OY VERMEK KİŞİLİK ÖZETİDİR

Selahattin Gezer

Daldaki meyvenin en güzelini, işin parası bol olanını, mesleğin, eğitimin, arabanın, evin, kızın güzelini, erkeğin yakışıklısını paralısını seç, bütün bunlara huzurla rahatla kavuşacağın ortamı sağlayacak, adil yönetecek güven veren, hizmetkar olan iradeyi seçme; kötüsüne talip ol. Hiç akıllıca değil, hiç vicdani değil. Kebabın iyisini, filmin iyisini, eğlenilecek yerin güzelini seç, sana gerçek hizmeti verecek olanı, iliklerine kadar insan olduğunu hissettirecek keyiflendirecek, çalışkan ve şuurlu insanı seçme. Tank yapmamış, uçak yapmamış, Ferhat gibi dağları delmemiş, her şehre üniversite, en umulmadık yere havaalanı yapmamış, hizmet için heyecan duymamış partiyi seç, rüya olan bütün bunları 12 yılda gerçekleştiren partiyi seçme, içine siniyorsa sen bilirsin, canın sağ olsun, ne de olsa kardeşimizsin.

Elbette hürriyet var, dilediğinize oy verebilirsiniz, dilediğinizi seçebilirsiniz. Hizmeti görür ve ya görmek istemezsiniz.Ama oy vermek, seçmek insanın kişilik özetidir. Biz tercihlerimizle değer kazanırız. Bu da her mevzuda geçerlidir. Oy vermek, kime taraftar olmak insanın şahsiyetini ortaya koyar. Aldığımız eğitim, gördüğümüz terbiye yapacağımız tercih, taşıdığımız şuurun ve vicdanın göstergesidir. Hayırlı bir tercihle aynı zamanda tüm ülke insanının vebalini almamak geleceğini karartmamaktır. Verdiğin oy, bu ülkeye sevdan olup olmadığını, en önemlisi kadirşinaslık var mı yok mu gösterir. Allah bile cennete girip girmemeyi tercihine bırakıyorsa ülkenin tam bağımsız olup olmaması tercihi de size bırakılmıştır.

Şimdi eğer bu ülkenin her alanda dışarıya bağımlılığının azalmasından, hürriyetinin artmasından, umut verici ilerlemesinden mutlu değilseniz zıttını sunan parti çok. Sizi başörtüsü sıktıysa, tank yapmak, helikopter yapmak, uydu yapmak ve göndermek heyecan vermiyorsa, dağlara tünel açılmasından, yolların engellere kafa tutmasından ve meydan okumasından rahatsızsanız bunları yapmayan çok parti var birine aslanlar gibi kükreyerek gidip mühür basıp: "Evet" dersiniz. Bir deyim vardır: " Kızı başıboş bırakırsan, ya davulcuya ya zurnacıya" Evet, irade vicdan ve akıldan uzak başıboş kalırsa, tercih eski günlerin mimarlarına gider, mutsuz bir vatandaş eder. Sadece kendimiz mi mutsuz oluruz? Keşke öyle olsa, bir kibrit ile yakılan koca orman gibi; bir oyla milletin geleceği ateşe verilir. Hatalı tercihle tüm ülke insanlığının vebalini almak hiçte altından kalkılır, hesap verilir şey değildir. Hatta kötü yönetimin sadece insana zararı değil, tüm varlık aleminedir. Çiçeğe, böceğe, kurda kuşa zararı olur, abartmıyorum yeterince düşünmek buna cevap olur. Koyun değiliz ki kendi bacağımızdan asılalım, verdiğimiz oy herkesin geleceğini ilgilendirir.

Özlem duyulabilir o eski günlereu2026 İMF önünde mendil açmak, tankı tüfeği dışarıdan almak, dandik yollarda, dandik araçlarla yolculuk yapmak, pejmürde şehirlerde büyük hayaller kurmak, kağnı gibi trenlerde uçak yolculuğunu hayal etmek özlenebilir. Hiç kimse niye özlüyorsunuz diyemez. Ama bu özlemler ocak batırır, dışarıya boynumuzu eğik kılar. Bizden hiç üretmemizi istemezler, sadece tükettirirler.

Yok, ben hizmet edeni değil, ideolojiyi seçeceğim, maddi ve manevi kalkınma umurumda değil, dışarının kumpaslarına, içerinin masonlarına her yönden esir olmayı tercih edeceğim, başımı her sıkıntıya sokacak partiyi baş tacı edeceğim, oyumu ona vereceğim diyorsan, ekonomisi sürekli büyüyen ülkemin, göz kamaştıran yükselişi, heyecan vermiyor ise sen bilirsin. Ama bu yanlış seçim çocuklarımızın geleceğine büyük bir kazık olur. Bera-yı malu00fbmat.