KENAN ADEM KIZIALĞIL/ ANKARA
Akil İnsanlar heyeti ön raporunu Başbakan'a sundu. Vatandaşa çözüm sürecini anlatan, milletin düşüncelerini, kaygılarını dinleyen heyet, bir ay daha göreve devam edecek. MEMUR-SEN Konfederasyonu Genel Başkanı ve Akil İnsanlar Heyeti Üyesi Ahmet Ahmet Gündoğdu, heyetin çalışmalarını Milat'a anlattı.
Hakim düşünceyi kavramak
Gündoğdu, birçok ili geçme fırsatı bulduğunu belirterek, "Marmara bölgesinin bütün illerini, İç Anadolu ve Güneydoğu'da iki ili, Akdeniz'de altı ilini ziyaret ettik. Bu ziyaretlerde insanları dinleme fırsatı bulduk. İnsanların tepkilerini yakından görme şansını elde ettik. Birçok insanla konuşma fırsatımız oldu. İnsanların hassas oldukları noktaları ön rapor haline getirerek, başbakana sunduk" dedi.
Heyet vatandaşın sesi oluyor
Heyetin görev alanının özgürlükler olduğunu belirten Gündoğdu, önce dışlanmışlıkları masaya yatırdıklarını vurgulayarak, "Devlet halkın üzerinde bir kimlik oluşturmuş, devlete göre vatandaş nasıl olur sorusu üzerinden toplum mühendisliği yapılmış. Şimdiye kadar hep devlet hem sever hem döver algısı devam etmiş. Ancak devlet hiç sevmemiş hep dövmüş. Devlet 10 yılda bir darbeler aracılığıyla milletini dövmüş, halk mağdur edilmiş. Bu ortamda toplumda huzur ortamda olmasını düşünmek yanlış olur" diye konuştu.
Güvenlik soruları soruluyor
Heyete sorulan soruların büyük çoğunluğunun teröristle mücadele ediliyor mu algısı üzerinden sorulduğunu anlatan Gündoğdu, "Güvenlikle ilgili soruların muhatabı biz değiliz. Bu devletin görevi. Bugünkü iktidarın güvenlik tedbirleri alırken bütün kurumlar arası istihbarat paylaşımının olduğu da açık" şeklinde konuştu.
Ötekici devlet anlayışı
Bugüne kadar devletin, halkı kategorilere ayırdığını, ötekileştirdiğini ifade eden Gündoğdu, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Ergenekon ve PKK gibi kaostan beslenenlerin olduğu yerde hep ötekiler mağdur olmuş. Bu ötekiler kimler diye bakarsak, Kürtler, Aleviler, Muhafazakarlar zaman zaman öteki olmuş, başörtülüler her zaman öteki olmuş. Dolayısıyla kendi vatandaşını kategorize eden, ötekileştirerek aşağılayan bir devlet ile yüzleşmemiz gerekiyor. Artık devlet Milet kucaklaşması olması gerekiyor. Adaletin olmadığı yerde insanlar kendi adalet arayışı peşine düşmüştür."
Anayasal güvence şart
Sürecin kalıcı olması için yapılan çalışmaların anayasal güvence altına alınması gerektiğine vurgu yapan Gündoğdu, "Anayasa çalışmaları ile çözüm sürecinin aynı anda devam ettirilmesi doğru olacaktır. Çünkü çözüm süreci yüzde yüz başarıya ulaşacaksa yeni anayasanın hayata geçmesi gerekiyor. Seçimlerden önce dört siyasi parti de yeni anayasa konusunda millete söz verdi. Şimdi ufacık konularda anlaşamıyorlar. Bu sıkıntının aşılması gerekiyor. Çözüm milletin meclisinde olacaktır" dedi.