OECD, Avrupa'nın yeniden yapılanması için kurulan uluslararası bir örgüttür. Kısa adı OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü),olan kurum gelişmekte olan ülkeler içinde çalışmalar yapar. OECD nedir? Kurulma amacı nedir? Hangi alanlarda çalışma yapar? OECD ile ilgili tüm bilinmesi gerekenler haberimizde.
Türkiye ekonomisinin küçüleceği, enflasyonun ve işsizliğin artacağına dair bir açıklama da Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nden (OECD) geldi.
OECD, Türkiye ekonomisinin gelecek yıl yüzde 0.4 küçüleceği tahmininde bulundu. Yeni Ekonomi Programında Türkiye’nin 2019’da yüzde 3.5 büyümesi öngörülüyor.
2018 Ekonomik Görünüm raporunun ikincisini yayımlayan kurum, OECD’ye üye 36 ülke arasında sadece Türkiye ve Arjantin için 2019’da küçülme öngördü. Kurum, eylül raporunda Türkiye ekonomisinin 2019’da yüzde 0.5 oranında büyüyeceği tahminine yer vermişti.
OECD, son raporunda 2018 için yüzde 3.3, 2020 için yüzde 2.7 büyüme tahminine yer verdi.Raporda Türkiye’de enflasyonun bu yıl için yüzde 16.8, gelecek yıl için yüzde 19.5, 2020’de yüzde 10.7 olarak gerçekleşmesinin beklendiği ifade edildi.İşsizliğin bu yıl için yüzde 10.8 olacağı, 2019’da 12.7, 2020’de yüzde 12.8 seviyesinde gerçekleşeceği tahminine yer verilen raporda, cari açığın Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya oranının 2018’de yüzde 5.3, 2019 ve 2020’de sırasıyla yüzde 2.9 ve 3.1 olacağı öngörüsünde bulunuldu.
OECD’nin raporunda, Türkiye’de maliye ve para politikasında işletmelerin, hane halkının ve yatırımcıların güvenini yeniden kazanmanın çok önemli olacağına işaret edilerek, Merkez Bankası’nın bağımsız kalmasının ve enflasyon hedefine yaklaşıldığından emin olmak için para politikasının sıkı kalmasının sağlanmasının gerekli olduğu ifade edildi.
Dünya ekonomisinin ‘yumuşak inişe’ hazır göründüğü belirtilen raporda, dünya ekonomisi için eylül raporundaki yüzde 3.7’lik 2018 büyüme tahmini korunurken, 2019’a ilişkin büyüme tahmini 0.2 puan düşürülerek yüzde 3.5’e çekildi.
OECD Başekonomisti Laurence Boone, raporda “küresel ekonomi kaba dalgalı denizlerde geziniyor” ifadesini kullanarak, küresel büyümenin güçlü olduğunu, zirveye ulaştığını belirtti.Boone, gelişmekte olan piyasaların da sermaye çıkışları ve para birimlerinin zayıflamasıyla karşı karşıya kaldığını kaydetti.
YERLİ SERMAYE KAÇIYOR
Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Türkiye’ye gelen ve Türkiye’den giden doğrudan yatırımlardaki gelişmelere ilişkin hazırlanan raporu paylaştı. Buna göre yurtdışına giden (ODI) ve yurtiçine gelen (FDI) doğrudan yatırımların seyredildiği, ODI/ FDI oranı Eylül 2018’de yıllık bazda yüzde 32.6’ye yükseldi. Bu oran 2016 sonunda yüzde 23.6, 2017 sonunda yüzde 24.8’di. Rapora göre, ODI/ FDI oranındaki yükseliş, yerleşiklerin yurtdışına yönelişinin, yabancıların yurtiçine yönelişinden daha hızlı arttığını ve Türkiye’nin doğrudan yatırımlar için cazibesini kaybetmeye başladığını gösteriyor. Kaynak Yeniçağ: OECD Türkiye'nin büyüme tahminini düşürdü.
OECD nedir?
Organisation for Economic Co-operation and Development (OECD) Türkçe'de "Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü" veya "İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı" olarak bilinen uluslararası bir ekonomi örgütüdür.
OECD, 14 Aralık 1960 tarihinde imzalanan Paris Sözleşmesi'ne dayanılarak, 1961'de kurulmuştur ve savaş yıkıntıları içindeki Avrupa'nın Marshall Planı çerçevesinde yeniden yapılandırılması amacıyla 1948 yılında kurulan Avrupa Ekonomik İşbirliği Örgütü'nün (OEEC) doğrudan mirasçısıdır.
OECD, üyelerinin büyük bir bölümü AB ve İUT üyeleridir, çoğunluğu da gözlemci üyelerdir. OECD ülkeleri sanayileşip zengin olmuş ülkelerdir.
OECD, 2010 yılında Estonya'nın da katılımı ile 34 tam üye ülkeye sahiptir. Bu ülkeler arasında 30 tanesi Dünya Bankası tarafından 2005'te yüksek gelirli ülkeler arasında gösterilmiştir.
OECD'nin tüzüğe bağlanmış amaçları şunlardır:
- Finansal istikrarın eşzamanlı olarak korunduğu üye ülkelerde ve hem de özellikle gelişmekte olan ülkelerde halkın yaşam standartının iyileştirilmesi, sürekli ve dengeli ekonomik gelişim sağlayan politikaya destek ve yardım, işsizliğin ortadan kaldırılması;
- Ekonomik genişleme politikasının uyandırılması ve sosyo-ekonomik eşgüdümlü gelişmenin desteklenmesi;
- Uluslararası yükümlülüklere uygun olarak çok taraflı ve ülkeler arasında ayrım gözetmeyen dünya ticaretinin geliştirilmesine destek verilmesi.
- OECD'ye üye veya bu örgüte üyelik talebinde bulunan ülkeler, sosyo-politik ve ekonomik yaşamda, aşağıda belirtilen üç ilkeyi vazgeçilmez değerler olarak benimsemişlerdir:
- Demokrasi;
- İnsan haklarına ve yurttaş özgürlüğüne bağlılık;
Bu ilkeler aynı zamanda, yukarıda belirtilen amaçların gerçekleştirilmesine de hizmet ederler. OECD, bir taraftan bu ilkelerin üye ülkelerde güçlendirilmesine katkı sağlarken, diğer taraftan da örgüte üye olmayan ülkelerde ilkelerinin tanıtımını yapmaktadır.