'Organize şekilde devlet düşmanlığı'

Mesnetsiz iddialarla devlete leke sürmeye çalışanların organize şekilde devlet düşmanlığı yaptığını ifade eden uzmanlar "Birbiriyle gönül bağı olduğu halde organik ilişkisi yokmuş gibi davranan ve kamu alanını işgal eden kitle, yerli ve millilikle ifade edilen konsolide hali yıpratmak için dezenformasyon savaşı başlattı'' dedi.

HABER: ÖZLEM DOĞAN

Rusya-Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı tahıl krizi dahil, dış politikada kriz çözen ülke konumundaki Türkiye’nin başarısını hazmedemeyen terör örgütü yandaşları, PKK ve FETÖ ağzıyla başta TSK olmak üzere ülkenin önemli kurumlarını töhmet altında bırakmak için gayret ediyor. PKK kanalına katılıp TSK’ya kimyasal silah iftirası atan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı ve sözde Avukat Aryen Turan’la paralel olarak Kemal Kılıçdaroğlu da Türkiye Cumhuriyeti’ni suçlayıcı ifadeler kullandı. Amerika’da ortadan kaybolduktan bir süre sonra devletin kurumlarını uyuşturucu ticaretiyle suçlayan CHP Genel Başkanı İngiltere’de ortaya çıktı. Mesnetsiz suçlamalarla devlete saldıranların amacını ve hedeflerini Güvenlik Analisti Necdet Özçelik ve Siyaset Bilimci Onur Erim Milat’a değerlendirdi.

DEZENFORMASYON SAVAŞI BAŞLATTILAR

TSK’nın envanterinde kimyasal silah olmadığını ifade eden Necdet Özçelik, “Birbiriyle gönül bağı olduğu organik ilişkisi yokmuş gibi davranan ve kamu alanını da işgal eden meslek kuruluşlarından, çeşitli sendikalardan, bazı siyasilerden, sanatçılardan, derneklerden, vakıflardan ve medya kuruluşlarından oluşan kitle yerli ve millilikle ifade edilen konsolide hali yıpratmaya çalışıyor. Bunun için de bir dezenformasyon savaşı başlatıyorlar. Aslında bu durum silahlı kanatla mücadelede ne kadar başarılı olunduğunun bir göstergesidir. Çünkü silahlı kanat zayıfladığı için pasif destekçiler asılsız propagandalara sarılıyor” dedi.

Necdet Özçelik

MİT’İ DE HEDEF ALABİLİRLER

Terör örgütüyle mücadelenin sadece silahla sahada verilmediğini belirten Özçelik sözlerini şöyle noktaladı:

“Bununla birlikte bir de bilgi savaşları var. TTB ve TMMOB gibi kuruluşlar örgüt ağzıyla konuşmaktan geri durmuyor, bu da örgütle aralarındaki bağlantıyı gösteriyor. Askeri, polisi hedef aldıkları gibi belki de bir sonraki aşamada MİT’i de suçlamaya başlayacaklar. Yani öncelikle sahada mücadele edenleri suçluyorlar. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ülke ülke dolaşıyor ama seçim Türkiye’de olacak, yurtdışından destek aramak akıl karı değil. Türkiye bundan birkaç yıl önce meydana gelen uluslararası ilişkilerindeki kayıplarını telafi edip muazzam bir başarı elde etti. Böyle bir ortamda Türkiye’yi borçlandıracak, dışarıya bağımlı hale getirecek girişimler çok rahatsız edici.”

Onur Erim

Organize bir devlet düşmanlığıyla karşı karşıya olunduğunu kaydeden Onur Erim, “PKK kanalına çıkıp TSK’yı kimyasal silah kullanmakla suçlayan Şebnem Korur Fincancı’nın Türk Tabipleri Birliği’nin başında nasıl kalabildiğini anlamıyorum. Bu tür olayların Batıda olduğu gibi mahkemelere gerek bile kalmadan Türk doktorlarının iradesiyle halledilmesi gerekir. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da hiçbir mesnedi olmayan iddialarla devlete leke sürmeye çalışıyor. Bunun partilerle veya seçimle de hiçbir alakası yok” şeklinde konuştu.