Organizatör CHP

Taksim Gezi Parkı olaylarının Ankara ayağını incelemeye alan savcılara sunulan polis fezlekesine Milat ulaştı. Gezi Parkı olaylarında Ankara ayağını organize edenlerin ve Başbakanlık binasını işgale kalkışan grubun CHP tarafından yönlendirildiği ortaya çıktı.

ASLAN DEĞİRMENCİ/ KENAN ADEM KIZILAĞIL

Taksim Gezi Parkı olaylarının Ankara ayağını incelemeye alan savcılara sunulan polis fezlekesinde Başbakanlık binasını işgale kalkışan grubun CHP tarafından yönlendirildiği deşifre edildi.

Fezleke de aynen şu ifadelere yer verildi: "CHP İl Başkanlığı organizesindeYKM Kızılay Şubesi önünde toplanan yaklaşık (800) kişilik grup kortej oluşturarak Başbakanlık önüne yürümek istemiş, ancak güvenlik kuvvetleri tarafından yürümelerine izin verilmemiştir."

Önce gerilim sonra polise saldırı

Fezleke de CHP Milletvekili Levent Gök'e de yer verildiği görülüyor. Fezlekede şöyle deniliyor: "Saat 17.55'de grup adına konuşan CHP Ankara Milletvekili Levent GÖK'ün yürümekte ısrar etmesi üzerine güvenlik kuvvetleri gerekli tedbirleri almış, ancak yapılan tüm ikaz anonslarına rağmen, toplanan grubun dağılmaması ve ellerinde bulunan şişe ve flamalarla güvenlik güçlerine saldırmaları üzerine orantılı bir şekilde gruba müdahale edilmiştir."

CHP'nin Gençlik Kolları hiç boş durmamış

İlerleyen saatlerde devam eden olaylarda ise CHP Gençlik Kollarının aktif olarak rol aldığının ifade edildiği fezlekede, "CHP Gençlik kolları içerisindeki (250) kişilik grubun yeniden barikata yüklenerek taşlı saldırıya başlaması üzerine su ve gaz ile ikinci kez müdahale yapılmıştır. Müdahale üzerine dağılan grubun saat 19.05'de Kuğulu Park içerisinde marjinal sol gruplarla birleşmesi üzerine toplam sayı (8.000) kişiye ulaşmıştır. Grup içerisinde CHP, Ulusalcı yapılar, marjinal sol grupların yanı sıra bölgede ikamet eden bazı vatandaşlar ile alkol düzenlemesine karşı çıkan ve ellerinde bira şişeleri bulunan eylemcilerin yer aldığı gözlenmiştir.Grup içerisindeki marjinal yapıların Atatürk Bulvarı'nı trafiğe kapatarak ABD Büyükelçiliği önünde barikat kuran güvenlik güçlerine taşlı saldırıya başlaması üzerine güvenlik güçleri su ve gaz ile müdahale etmiştir. Yaklaşık (3.000) kişilik grubun takip edilmesi üzerine Atatürk Bulvarı, Tunus Caddesi, Akay Caddesi, Kennedy Caddesi, Tunalı Hilmi Caddesi, Yüksel Caddesi, Mithatpaşa Caddesi, Meşrutiyet Caddesi, Karanfil Sokak, Konur Sokak, Bestekar Sokak ve bölgedeki ara sokaklara dağılması üzerine saat 01.00'a kadar güvenlik güçlerince aralıksız bir şekilde takip edilerek dağılmaları sağlanmıştır. Dağılım sırasında gruplar bira şişeleri, taş ve sopa kullanarak çatışmaya devam etmişler, çatışmalar esnasında bölgede bulunan başta bankalar olmak üzere kamu ve özel sektöre ait binaların camlarını kırmışlar, güvenlik kameralarını sökmüşler, ATM'lere zarar vermişler, Türk Bayrağı yakmışlar, aşırı sol terör örgütlerini övücü yazılamalar yapmışlardır" deniliyor.

ODTÜ'de organize işler

ODTÜ hakkında da iddialara yer verilen fezlekede, "Başbakanlık Merkez Binasına yapılan saldırı girişimi ile eş zamanlı olarak saat: 03.20 sıralarında ODTÜ Yerleşkesindeki yurtlarda kalan öğrenciler örgütlenerek kampüs içerisinde yürüyüşe geçmişlerdir. ODTÜ yönetimi ve özel güvenlik çalışanları tarafından öğrencilere müdahale edilmediği gibi güvenlik güçlerine de haber verilmemiştir. Sonrasında üniversiteden çıkan grup takibe alınmış, 100. Yıl Mahallesinden de katılımlarla büyük çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu yaklaşık (1.500) kişilik grup Yeni Başbakanlık binası önüne gitme talebinde bulunmuşlardır. Yürümelerine izin verilmeyen grup barikatlara yüklenmiş, akabinde saat 04.30 sıralarında gruba su ve gazla müdahale edilerek dağıtılmıştır."

CHP'den Yargı ve Polise baskı

Farklı bir günde yapılan eylemlerde gözaltına alınan eylemcileri CHP'li vekillerin serbest bırakılması için emniyet ve yargı mensupları üzerinde siyasi baskı kurmaya yönelik hamleler yapıldığına vurgu yapılan fezlekede, "Gözaltına alınan protestoculara destek vermek amacıyla CHP Ankara Milletvekili Aylin NAZLIAKA ve CHP Ankara Milletvekili İzzet ÇETİN, eylemcilerin gözaltına alınmasına karşı çıkarak engellemeye çalışmışlardır ve akabinde Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne gelerek Emniyet ve Yargı mensupları üzerinde siyasi baskı kurmaya çalışmışlardır" deniliyor.