Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını, artık dik durduğunu, nerede bir mazlum Müslüman varsa yardım eli uzattığını vurgulayan Osmanoğlu, bütün gelişmelerin 15 yıllık AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde gerçekleştiğini yazdı. Son günlerde Gül üzerinden yürütülen algı operasyonuna dikkat çeken Osmanoğlu, Gül'e "birlik" çağrısı yaptı.
İşte Orhan Osmanoğlu'nun köşe yazısından dikkat çeken kesitler:
Düşünün iki dava arkadaşı var, aynı yola baş koymuş, yola beraber çıkmış, iki kardeş gibi iki dost. Dava ise büyük ve şahlanmış Türkiye...
Dostlarım her ne kadar aynı yola baş koymuş olsalar da hedefleri, istikametleri bir olsa da bir davada iki tane lider olmaz. İki dost içinden birinin lider olması diğerinin onu desteklemesi gerekir.
Hani geçen yazılarımdan birinde sizlere minibüs muavinini anlatmıştım ya. Şoför direksiyon başında oturup hedefe ulaştırır, muavin ise ona yardımcı olur. Buradan yola çıkarak size Devlet beyin asil duruşunu, devletimize ve Erdoğan'a sahip çıkmasını anlatmıştım...
Bir otobüste iki şoför olmaz, bu milllet çift başlılığı kaldıramaz, mutlaka tek bir lider olması gerekir. Bugün sizlere anlatmaya çalıştığım diğer yol arkadaşının kim olduğunu sanıyorum anlamışsınızdır. Sabık Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.
Evet bir süreden beri yol arkadaşları arasına bir soğukluk girdi. Son günlerde ise bu daha da belirginleşti. Yol arkadaşı Abdullah Gül'ün, yaptığı açıklamaları şahsım adına çok üzücü buldum.
Dostum dediği, beraber yola çıktığı kişi ülkenin başında olabilir ve yanlışlar da yapabilir Onu uyarmakta haklıdır, bu çok doğal, dost dedik ya elbette fikrini söyleyecektir. Ama bunu bir medya aracılığı ile ya da tweet atarak yapmamalıydı. Bu hiç etik değil. Tecrübeli bir siyasetçi, bir dost ve yol arkadaşı için hiç hoş bir hareket değil.
Siyasi yol arkadaşı, dostunu uyaracaksa bunu dostluğa yakışır bir şekilde yapar. Mesela bir yemek davetinde ya da özel bir ziyarette konuyu gündeme getirerek uyarısını yapar...
Bizim Osmanlı torunu olarak bir nasihatimiz var. Burdan önce Sayın Abdullah Gül'e sesleniyorum "dostunu yalnız bırakma, O sevabıyla hatasıyla bu ülkenin seçilmiş lideridir."
Ve yine Sayın Ahmed Davudoğlu'na sesleniyorum "siz bu yola birlikte baş koydunuz, ülkemiz zor günler geçirdi ve tehlike hala bitmiş değil. Sayın Erdoğan'ı Sultan Abdülhamid Han Hz.lerinin yalnızlığına bırakmayın!".
Burda mesele Erdoğan değil ülke, vatan meselesidir...
Erdoğan'a tekrardan el uzatın, muhabbet ve sadakatinizi gösterin. Hoşunuza gitmeyen bir karar verirse, uyarılarınızı ve fikirlerinizi kendisine etik bir şekilde bildirin. Sizleri gerçek birer siyasi yol arkadaşı ve dost olmaya, öyle davranmaya davet ediyorum."
Kaynak: Ogunhaber.com