Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis'te, AK Parti, MHP, İYİ Parti ve Saadet Partisinin terör saldırılarıyla ilgili ortak bildirisine ilişkin, "Yıllardır benim saydığım 28 imza atmışız. Biz imza atmışız, onlar genel başkanımızın önüne kurşun koydu, onlar genel başkanımıza grup çıkışında yumruk attı, Çubuk'ta genel başkanımızı linç etmeye çalıştı. Halen daha bu kötücül akılla 'önce imza atsaydık sonra eleştirseydik' diyen varsa aklını peynir ekmekle yemesin." değerlendirmesinde bulundu.

CHP TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Özel, 20 aydır Pençe-Kilit bölgesinde operasyon yapıldığını; oradaki askerlerin, şehit haberi geldikçe hatırlandığını savundu.

Özel, "Bu operasyonun amacı ne, hedefi ne, hedefe ulaştı mı, ulaştıysa niye oradayız? Ulaşmadıysa neden ulaşmadı? Bunun tane tane anlatılması lazım." dedi.

"Saldırıya uğrayan üs bölgelerinde, terörist saldırıları, mevsimsel şartlara karşı yeterli korumaya sahip olunmadığı için mi başarılı oluyor?" diye soran Özel, şunları kaydetti:

"Uygun şekilde tahkimat yok mu? Bu şartlarda koruyamıyorsak Mehmetçiğin güvenliği için başka tedbirler alınması gerekmiyor mu? Bölgede meteorolojik şartlar çok çetin, insansız hava aracının meteorolojik nedenlerle uçamadığı durumlarda gözetleme zafiyetini giderecek ilave tedbirler alınıyor mu? Alınmıyorsa niye alınmıyor, eldeki kabiliyetler nelerdir? Üst bölgelerinin termal kameralı ve benzeri elektro optik sistemleri nicelik ve nitelik olarak yeterli mi değil mi? Yetersizse niçin hızla giderilmemektedir?

Özellikle 'altın saat' olarak tabir edilen süre içerisinde sağlık desteği ve tıbbi müdahale için imkan ve kabiliyetler yeterli mi? Harp cerrahisi ve askeri hastane mantığıyla mücadele etmek gerekirken 15 Temmuz sonrası kapatılan askeri hastaneler ve ortaya çıkan zafiyet, bu ölümlerde ne kadar pay sahibi? Son dönemde yoğunluğu artan terörist saldırılarında üçüncü ülke veya grupların istihbarat ve benzeri destekleri var mı? Bunları sorgulamak, bunlara cevap istemek suç değil, hata değil. Bir muhalefet partisi olarak bizim hakkımızdır, ödevimizdir. Bu soruyu kimse kendi menfaati için değil bir daha oradan tek bir Mehmetçik hayatını kaybederek gelmesin, bir daha 81 vilayetin herhangi birisine ateş düşmesin diye bunları sormak ve takip etmek mecburiyetindeyiz."

- "İmzayı attı ancak Meral Hanım'ın çelengini de parçalıyorlar"

Özgür Özel, şehit Piyade Sözleşmeli Er Enes Budak'ın cenaze törenine katılmak için memleketi Manisa'ya gittiğini anımsattı.

"İktidar partisi ilçelerden insanları cenazeye taşıyor, bir provokasyon bilgisi var, Özgür Özel gelince yuhalayacaksınız" bilgisinin milletvekillerine geldiğini dile getiren Özel, kendisine "İsterseniz camiye gelmeyin" denildiğini aktardı.

Özel, "Eğer ben biz provokasyon olacak diye benim memleketimde beni sözde itibarsızlaştıracak diye korkup da bir şehit cenazesine gitmemeye kalkarsam, oturduğum koltuğun hakkını vermemiş olurum. O koltuk buna müsait değil. Benim utancım, benim üzüntüm, bir şehit cenazesini Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ve hepimize yakışır bir şekilde uğurlayamamış olmaktır; cenaze namazından sonra bir saygı duruşuna geçip, şehidimizin naaşını uğurlayabileceğimiz sırada harekete geçirilen o güruhun buna mani olmasıdır. Yapılan saygısızlık ne banadır, ne partimedir, üzülerek söylüyorum ki şehidimizin aziz hatırasınadır. Buna tevessül edenlere yazıklar olsun." diye konuştu.

