Okyanus ısı rekoru kırıldı! Dünya için sonuçları ne olacak?

Okyanuslar, iklim değişikliğinden kaynaklanan sıcaklığı emdikçe, şimdiye kadar kaydedilen en yüksek sıcaklıklarına ulaştı ve bu da gezegenimizin sağlığı için korkunç sonuçlar doğurdu.

AB'nin iklim değişikliği servisi Copernicus'a göre, ortalama günlük küresel deniz yüzeyi sıcaklığı bu hafta 2016 rekorunu kırdı.

20.96 dereceye ulaştı ve bu, yılın bu zamanı için ortalamanın çok üzerinde.

Peki bu ne gibi sonuçlar doğurabilir?

Okyanuslar hayati bir iklim düzenleyicisi. Isıyı emerler, Dünya'nın oksijeninin yarısını üretirler ve hava düzenlerini yönlendirirler.

Daha sıcak suların karbondioksiti emme yeteneği daha düşüktür, bu da gezegeni ısıtan gazın daha fazlasının atmosferde kalacağı anlamına gelir.

Ayrıca okyanusa akan buzulların erimesini hızlandırarak deniz seviyesinin daha fazla yükselmesine neden olabilir.

Daha sıcak okyanuslar ve sıcak hava dalgaları, balıklar ve balinalar gibi daha soğuk sular aramak için hareket eden deniz canlılarını rahatsız ederek besin zincirini alt üst eder.

Uzmanlar, balık stoklarının etkilenebileceği konusunda uyarıyor.

Köpek balıkları da dahil olmak üzere bazı yırtıcı hayvanlar, daha sıcak havalarda kafası karıştığı için saldırganlaşabilir.

Bilim insanları şu anda okyanusların neden bu kadar sıcak olduğunu araştırıyorlar.

Isınmanın çoğunu sera gazı emisyonlarından emdikleri için iklim değişikliğinin denizleri daha sıcak hale getirdiğini söylüyorlar.

Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli'ne (IPCC) göre, denizlerdeki ısı dalgalarının sıklığı 1982 ile 2016 arasında ikiye katlandı ve 1980'lerden bu yana daha yoğun ve daha uzun hale geldi.

Okyanuslar ısınırsa ne olur?

Meteorolojik ölçümler başladığından bu yana 2016 en sıcak yıl oldu. Okyanuslar beklenenden hızlı ısınırsa bunun olağanüstü hava koşullarından, mercan kayalıklarının yok olmasına kadar birçok olumsuz sonucu olabilir.

Küresel ısınma hızlandığında deniz seviyesindeki yükseliş de hızlanıyor. 2004’ten 2010’a kadar okyanuslar yaklaşık 15 milimetre yükselirken, bu değer 2010-2016 yılları arasında iki katına çıktı. Batı Pasifik kıyıları ve rakımı düşük adaların yüzyılın sonuna kadar batma tehlikesi var.

Okyanuslar ve atmosfer ısındıkça buzullar da eriyor. 2016’da küresel deniz buzlarının yüzölçümü, ölçüm yapılmaya başlandığından bugüne dek alınan ortalama değerlerden daha fazla eriyerek 4 milyon kilometrekareye düştü. Sıcaklık nedeniyle eriyen daha fazla suyun nehir ve denizlere akması da okyanuslardaki su seviyesini yükseltiyor.

Bazı okyanus bölgeleri şimdiden 3 dereceden fazla ısınmış durumda. Bu da denizdeki ekosistemi olumsuz etkiliyor. Atlantik Okyanusu'nun kuzeydoğusunda ağlara takılan balık türlerinin yüzde 72'sinde bir azalma söz konusu. Anemon balıkları gibi tropikal türlerin yaşam alanları da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Havadaki fazla karbondioksit oranı suyun pH değerini değiştiriyor ve asitlenmesine yol açıyor. Bu da Nemo’nun da evi olan hassas mercan resiflerine zarar veriyor.

Bir de suyun 3 derece daha ısınması mercanlar ve orada yaşayan canlılarının ölümü anlamına gelebilir. Avustralya'da Büyük Set Resifi’nin kuzeyindeki mercanların şimdiden yüzde 50 kadarı yok olmuş durumda. Denizlerin ısınmasıyla daha fazla ve daha güçlü tropik fırtınalar sözkonusu olabilir. Örneğin bunun en büyüklerinden biri Ekim 2016’da Haiti, Küba, Bahamalar ve Florida’yı vuran Matthew Kasırgası’ydı. Kasırga 1000’den fazla kişinin ölümüne ve 13,8 milyar euroluk ekonomik kayba neden oldu.

Atmosferik rüzgârlar ve okyanus sıcaklıkları arasında güçlü bir bağlantı var. Isınan sular jet akımının (Jet stream) daha da güçlenmesine neden olabilir. Pilotlar daha güçlü rüzgârlarla baş etmek zorunda kalabiliyor. Avantajı bazı uçuklar destinasyona daha çabuk varabilir. Dezavantajı ise bazı uçuşların daha uzun sürmesi ve daha fazla türbülans yaşanması olabilir.