Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı Direktörü David Beasley, Yemen'de 18 milyon kişinin açlık tehdidi ile karşı karşıya olduğunu bildirdi.
Beasley, iç savaşın devam ettiği ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birinin yaşandığı Yemen'e ziyaretinin ardından BM Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, ülkedeki duruma dikkati çekti.
Yemen'in kıtlığın eşiğinde olduğu uyarısını yapan Beasley, ''Yemen'de yaklaşık 18 milyon kişi açlık tehdidi ile karşı karşıya.'' dedi.
"Bir hayaleti gıdıklıyor gibiydi" Ülkede 8 ila 14 milyon kişinin de ileri derecede açlığın eşiğinde olduğunu belirten Beasley, hastanelerdeki durumun ''içler acısı'' olduğunu söyledi.
Beasley, ziyaret ettiği hastanelerden birinde bir çocuğu gülümsetmeye çalıştığında kendisini ''bir hayaleti gıdıklar'' gibi hissettiğini ifade etti.
Yemen'de Husiler ile Suudi Arabistan öncülüğündeki koalisyon birliklerince desteklenen hükümet güçleri arasında 3 yılı aşkın süredir yaşanan çatışmalarda binlerce kişi yaşamını yitirdi.
BM'ye göre, Yemen'de 22 milyondan fazla kişi insani yardıma ve korumaya ihtiyaç duyuyor.
Pek çok alanda insani kriz yaşanan ülkede, temiz suya ulaşımın olmaması, yetersiz beslenme, ilaç ve tıbbi malzemelerdeki eksiklik gibi nedenlerle kolera başta olmak üzere salgın hastalıklar her geçen gün artıyor.
''Yemen'de hastanelere getirilen 50 çocuktan 30'u ölüme gönderiliyor'' Yemen'de gıda güvenliğinin ve ekonomik durumun kötüye gittiğini, gıda fiyatlarının arttığını ve para birimi riyalin "çöktüğünü" söyleyen Beasley, 'Ülkede tam bir felaket yaşanıyor.'' diye konuştu.
Yemen halkına sağlayacak iki aylık gıdaları kaldığını belirten Beasley, ''Yemen'de kıtlık sadece 6 ay uzakta.'' ifadesini kullandı.
Beasley, 8 milyon kişinin geçim kaynaklarını kaybettiğini, ülkede 1,2 milyon memura iki yıldır doğru düzgün maaş ödenemediğini, ekonomik çöküşün önüne geçilebilmesi için 200 milyon doların ülke ekonomisine ''enjekte edilmesi'' gerektiğini söyledi.
Direktör Beasley, ''Yemen'de ziyaret ettiğim hastanelerden birinde doktor 'her gün hastaneye gelen 50 çocuktan 30'unu geri eve gönderip ölüme terk etmek zorunda kaldıklarını çünkü kapasitelerinin sadece 20 kişi olduğunu' söyledi.'' dedi.