Eski istihbaratçı Prof. Dr. Mahir Kaynak,dinlemelerde aynı olguya dikkat çekti. Kaynak, "Türkiye'nin bölgesel güç olmasını istemeyenler kimlerse, dinleyenler ve servis edenler de onlardır. Türkiye önceki dönemlerde pek fazla dinlenmezdi. Çünkü ülkeyi zaten yönetiyorlardı. Türkiye, diğer ülkelerle hep ittifak içinde, müttefik durumdaydı. Dolayısıyla dinleme ihtiyacı duymazlardı. Fakat bugün Başbakan Erdoğan, dünyadaki gelişmelere yönelik farklı bir politika izliyor. Türkiye'yi bölgesel bir güç haline getirmek için çalışıyor. Bundan rahatsız olanlar, Türkiye'nin önünü kesmek istiyorlar" dedi. ASİMETRİK SAVAŞ Emniyet Genel Müdürlüğü Eski İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, kendi dönemiyle bugünü karşılaştırdı. "Bizim dönemimizde bu tarz saldırıları destekleyen ne bir siyasi parti ne de askeri vesayetçi vardı" diyen Orakoğlu, şöyle devam etti: "Varsa da açıktan gündeme konmuyordu. Bugün AK Parti iktidarını götürmek isteyen birtakım insanların gözü o kadar kararmış ki seçmenler resmen tehdit edildi. 'Siz bu partiyi eğer 30 Mart'ta daha güçlü getirirseniz kaos çıkar" diye birtakım medya organları kullanıldı. Asimetrik bir savaş yaşanıyor. Tank, tüfek, top yok. Dünya, bunlarla ilgili tedbirlerini 90'lı yıllardan itibaren aldı. Türkiye ne yazık ki zayıf durumda. Son dinleme ve sızdırma olayı, ülkemize açık bir tehdittir. Devleti zaaf içinde göstermeye çalışıyorlar. Dış ayaklara dikkat edilmeli." DİPLOMASİYE DARBE Dinleme ihanetini değerlendiren deneyimli diplomatlar ise, Türkiye'nin diplomasisinin büyük zarar gördüğüne işaret etti. Eski ABD Büyükelçimiz Nüzhet Kandemir, "Dinleyen kadar dinleten de kusurludur. Peki sonuçları ne olur? Bundan böyle Türkiye'nin dış politikasında ikili ve çok taraflı tezleri ihtiyatla kabul edilir. Saygınlığına darbe vurması şeklinde neticelenebilir" şeklinde konuştu. Türkiye'nin eski NATO Daimi Temsilcisi emekli Büyükelçi Onur Öymen, "Son kaydın içeriği çok rahatsızlık verici. Çünkü Türkiye'yi savaş provokasyonu yapabilir duruma getiriyor. Uluslararası suç. Bunu savunmanın imkanı yok. BM'nin 51. maddesine göre; sadece kendinizi korumak için silah kullanabilirsiniz. Burada 'Türkiye savaş çıkartmak için silah kullanır' durumuna düşülüyor" ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE