Bölücü terör örgütü PKK/PYD'nin Afrin'de açtığı devasa tüneller ve ördüğü beton duvarların çimentosunu Fransa sağlıyor. Halen Fransa, PKK işgalindeki Münbiç'in Sunaym bölgesinde çimento fabrikası işletiyor. Suriye'deki iç savaşa rağmen ne hasar gören ne de üretime ara veren Fransız çimento devi Lafarge'ın DEAŞ'a vergi bile ödediği ortaya çıkmıştı. Fransız Lafarge, geçmişte DEAŞ'a sağladığı desteği şimdi de PKK/PYD'ye sağlıyor. Terör örgütünün Suriye uzantılarının eğitiminde de görev üstlenen Fransızlar, Zeytin Dalı Harekatı'nı gerçekleştiren Türkiye'yi 'uluslararası hukuku ihlal etmekle' suçluyor.
TÜNELDE FRANSA İMZASI
Afrin'deki PKK ve DEAŞ'lı teröristleri temizlemek üzere 20 Ocak'ta operasyon başlatan güvenlik güçleri, bölgede devasa tüneller ve beton duvarlarla örülmüş yeraltı şehirleriyle karşı karşıya kaldı. Afrin'i 2014 yılında kanton ilan eden PKK'nın taşla ve kumla değil, betonla yaptığı bu yeraltı tünelleri, teröristlere verilen uluslararası desteği de gözler önüne serdi. ABD'nin 5 bin TIR ve 2 bin kargo uçağı dolusu silah-mühimmat gönderdiği PKK, silah depoları ve tünellerinin duvarları ile mevzilerini de Fransa'nın çimento desteğiyle yaptı.
DEAŞ'A PARA VERMİŞTİ
Halen Münbiç'te Karakozak Köyü ile Ayn İsa arasında Sunaym bölgesinde bulunan çimento fabrikası, üretimine ara vermeksizin devam ediyor. Esed'in eski savunma bakanının oğlu Firas Tlass, Fransız Lafarge'ın Suriye'deki fabrikasına ortak. Fabrika, Münbiç'te DEAŞ varken de üretim hattını korumuştu. Üretimini sürdürmek için DEAŞ'a maddi destek sağladığını itiraf eden şirket şimdi de PKK/PYD'ye ürün hizmeti veriyor. Bu desteğe bölge halkı da bizzat şahit.
PARİS'İN 'SÖMÜRGE' TELAŞI
Terör örgütüne lojistik destek sağlayan Fransa'nın, Türkiye'nin Afrin operasyonundan rahatsız olması ise dikkat çekici. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, geçtiğimiz günlerde Türkiye'yi 'uluslararası hukuku ihlal etmekle' suçlamıştı. PKK'ya daha önce de eğitim desteği ve silah desteği verdiği bilinen Fransa, Türkiye'nin Afrin'den sonra Münbiç'i de hedeflediğini gördüğünde daha da 'rahatsızlandı'. "Suriye gerçek sahiplerine bırakılmalı" mesajını sürekli dile getiren Ankara'nın bu kararlılığı en çok, Birinci Dünya Savaşı sonrası Suriye'nin pek çok bölgesini sömürgeci sıfatıyla yöneten Paris'i endişelendiriyor.