Filistin'in "Üye olmayan gözlemci devlet" statüsüne kavuştuktan sonra ilk defa BM Genel Kurulu'na hitap eden Abbas, 65 yılı bulan Filistin-İsrail arasındaki sorunu sona erdirme zamanının tükendiğini belirterek, fırsatların azaldığı uyarsında bulundu. Uluslararası toplumun müzakereleri zayıflatacak herhangi bir eylemi kınayıp durdurma konusundaki taleplerinin devam ettiğini bildiren Abbas, Filistin topraklarında, özellikle de Kudüs'te, yerleşim yeri inşaatlarına devam edilmesini buna örnek olarak gösterdi.
Abbas, ''sözde Oslo anlaşmaları'' ve yol haritalarıyla gündeme gelen iki devletli çözümün, işgal edilmiş Filistin toprakları üzerinde, gerçekleri değiştirmek amacındaki İsrail'in devam eden yoğun yerleşim yeri inşaatlarıyla paramparça edildiğini ifade etti. ''Bu yerleşimlerin yasa dışı ve gayrimeşruluğu üzerine, dünya ülkeleri, uluslararası ve bölgesel kuruluşlar ve Uluslararası Adalet Mahkemesi arasında uluslararası bir fikir birliği bulunuyor'' diyen Abbas, İsrail halkının barış istediğinden emin olduğunu ve çoğunluğun barış için iki devletli çözümü desteklediğini bildirdi.
Birlikte barış mümkün
Abbas konuşmasında ayrıca, soruna sağlanacak çözümle, gelecekte İsrail'in 57 Arap ve Müslüman ülke tarafından tanınmış olacağını, her iki ülke halkının refah ve ilerleme umutlarını gerçekleştirmek için Filistin ve İsrail devletinin bir arada barış içinde var olacağını dile getirdi. BM Genel Kurulu'na hitabında, yıl başından beri devam eden şiddette, 27 Filistinli vatandaşın öldürüldüğünü, 951 vatandaşın yaralandığını belirten Abbas, ''özgürlük ve barış mücadelecisi 5 bin Filistinlinin'' ise tutsak olduğunu kaydetti.