53. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'nda bir araya gelen dünya liderleri, İngiltere'nin AB'den ayrılması (Brexit), NATO ittifakı içindeki anlaşmazlıklar, olası ticaret savaşları, mülteci sorunu, Suriye'deki savaş, Çin ve Kuzey Kore odaklı Asya-Pasifik bölgesindeki gelişmeler, siber saldırılar, Ortadoğu barış süreci, Avrupa ve dünyada yükselişe geçen milliyetçi akımlar, Ukrayna krizi ve dünya genelinde artan terör tehlikesi gibi konular ışığında yeni çözüm arayışlarını değerlendirdiler.
ABD'deki yönetim değişikliği ile birlikte yeniden şekillenen ittifaklar doğrultusunda Kürdistan Bölgesi, 53. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'nda en çok görüşme gerçekleştiren ülkelerin başında geldi.
53. Uluslararası Münih Güvenlik Konferansı'nda yoğun bir diplomatik görüşme trafiği içerisinde olan Başkan Mesud Barzani başkanlığındaki Kürdistan heyeti, gerek IŞİD saldırıları karşısında Peşmerge Güçleri'nin başarısı, gerek Irak ve Suriye'den ülkeye akan göçmenlere ev sahipliği yapması, gerekse de Irak'taki diğer bileşenlerin hakklarını savunması diplomasi trafiğinin merkezinde yer almasının başlıca nedenleriydi. Kürdistan heyeti, dünya liderleri ve siyasetçileriyle yapılan görüşmelerde, Peşmerge Güçleri'ne daha fazla askeri destek talep etti, Kürdistan Bölgesi'nin Irak'tan ayrılması ve bağımsızlığını ilan etmesinin meşruiyetini anlattı, bunun için diplomatik destek istedi.
Münih Güvenlik Konferansı'ndan sonra resmi davet üzerine Fransa'ya geçen Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani, Fransa Cumhurbaşkanı Fronçois Hollande ile bir araya geldi. Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani 25 Şubat'ta İstanbul'a gelerek, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Başbakanı Binalı Yıldırım ile bir araya geldi.
Mustafa Şefik: Washington, İran'a karşı Ankara ve Erbil ile hareket edecek
Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye ziyaretini Bas Gazetesi'ne değerlendiren Kürdistan Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani'nin Danışmanı Mustafa Şefik, ABD Başkanı Donald Trump'ın izleyeceği yeni Ortadoğu politikası ile birlikte bölgede yeni gelişmelerin olacağını söylüyor. Şefik, Trump yönetiminin bölgedeki değişikliler doğrultusunda NATO ve Avrupa ülkeleri ile sıkı ilişki içerisinde olacağına ilişkin sinyaller de bulunduğuna inanıyor.
Mustafa Şefu00eek, Trump yönetiminin özellikle İran'ın yayılmacı politikasına izin vermek istemeyeceğini belirtiyor. Obama iktidarı döneminde ABD'nin bölgede çatışan Sünni ve Şiiler arasında bir denge politikasını esas aldığını, Trump'ın ise bunun aksine İran ilerlemeciliğine karşı Katar ve Suddi Arabistan gibi Sünni Arap ülkeleri ile ittifak geliştireceğini belirten Şefu00eek, ''ABD'ye göre Ortadoğu'daki karışıklığa neden olan İran'ın başta Irak olmak üzere, Yemen, Suriye ve Lübnan'dan elini çekmesini sağlamak maksadıyla ittifaklarını yeniden güçlendirecektir. Bu politikalarının bir parçası Türkiye olacaktır. Bir parçası da Sünni Arap devletleri olacak. Yani ABD yönetimi, Ortadoğu siyasetini üç ayak üzerinde yürütecek. Birincisi; Sünni Arap ülkeleri, ikincisi; Türkiye, üçünsü ise Kürdistan olacak" şeklinde konuştu.