Özel, dün Piyade Sözleşmeli Er Kemal Aslan'ın Elazığ'daki cenaze töreninde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yolladığı çelengin parçalandığını, bunun büyük bir ayıp ve yanlış olduğunu söyledi.

Meral Akşener'in partisinin Meclis'teki ortak bildiriye imza attığını anımsatan Özel, "İmzayı attı ancak Meral Hanım'ın çelengini de parçalıyorlar. Yıllardır benim saydığım 28 imza atmışız. Biz imza atmışız, onlar genel başkanımızın önüne kurşun koydu, onlar genel başkanımıza grup çıkışında yumruk attı, Çubuk'ta genel başkanımızı linç etmeye çalıştı. Halen daha bu kötücül akılla 'önce imza atsaydık sonra eleştirseydik' diyen varsa aklını peynir ekmekle yemesin." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin iyi siyasetçi olduğunu vurgulayan Özgür Özel, "Ama bunlar kötü insanlar. İmza atınca CHP 'birlik ve beraberliğin teminatı' diyen yok. Montaj videolarla bizi Kandil ile birlikte göster, İstanbul seçiminden önce 'bunlar kazanırsa İSPARK'ı PKK'ya verecekler' de, sıkışınca Abdullah Öcalan'dan mektup oku, ondan sonra 'yerli ve milli siyaset...' Yere batsın yerliliğin, yere batsın milliliğin." ifadelerini kullandı.

- "Kimler kimlerle beraber"

Özel, dün TBMM’deki bütçe görüşmelerine değinerek, Devlet Bahçeli'nin "DEM Parti ve CHP'yi dinlemediğini; HÜDA PAR'ı" dinlediğini" belirterek, şunları kaydetti:

"HÜDA PAR'ın Genel Başkanı, elinde hilafet yeşili parti programı ile sanki inadına dönüp MHP sıralarına bakarak şunları okudu: 'Olumlu ya da olumsuz yönleriyle eyalet sistemi, özerklik ve federasyon gibi yönetim modelleri serbestçe tartışılabilmelidir.' Eyalet sistemi, özerklik ve federasyon, bunların olumlu yönleri varmış. Olumlu yönlerini biri saysın, olumsuz yönlerini biri saysın. Hadi Recep Tayyip Erdoğan federasyonun, özerkliğin, eyaletlere bölünmenin olumsuz yönlerini saysın. Peki olumlu yönlerini kim saysın? Ağzına geleni söyleyen Devlet Bahçeli, ağzını aç da konuş bakalım, bu sistemin olumlu yönlerini de sen anlat.

Sayın Bahçeli, CHP'nin konuşmalarını dinlemedi. Konuşmasını dinlemediği CHP'nin parti programında, 'CHP, Atatürk milliyetçiliğini benimsemektedir, CHP, Türkiye'nin bölünmesine, parçalanmasına yönelik tüm düşünceleri reddeder.' yazıyor. HÜDA PAR'ın parti programında ise 'olumlu ve olumsuz tüm yönleriyle eyalet sistemi, özellik, federasyon gibi yönetim modelleri tartışılmalı, Anayasa'nın ilk dört maddesi tartışılmalıdır' diyor. Alın size CHP, alın size HÜDA PAR. Sayın Devlet Bahçeli, ittifak ortağının söylemiyle söyleyeyim, kimler, kimlerle beraber."

Devletin kanatlarının iktidarı korumak için değil halkı, milleti korumak için olduğunu ifade eden Özgür Özel, parti devletinin de devletin partisinin de olamayacağını söyledi.

Özel, "Ama muhalefet de ne devlet için ne iktidarı arkalamak için ne de 'zor duruma düştüm' dediğinde iktidarı meşrulaştırmak için değil ancak ve ancak yetkinin alındığı millet için yapılır. Bize oy verenlerin bu anlayışa oy vermediğini biliyoruz. Bu yüzden, biz milletin olmadığı bu yoldan yürümeyeceğiz. Her alandan yetki kullanıp hiçbir sorumluluk almayan iktidarı, o konforlu alanında rahat bırakmayacağız. 86 milyon için CHP olarak yeni bir yol açıyoruz. Bu yolda cesaret ve kararlılıkla yürüyeceğiz." sözlerini sarf etti.

(Bitti)