Oda ve birliklere çağrı: İşinizi yapın!

Hukukçular, Hükümetin birlikler ve odaları daha demokratik bir hale getirecek düzenleme yapmasına karşı çıkan Türkiye Barolar Birliği''ne tepki gösterdi. Türkiye Barolar Birliği''nin tekelinin kırılacağını ve bu korku nedeniyle tepki verdiği söyleyen Hukukçu Ahmet Yılmaz, "Meslek odaları siyaset yapma yeri değil. Siyaset yapmak isteyen siyasi parti kursun. Meslek odaları ve birlikleri işlerini yapsın. Mesleği ileri taşımak için uğraşsınlar" dedi

SOL GÖRÜŞLERİN TEKELİNDELER

Eski Tetkik Hakimi Mekan Sarıkaya Baroların ve Türkiye Barolar Birliği tekel olmaması gerektiğini söyleyerek, 'Bu kurumlar tekel olmamalı, sendikalar gibi birden çok olmalı. Eskiden beri çoğunluk sistemi olduğu için buralar, sol görüşlerin tekelinde yer alıyor, bu eskiden beri bilinen ve eleştirilen bir gerçek' dedi.

NEŞAT GÜNDOĞDU/ANKARA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Odalar ve Birliklerin başındaki 'Türk' ifadelerinin kaldırılması ve odalara üyeliğin zorunlu olmaktan çıkarılması için çalışma başlatması bazı oda ve birlikleri rahatsız etti. Türkiye Barolar Birliği aldığı bir kararla bu durumu protesto etmek için 24 Şubat günü Ankara'da tüm avukatları toplanmaya çağırdı. Türkiye Barolar Birliği ve İl Baroları'nın çalışmaları hakkında görüş aldığımızı hukukçular bu birliklerin ve baroların tekelinin kırılması gerektiğini söylediler. Hukukçular, 'Bu kurumlar iş yapmaktan ziyade siyaset üretiyorlar, bu doğru değil. Biz bu kurumların mesleki problemlerimizi çözmek için çalışmasını istiyoruz. Bunun değişmesi lazım' dediler.

'Avukatlık kurumsal olarak geri gitti'

Eski Tetkik Hakimi Mekan Sarıkaya, hükümetin yaptığı çalışmaya destek vererek, 'Ben yıllardan beri odalarda tekelliğe karşı çıktım bir oy alan; disiplin, denetleme yönetim bütün kurumları kazanıyor. Bu kurumlar tekel olmamalı, sendikalar gibi birden çok olmalı' dedi ve şöyle devam etti: 'Eskiden beri çoğunluk sistemi olduğu için buralar, sol görüşlerin tekelinde yer alıyor, bu eskiden beri bilinen ve eleştirilen bir gerçek. Görev süremde bir Avukatlık kanun taslağı hazırlayıp ilgili mercilere sundum. Bugün avukatlardan istenen vekalet pulunun patenti bana ait maalesef. Benim sunduğum kanun taslağından sadece bu düzenleme alındığı için bu pul tek başına sorun teşkil ediyor. Avukatlık şirketi vardı taslakta onu almadılar. Bugün bütün tahkimlerde çözüm yeri İsviçre. Nispi temsili uygulaması, sağlık sigortası, risk sigortasını almadılar. Sadece pulu aldılar, eski düzen devam ediyorlar. Avukatlık kurumsal olarak çok geri gitti. Baroları mali açıdan daha özgür kıldı bu pul çalışması ama bunun dışında mesleğe katkı noktasında hiçbir gelişme olmadı. Pullar en azından CMUK'un finansmanını sağladı. Yani işkence iddialarının ortadan kaldırılması noktasında faydası oldu. Zorunlu avukatlık ücretleri buradan karşılandı.'

Siyasi duruş sergileyemezler

Hukukçu Ahmet Yılmaz ise savcı, hakim ve Adalet Bakanlığı müfettişlerinin barolardan çekindiğini çünkü baroların aleyhinde davrananların meslekten men edildiğini dile getirerek şunları söyledi: 'Barolar avukatlık mesleğinin yapılabilmesini sağlayan yetkiyi veriyorlar. Baroların siyasi bir duruşu sergilemesi kanunlarına aykırı, buna karşı çıkanların veya baroların yaptıklarını eleştirenlerin başı büyük belaya giriyor. Bu tekelin kırılması gerekiyor. Baronun ve Türkiye Barolar Birliği'nin görevi siyaset yapmak değil, avukatların sorunları ile ilgilenmektir. Siyasi duruş sergilemeyi bırakıp işlerini yapsınlar. Oda ve Birlik çatısı altında herkes aynı düşünmek zorunda değil. Bu kurumlar, tüm avukatlar adına konuşamazlar. Hükümetin yeni yaptığı çalışma gerçekten önemli. Oda ve Birlikler, çeşitlenmeli ve zorunlu üyelik olmamalı. Yani bu örgütler yaptıkları çalışmalarla kendilerini meslek mensuplarına beğendirmeliler. Rekabet bu kurumların daha etkin çalışmasını sağlayacaktır. Türkiye Barolar Birliğ'nin yapılması düşünülen bu değişikliğe karşı aldığı eylem kararı gücünü kaybetme korkusundandır. Bu kurumlar artık avukatlık mesleğini ileri götürmek için çalışsınlar.'