Washington yönetimin bölgede etkin bir politika izleyeceğini öngördüğü vurgulayan Mustafa Şefu00eek, Kürtlerin bölgedeki gelişmeleri doğru okuyarak, hata yapmaması gerektiğini, Kürt meselesinin çözümü açısından muhatap alınacak merkezin Erbil olduğunu, Başkan Barzani'nin uluslararası diplomaside Kürtlerin tek temsilcisi olduğunu belirtti. Açıklamasının bir başka bölümünde, PKK ve Süleymaniye merkezli Kürt partilerinin, Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'yi devre dışı bırakmak ve Kürdistan'daki istikrarı bozmak için Tahran ve Irak'ın eski Başbakanı Nuri el Maliki ile ittifak kurduğunu da söyleyen Şefik, "Kürt siyasetinin merkezi haline gelmek için Barzani'yi zayıflatma girişiminde bulundular. Süleymaniye merkezli Kürt partileri, İran'ın desteği ve Irak'ta Nuri el Maliki'nin başını çektiği Şii kanadın kışkırtmalarıyla, PKK'nin Şengal askeri unsurlarını devreye koyarak Barzani'nin etkisini kırmaya çalıştılar. Ancak girişimler gerçekçi olmadığı için başarılı da olamadı. Çünkü bölge ve dünyadaki gelişmeleri doğru değerlendirip değişen dengeleri doğru okuyamadıkları için öne çıkan Kürt merkezini de doğru tespit edemediler. ABD, Avrupa ve başta Fransa olmak üzere Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'yi muhattap almaktadır. Fransa Cumhurbaşkanı'nın 2017'nin ilk haftasında Kürdistan'ı ziyaret etmesi, Barzani'nin Münih toplantısına katılarak orada dünya siyasetçileri ile görüşmesi ardından Fransa'ya davet edilmesi ve oradan Türkiye'ye geçmesi bu önemi göstermektedir'' dedi.
"Başkan Barzani olmadan Rojava meselesi çözüme kavuşmaz"
Öte yandan Musul operasyonu, Suriye ve Rojava Kürdistanı'nda yaşanan son gelişmelere de dikkat çeken Şefu00eek, ''Sünni Arapların Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin Musul bölgesindeki sorunları çözeceğine ilişkin bir yaklaşımları var. Türkiye'nin bu çerçevede bazı girişimleri vardı, başarılı olmadı. İkinci gündem ise, Rojava'dır. Fırat'ın doğusundan Qamişlo, Heseku00ea ve Kobanu00ea'ye kadar bölgede ABD'nin yürüttüğü siyaset etkili. Türkiye o bölgede PYD'nin birinci derecede etkili güç olmasını istemiyor. Rojava Kürdistan'ında tüm tarafları bir araya getirecek tek aktör Barzani'dir. Ne Türkiye, ne PYD, ne ABD ile Türkiye, Rojava Kürdistan'ında Barzani olmadan bu sorunda ortak bir çözüme ulaşamazlar. Bu anlamda kilit role sahip olan Barzani'dir. Türkiye, Barzani üzerinden Rojava Kürdistan'ında çözüm ve alternatif arayışı içerisinde olacaktır. Eğer ABD, PYD ve Türkiye arasında Barzani aracılığı ile bir çözüm gelişebilirse, Roj Peşmergelerinin Rojava'ya dönüşünün de gündeme gelmesi söz konusu. Rojava Kürdistan'ında sadece PYD'ye dayalı bir sisteme izin verilmeyecektir'' değerlendimesinde bulundu.
Akademisyen Dr. Elu00ee: Ankara'da işbirliği ve bağımsızlık görüşüldü
Selahaddu00een Üniversitesi Siyasi Bilgiler Bölüm Başkanı Dr. Hu00fbsamedu00een Elu00ee de Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin Münih, Fransa ve Türkiye ziyaretlerinin önemli olduğunu belirtiyor.
Dr. Elu00ee, Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye ziyaretinde, Musul operasyonu sonrası oluşacak siyasi atmosferde İran'ın etkisinin kırılması ve ekonomik anlaşmaların başat gündem olduğunu vurguluyor.
