkök, Ergenekon ve Balyoz davalarının gündemde olduğu ve yüzlerce TSK mensubunun düzmece delillerle hücre köşelerine atıldığı 2008 yılında, Ergenekon davasında tanıklık yapıp yapmayacağına yönelik bir soruya "Ben kasaptaki ete soğan doğramam. Büyüklerimden öyle gördüm. Zamanı gelince sorulursa söylerim" yanıtını vermişti.