Kürdistan'ın bağımsızlık konusunun Türkiye'de gündeme gelip gelmediğine de dikkat çeken Dr. Elu00ee şunları belirtiyor: ''Kürdistan Bölgesi, komşu ülkelerle her zaman dostane ve dengeli bir politika yürüttü. Türkiye de İran da Kürdistan'ın bağımsızlığına karşıt bir duruş içerisinde olmadılar. Kürdistan Bölgesi, bağımsızlık konusunda iyi bir hazırlık içerisinde. Bağımsızlığı sadece kağıt üzerinde ilan etmek yeterli olmayacaktır. Bağımsızlık sonrası sürece iyi bir hazırlık gerekiyor. Bu konuda Kürdistan yetkilileri, komşu ülkeleri Kürdistan'ın bağımsızlığının bir tehlike değil, bölge güvenliği açısından önemli olduğuna ikna etmeye çalışacaktır.''
Cuma İçten: Mesud Barzani önemli bir aktör
Ak Parti Diyarbakır eski Milletvekili Cuma İçten de Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin Türkiye ziyaretine ilişkin Bas Gazetesi'ne önemli açıklamalarda bulundu.
Bölgede yaşanan mezhep savaşlarını körükleyen İran'ın Haşdi Şabi ve PKK ile Irak ve Suriye'de kaosa neden olduğunu belirten Cuma İçte, bu durumun Kürdistan Bölgesi ve Türkiye'yi rahatsız ettiğini ifade etti. Ankara ve Erbil'in stratejik müttefik olduğunu belirten İçten, Kürdistan Bölgesi Başkanı Mesud Barzani'nin Ortadoğu'nun önemli bir aktörü olduğunu, Barzani'nin ziyaretinde, enerji, IŞİD ile mücadele, Musul ve Rakka operasyonlarının gündeme geldiğini açıkladı. Ankara-Erbil hattında yeni stratejik anlaşmaların imzalanacığını da belirten İçten, "Kürdistan Bölgesi Başkanı Barzani'nin, Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım ile dostluk ilişkileri var. Son yıllarda Erbil-Ankara arasındaki ilişkiler, Türkiye'nin de Kürdistan Bölgesi'nin de yararına oldu, bu ilişkilerin devam edeceğini ve tarafların birbirlerine desteklerinin süreceğini söyleyebilirim" değerlendirmesini yaptı.
Mesrur Barzani: Musul'da IŞİD sonrası için siyasi anlaşma şart
Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi Müsteşarı Mesrur Barzani, Almanya'nın Ortadoğu İstikrarından Sorumlu Özel Temsilcisi Eckhard Preveza'yı makamında kabul etti.
Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi Başkanı Mesrur Barzani, hafta içinde Almanya'nın Ortadoğu İstikrarından Sorumlu Özel Temsilcisi Eckhard Preveza ile bir araya geldi.
Görüşmede; Musul'u IŞİD'den kurtarma operasyonu ve sonrasında sığınmacıların kendi topraklarına dönmesi konuları ele alındı, Musul'un bileşenleri arasında güvenin yeniden tesis edilmesi ciddi bir diyalogun başlatılması gerektiği vurgulandı.
Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi Müsteşarı Mesrur Barzani, Musul'un IŞİD'den temizlenmesi için ciddi bir ortak askeri operasyon planı ve ona paralel olarak siyasi bir konsensuse ihtiyaç olduğunu yineleyerek, IŞİD'den sonrası için taraflar arasında siyasi bir anlaşma sağlanmaması durumunda, Musul'da IŞİD'den önce mevcut siyasi sorun ve gerginliklerin yeniden ortaya çıkacağını söyledi.
Kürdistan Bölgesi Güvenlik Konseyi Müsteşarı Mesrur Barzani ve Almanya'nın Ortadoğu İstikrarından Sorumlu Özel Temsilcisi Eckhard Preveza, görüşmenin devamında, IŞİD'den temizlenen bölgelerin yeniden inşası, bu bölgelerde güvenliğin sağlanması ve sığınmacıların geri dönebilmesi için yapılması gerekenler konusunda değerlendirmelerde bulundu.
BAS GAZETESİ